Kontrol sizde olmazsa hayatlar tehlikeye girer mi?
Ebeveyn olarak çocuğunuza sürekli yardım etme ihtiyacı hissettiğiniz bir taraftan sonucu belli olmayan ancak olumsuz sonuçlanacağına inandığınız bir dizi senaryo ile hareket ettiğiniz ve bedensel olarak çalıştığınız şu günlerde…. Pencerenizden dışarıya şöyle bir estiniz, peki dışardan kendinize esintiniz nasıl? Sanırım dışardan gelen bir şeyi uzaklaştırmak, kendi iç dünyanızda yükselen bir şeyi uzaklaştırmaktan daha kolay.. Sosyal izolasyondan kendinize temas tek yönlü okuyla..
Uçuşlarda acil durum uyarılarında yer alan ‘’ACİL DURUMLARDA OKSİJEN MASKENİZİ ÖNCE KENDİNİZE, SONRA ÇOCUĞUNUZA TAKIN’’ cümlesi ne anlama geliyor.? Öncelik sıralaması, risk ve riskli davranışların hayatınızın bir parçası olarak algılamanıza yardımcı olmaktadır. Böylece riskin derecesini ve kişiye zarar verme boyutunu daha iyi fark edebilirsiniz.. ‘’ Maskeyi ilk ben takarsam ne olur ?’’ ‘’Ben zarar görürsem çevrem nasıl etkilenir?’’ gibi sorularla riskin değerlendirilme sürecine girilmesi, hassasiyet geliştirmenize yardımcı olmakta ve bu durum aslında savunmasızlığınızı da ortadan kaldırmakta… Çünkü ne kadar savunmasız kalırsanız o kadar risk altında kalacaksınız..
Bu süreç beni nasıl bir ebeveyn haline getirdi?
‘’Çocuğuma yardım edebilecek kadar iyi hissediyor muyum? veya ‘’Bu şekilde kafamda yarattığım olumsuz senaryolar bana daha çok güç ve enerji mi veriyor yoksa enerjimi alıp beni daha çok umutsuzluğa mı itiyor?’’ gibi bu süreç için ortaya koyduğunuz zihinsel çaba, işlevi olmayan düşüncelerinizin ortaya çıkmasına ve uyum sürecinizi kolaylaştırmanıza yardımcı olacaktır. Bu uyum sürecindeki sesli düşüncelerin iki cevapta toplanması muhtemel.. ‘’EVET’’ veya ‘’HAYIR’’… Asında her iki cevap için çıkılacak yol yaşadığınız sürece bir öğretmen gözüyle bakarak onun size yaşattıklarını, hissettiklerini öğretmesine izin vermesi ile ilgili. Size verdiği her mesajı dinleyerek, öğrenerek ve büyüterek.. Bu süreç her örgüsünün anlamlı olduğu bir dokuma..
Kontrol yönetimine eşlik eden duygu?
Zor günlerde rahatlatıcı bilgiler küçültülürken, korkutucu bilgilerin bulaşıcılığı artarak büyüyebilir. Paylaşımın, duyarlılığın, şefkatin deneyimlenmesi öğretici olabilirken; kontrol edemediğiniz olayları kontrol etmeye çalışmak da kaygıyı artırabilir. Bu nedenle bu dönemde kendiniz ve çocuğunuz için kontrol edebileceğiniz unsurlara yönelebilmek oldukça değerli..
Çocuğunuzun can sıkıntısı artmalı mı?
Çocuğunuzun canının sıkılmasını endişe verici algılamamakta fayda var. Canının sıkılması çocuk da birilerinin yönlendirmesine ihtiyaç duymayıp yeni şeyler düşünüp denemesine zemin hazırlayabilir. Bu durum da ilgi ve yetenek alanlarının gelişmesine katkıda bulunabilir. Çocuğunuzun bu süreçte ilgi alanlarını daha iyi görmek için bir gözlük daha takmak da fayda var..
Öğretmen misiniz ? Ebeveyn mi?
Ebeveyn olarak çocuklarınıza karşı rolleriniz son zamanlarda evdeki öğretmen rolüne dönüşebilmekte... Peki bu ne kadar doğru? Burada çocuklarınızın ebeveynlerinden öğretmen rolünü görmelerinden ziyade; süreci yönetecek, rehberlik edecek, öğrenme ortamını hazırlayacak davranışları görmeye ihtiyaçları olduğu bir gerçek.. Merak duygularını canlandıracak bir adrenalin iğnesi de olabilmelisiniz…Hem teşvik edici, hem de destekleyici rollerle... ve son olarak çocuğunuzun öğrenme sevgisini pekiştirmek, yaşamda az şey yap çok şey al hesabıyla yetişmesini engeller..
Sait Faik’in ifade ettiği gibi Sevmek, bir insanı sevmekle başlar Her Şey…
