Eminim bu yazıya AK Partili Meclis üyesi Emin Bal, kendince bir tepki gösterecek. Belki de ilk işi olarak, bizleri arayacak, “Benle ilgili bir şey yazarken, neden beni aramıyorsunuz. “Burada bostan korkuluğu muyuz?” diye sitemde bulunacak. Bir nebzede olsa kendisine göre haklı olabilir. Bir habercinin görevleri arasında da, haberin muhatabının cevap hakkı varsa, o kişiyi aramalı ve o hakkı o kişiye kullandırmalı.
Bizde geçtiğimiz hafta Pazartesi günü servis ettiğimiz, “Başkan Şahin’den MHP’li Kara’ya veto” haberi öncesi, yani olayın yaşandığı gün, Başkan Vekili görevini yürüten Emin Bal’ı aradık. MHP Meclis Üyesi Kemal Kara ile Yapı Kontrol Müdür Vekili Nevzat Avcı arasında yaşanan yumruklu kavganın nedenini sormak istedik. Maalesef AK Partili Bal, telefonlarımıza geri dönmedi. Ve tüm buna rağmen, bilgi alma adına makama uğradık, ama orada da kendisini göremedik.
Ve bekledik. “Belki merak buyurur. Belki nezaket göstererek, geri döner”, diye. Ama 4 gün boyunca bir türlü dönüş sergilemedi. Sonrası araştırmalar içerisine girdik, olaya ve olaydan sonraki gelişmelere tanık olan birçok kişiyle görüştük. Haklı olarak doğruluğuna inandığımız, bu bilgiler doğrultusunda haberlerimizi ve aynı zamanda köşe yazımızı yazdık. Buraya kadar her şey normal.
Peki, normal olmayan ne?
O da Bal’ın geçen Hafta Pazartesi günü beni arayarak hem sitem, hem de ithamda bulunması.
O gün kendisinin makama vekâlet ettiğinin altını çizen Bal, “ Olay benim görev yaptığım bir günde yaşandı. Orada bostan korkuluğu değilim. Madem bir şey yazacaktın beni arayabilir, verdiğim bilgiler doğrultusunda doğru bir yazıyı kaleme alabilirdin. O günkü tartışma yıkımla alakalı değildi”
Bu çıkış karşısında bende şu cevabı verdim.
-Öncelikle ortada yanlış bir bilgi varsa, yapacağınız her türlü açıklamayı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlarım. Ama ben olayın yaşandığı gün sizi aradım. Siz bana dönmediniz. Ayrıca makama kadar geldim, siz yoktunuz. Nezaketen de olsa, merak buyurup geri dönmeliydiniz”
Bu açıklama karşısında AK Partili Bal “Olsun beni bir daha aramalıydın. İşlerim vardı. Unuttum” şeklinde ikinci bir haksız sitemde bulundu. Haliyle bu polemik yaklaşık olarak bir 10 dakika daha devam etti. O yüzden hem etiklikten ödün vermeme adına, hem de daha fazla kamuoyunun kafasını ağrıtmama adına detaylara girmeyeceğim.
Ama şu birkaç önemli noktayı da Sayın Bal’a hatırlatmadan da geçmeyeceğim.
1-Öncelik Sayın Bal, o taşıdığınız makamın ağırlığının farkına varmalısınız.
2- Ayrıca o makam, egonun hoşnut edileceği bir yer değil. Orası bir kamu alanı. Ve orada atacağınız her adımda vatandaşa karşı bir sorumluluğunuz var. Siz benim makama geldiğimi ve ayaküstü etik olarak birilerine verdiğim bir selamı unutmuyorsanız, benim sizi mevcut yaşanan olay için aradığımı unutmama sorumluluğunuz var. Kaldı ki yaklaşık dokuz aydır o makamdasınız, sizi kaç kere özel taleplerim için aradım.
3-Burada yine acık bir şekilde ifade ediyorum. Yazdığım köşe yazısında hangi cümle yanlışsa, onunla ilgili göndereceğiniz her türlü açıklamayı burada yazacağıma, namus ve şeref sözü veriyorum. Ama siz o gün, ‘yani Antalya için verilen kırmızı alarmda” yıkım için attığınız imzayı inkar edemezsiniz. Kaldı ki, koskoca Aksu’da o gün yapacak başka bir işiniz mi kalmadı?
4-Köşe yazımda, olay sonrası Aksu Belediye Başkanı Sayın Halil Şahin’in aldığı hiçbir kararı eleştirmedim. Aksine MHP’li Kara’nın kendisine göre ne kadar haklılık payı varsa da, atılan yumruğun yanlış olduğunu yazımın 3 ayrı yerinde ifade ettim. Atılan yumruğun makama atılan bir yumruk olduğunu her seferinde deklare ettim.
5- Son olarak şunu bilmenizi isterim. Bugüne kadar doğruluğuna inanmadığım hiçbir habere ve bilgiye yer vermedim. Tüm buna rağmen insan olmamızdan dolayı bir hatamız olabilir düşüncesiyle, sizlerin kişilik haklarına istemeden de olsa bir saldırımız olduysa da, sizin de yüce Türk yargısına başvurma hakkınızın olduğunu hatırlatırım. Kaldı ki çantacıyı savunacak en son kişi sizsiniz. Kendiniz defalarca onunla ilgili yaşadığınız rahatsızlıkları ve mensubu olduğunuz AK Partiyi yerden yere vurduğunu bana ifade etmiştiniz. Şu anda bir makamda olmanız, neyi değiştirdi?
Bu hatırlatmadan sonra gelelim ikinci konumuza.
Yani MHP İl Başkanı Sayın Hilmi Durgun’un AK Partili Bal’a uyarısına…
Bilindiği üzere geçen hafta MHP İl Başkanı Hilmi Durgun Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin'i ziyaret etmişti. Ziyaretin içeriği kamuoyuna ‘İadeyi ziyaret’ olarak açıklanmıştı. Bu ziyarette hem MHP’li, hem de AK Partili meclis üyeleri hazır bulunmuşlardı.
Bu ziyaretten birkaç gün sonra Kanal V Haber Müdürü ve aynı zamanda Ana Haber Programının sunucusu Ali Buldu, şöyle bir twitt paylaştı.
MHP İl Başkanı Hilmi Durgun Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin'i ziyaret edip Devlet Bahçeli posteri verip asmasını istiyor.
O sırada AK Partili Emin Bal gülüyor.
Durgun, niye güldün diyor.
Bal konuşmaya deyince Durgun bize de anlat ki biz de gülelim diyor.
Ortalık buz kesiyor!
Bu dikkat çeken twitt hem Aksu kamuoyunda hem de siyasi kulislerde oldukça yankı buldu. Haliyle bize de araştırma gereksinimi doğdu. O odada bulunan 30’a yakın kişiden birçok kişiyle görüştük. Bilginin doğru olduğunu ifade ettiler.
Yazının en başında belirttiğim gibi olayın muhataplarından biri olan Ak Partili Sayın Bal, belki bu araştırmamıza ve bu bilgiyi teyit etmemize kendince kızabilir. Yine yazıda da belirttiğim gibi doğruluğuna inanmadığımız hiçbir bilgiye yer vermediğimizi Sayın Bal, bir kez daha bilmeli. Bizim hiçbir zaman için hiç kimseyle kişisel bir sorunumuz olmadı ve olmayacakta.
Zaten makam sahibi olan insanlar, o makamın ağırlığının farkındaysalar, o makamda atılan her adım ve her söylemin bir haber değerinin de olduğunu bilmelidirler. Dünyanın neresinde olursanız olun, böyle bir protokolde söylenen bu ifadelerin haber değeri vardır. Şu da bilinmelidir ki yöneticiler her zaman dostane eleştiriye açık olmalıdır. Doğru eleştiri, kişilerin doğruları görmesine neden olur.
Sayın Bal’ın bu bilgilerin doğruluğuna itirazı varsa, Başta Aksu Belediye Başkanı Sayın Halil Şahin olmak üzere, odada bulunan hem AK Partili hem de MHP’li meclis üyeleri ve yöneticilere doğrulatabilir.