Bilindiği üzere iki hafta öncesi Aksu Belediyesini de yakinen ilgilendiren bir operasyon gerçekleştirildi, tartışmaların odağında olan Orion Pazar’a. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekiplerince düzenlen operasyonda, Orion Pazar yetkilileri gözaltına alındı. Derken akabinde, yani bir gün sonrası Başkan Halil Şahin’in daha önce Özel Kalem Müdürlüğü bünyesinde çalışan Mustafa Kokluk’un gün boyu gözaltına alınarak ifadesi alındı. Şimdi ise dosyayı inceleyen Cumhuriyet Savcısı’nın, Aksu Belediyesin de ki bazı bürokratların ifadelerini alarak, sorguladığı ifade ediliyor. Esas dananın kuyruğunun kopacağı an ise, Orion Pazar’la ilişkili görevlerini kötüye kullanmalarından dolayı, Aksu Kaymakamı Aydın Ergün’ün onayıyla, kendileriyle ilgili soruşturma açılması izni verilen Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit ile Yapı Kontrol Müdür Vekili Nevzat Avcı’nın mahkeme karşısına çıktığı gün olacak.
Perşembe’nin geldiği Çarşamba’dan belli olur.
Atalarımız ne kadar doğru sözler ifade etmiş. Bin düşünüp bir söz söylemişler ve bu sözler o kadar anlam teşkil etmiş ki, her bir söz için binlerce sayfa karalasanız, yine o sözün doluluğunu anlatan ifadeler ortaya koyamazsınız. Bu misal atalarımızın dediği gibi, Perşembe’nin geldiği Çarşamba’dan belli. Orion Pazar’da da bu sürecin yaşanacağı ta iki sene önceden de belliydi. O zaman dostane olarak uyarılarda bulunmuştuk. Yapılan işlemin yanlış olduğunu ve bu sürecin pekte iyi sonuçlanmayacağını defalarca dile getirmiştik.
Hatta ilk uyarımızda, 20 Eylül 2005 tarihinde Kepezde ki Dokuma alanının 49 yıllığına MDC Turkmall (Multi Turkmall) firmasına tahsis edilmesini gündeme getirmiş, yargı yoluna gidildiğini ve yargının gerçekleşen tahsis olayında, yasal olmayan birçok sürecin işlendiğini ve bundan dolayı yürütmeyi durdurma kararını verdiğini ifade etmiştik. O dönem Erdal Öner yönetiminde gerçekleşen tahsis olayında Kepez Belediyesi’nin birçok yükümlülük altına girdiğini aynı durumun Orion Pazar’da cereyan edeceğini bundan dolayı yanlışlıktan vazgeçilmesinin belediyenin ve aynı zamanda Aksu halkının menfaatine olacağını yine dostane olarak dile getirmiştik.
Bizler bu dostane uyarıları yaparken, hedef tahtası haline getirildik. Hizmete engel olmakla itham edildik. Oysaki tek amacımız, yasaların hiçe sayıldığı hiçbir çalışmanın başarıya ulaşamayacağına dikkat çekmekti. Biz bu detaya dikkat çekmek istedikçe, yargının Orion Pazar ile ilgili verdiği kararlar adeta Aksu Belediyesi yöneticilerince tiye alındı. Aynı yöneticiler tarafından, kararı veren mahkeme hâkimleri, acele karar vermekle itham edildi. Tehditler aldık. Ekonomik ambargolara maruz kaldık. Sonrası Aksu’nun merkezinde şehir eşkıyaları tarafından saldırıya maruz kaldık. Buna benzer birçok şey.
Aynı hatalar, asfalt ihalesinde gerçekleşti. Keyfi bir şekilde ihale iptal edildi. Keyfi iptal gerekçeleri ortaya konuldu. Oysaki devletin dili resmidir. Nasıl resmi bir tutanak karşılığı bir ihale gerçekleştiriyorsanız, iptal edeceğiniz ihalede de, ortaya koyduğunuz tüm gerekçeleri resmi bir boyuta sokmak zorundasınız. Aksi halde hiç bir gerekçenin dayanağı olmaz. Sonrası fahiş bir fiyatla gerçekleşen ihaleyle, Aksu Belediyesi 7 milyon TL zarara uğratıldı. Bu paralar hepimizin parası. Bize hizmet olarak dönmesi gereken bu paralar, maalesef birilerinin cebini daha da kabarık hale getirdi. Bu detayların hepsi, hem mahkeme kararlarında, hem de Sayıştay denetçilerinin, denetim raporlarında mevcut.
Bunları hepsi hem Aksu, hem de Antalya kamuoyunca bilinen detaylar. O yüzden Galericiler Sitesi’nde ortaya çıkan evrak sahtekarlığından tutunda, Kültür merkezi alanının bir iş adamına peşkeş çekilmeye çalışırlarken, Aksu’nun çantacısının öncülüğünde otel lobilerinde yapılan görüşmeler ile iş adamlarından bağış adı altında makbuzsuz alındığı ileri sürülen paraların yanı sıra yine Aksu’nun çantacısının Başkan Halil Şahin’in adını kullanarak, iş insanlarına yönelik gerçekleştirdiği tehdit olaylarını, tekrar buradan uzun uzadıya yazarak kafa şişkinliği oluşturmak istemiyorum.
Tüm bu yaşananları zamanında kulak ardı eden Aksu Belediyesi yöneticilerinde şimdi moraller çok bozukmuş. Bu olayların bu seviye gelmesine etkin olan Aksu Belediyesi bürokratı olan zat, “benim bir suçum yok. Ne dedilerse ben onu yaptım” şeklinde sitem ettikleri ifade ediliyor, belediye kulislerinde.
Oysaki zamanında uyarılar dikkate alınmış olsaydı ve gerçekten vatandaşların menfaatleri doğrultusunda hareket etmiş olsalardı, bu moral bozukluğunun hiç birini yaşamıyor olacaklardı.