Geçen hafta AK Parti Antalya İl Teşkilatı’nda bir değişim yaşandı. Bilindiği üzere İbrahim Ethem Taş, Genel Seçimlerde Milletvekili aday adayı olmak için, geçtiğimiz günlerde AK Parti Antalya İl Başkanlığı koltuğundan istifa etmişti. Boşalan koltuğa, başta 9 isim talip oldu.
Bu isimler mevcut yönetimden Ahmet Onaran, Bekir Servet Ünal, Sadık Polat, Hıfzıllah Şahbaz, Osman Ali Eciş ve Ömer Akbaş’ın yanı sıra AK Parti Muratpaşa İlçe Başkanı Osman Ülker, AK Parti İl teşkilatının eski İl yönetici Mehmet Uysal ve Aksu Meclis Üyesi ve aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AK Parti’nin grup sözcüsü Ali Çetin’den oluşuyordu.
Öncesi bu isimlerle ilgili, Antalya merkezli AK Partili üyelerin katılmasıyla temayül yoklaması yapıldı. Çıkan sonuçlar AK Parti Genel Merkezi’ne gönderildi. Sonrası temayülde öne çıkan 8 isim AK Parti Genel Merkezi’ne çağrıldı. AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylarla tek tek görüştüğü görüşmenin sonucunda, Ali Çetin’den yana karar kılındı.
20 yıldır AK Parti kulislerini takip eden bir gazeteci olarak, ortaya çıkan bu kararın AK Parti açısından isabetli bir karar olduğu kanısındayım. Hiç şüphesiz temayül yoklamasında ön plana çıkan 7 adayında 7’si birbirinden değerli. Hepsinin partiye birçok emeği var. Teşkilattan gelen bir geleneği sürdürüyorlar. Bilgi donanımları hat safhada. O halde “Neden Ali Çetin’in isabetli bir karar?” olduğunu haklı olarak soruyorsunuz.
Ali Çetin, Antalya siyasetine yön veren AK Parti’nin eski İl başkanlarından rahmetli Hamza Taş’ın yönetim listesinde yer alan biriydi. Orada belirli bir tecrübe kazandı. Sonrası yine eski il başkanlarından Hüseyin Samani, Mustafa Köse ve Rıza Sümer’le beraber çalıştı. Hatta Sayın Köse’nin il başkanlığı döneminde teşkilat başkanlığı gibi önemli bir görevi yürüttü. Gazipaşa’dan Kaş’a kadar olan teşkilatlarla iletişim halinde oldu ve onlarla ilgili alınan kararlarda, karar verici bir misyon üstlendi. Yani sözün özü, teşkilat yapısını iyi tanıyanlardan biri. Teşkilatta görev aldığı zaman dilimlerde gerçekleşen seçimlerde, partisinin Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM)’ lerde görev aldı
Daha sonra Köse ve Sümer’den boşalan İl Başkanlığı koltuğuna talip oldu. Buradaki temayül yoklamalarında hep ön sıralarda çıktı. Ankara’ya çağrıldı. O süreçte kendisine İl başkanlığı koltuğu verilmediği için köşesine çekilip partisine küsmedi. Sonrası 2019 yerel seçimlerinde özellikle milletvekili Sayın Mustafa Köse’nin zorlamasıyla Aksu’dan Belediye Meclis üyesi olarak listeye yazıldı. O günden bugüne Aksu ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi, aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclisi’nde partisinin grup sözcülüğü görevini yürütüyor. 4 yıllık zaman dilimi ona yerel yönetimlerde tecrübe kazandırdı. Bu kadar detayın yanı sıra, en önemlisi bugüne kadar ismine leke getirecek bir sürecin içine girmemesi.
İşte bundan dolayıdır ki hem yaşının genç olması, teşkilat yapısını iyi bilmesi, tecrübeli ve girişken bir yapıya sahip olması, aynı zamanda mütevazı kişiliğinden dolayı, AK Parti Genel Merkezi’nin Ali Çetin’den yana, karar kılmasının doğru bir karar olduğu kanısındayım.
Gündemimizde şu an yok
Bahsetmiştim Ali Çetin Aksu ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi. İl başkanı görevi verildiği andan beri merakla cevap arayan bir soru var. Sayın Çetin’in bu görevlerinden istifa edip etmeyeceği. İstifa etmesi halinde meclislerde tablonun nasıl olacağı? Bu soruları geçen hafta gerçekleştirdiği basın toplantısında kendisine sormuştum. Net bir cevap alamamıştım.
Gazetemiz yayına hazırlandığı süreçte, kendisini tekrar aradım, Meclis üyeliği görevinden istifa edip etmeyeceğini sordum. Verdiği cevap, “Şu an gündemimizde böyle bir şey yok” oldu.
Şayet Sayın Çetin’in istifa etmesi halinde Aksu Meclisi’nde AK Partili Ahmet Aydoğmuş, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne İYİ Partili Nevzat Akcan’ın geleceği kulislerde konuşuluyor.