Begüm Aksoy
ANTALYA (İHA) -
İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, göreve başlamasından 3 ay sonra Antalya'da görev yapan gazetecilerle kahvaltı programında buluştu. Antalya'daki trafik yoğunluğu, motosiklet kazaları, bağımlılıkla mücadele ve ruhsatsız silahlar konusunda önemli açıklamalarda bulunan Arslan, soruları yanıtlarken çözüm önerilerini de paylaştı.
Antalya'da araç yoğunluğu ve motosiklet kazaları
Şehrin birçok noktasında yapılan radar denetimleri nedeniyle çok sayıda insanın ceza almasının mağduriyet oluşturduğuna yönelik soru üzerine İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, şehirdeki araç yoğunluğu ve motosiklet kazalarına ilişkin dikkat çekici istatistikler paylaştı. Arslan, Antalya'nın 3 milyonluk nüfusuna rağmen 1,5 milyon tescilli araç bulunduğunu, bu araçların 500 bininin motosiklet olduğunu belirtti. Türkiye genelinde ölümlü kazaların yüzde 50'sinin motosiklet kazaları olduğunu ifade eden Arslan, “Biz polis olarak insanların geride kalan hayatlarının devamının kaliteli bir şekilde geçmesini istiyoruz. Ölümlü kazaların yüzde 50'sinin motosiklet kazası olduğu bir yerde kazaların yüzde 60-70 sebebi de aşırı hız, hız ihlali. Kazalar azalana kadar hız konusunda tavizsiz olmaya devam edeceğiz” dedi.
"Aranması olanların çoğunun mahkeme kararı yeni kesinleşmiş"
Antalya'da hakkında çok sayıda çeşitli suç kaydı ve belli bir yılı aşkın kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahısların neden yakalanmadığına ilişkin soruyu cevaplayan İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, kamuoyundaki "30 yıldır firari" algısının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Hukuki sürecin önemine dikkat çeken Arslan, “Antalya hareketli bir yer, devamlı sirkülasyon var. Bunların içerisinde azınlıkta da olsa çok uzun yıllardır kaçak yaşayanlar var ama çoğunluğu hakkındaki mahkeme yeni neticelenmiş, karar ve hüküm yeni kesinleşmiş olanlar. Zannedildiği gibi adam otuz yıldır kaçıyor değil. Hakkında karar otuz yıllık ama mahkeme kararı yeni kesinleşmiş ve karar yeni verilmiş” diye konuştu.
Bağımlılıkla mücadelede "Bağımsızlık Seferberliği" başladı
Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, bağımlılığın Türkiye'nin en önemli sorunu konusu olduğunu vurgulayarak, Türkiye genelinde bağımlılıkla mücadelede farkındalığı artırmak amacıyla İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından "Bağımsızlık Seferberliği"nin başlatıldığını dile getirdi. Arslan, "Bağımlılık konusu şu anda Türkiye'nin hakikaten en önemli sorunu ve toplumun her kesiminin polis olarak bizler başta olmak üzere üzerimize düşen görevler var. Bağımlılık tehlikesi okullara kadar ulaştı. Bu konuda aileler başta olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Toplum olarak bu tehlikenin farkında değiliz gibi bir rehavet var" dedi.
Okullardaki bağımlılık tehlikesine dikkat çekildi
Bağımlılıkla mücadelede okulların hedef alındığını belirten Arslan, okul polisliği uygulamasının devam ettiğini ancak toplumun diğer kesimlerinden de destek beklediklerini söyledi. Arslan, “Bu sorun ileride ciddi bir problem haline gelebilir. Hepimiz anne babayız; bağımlı olarak görülen insanlar aynı zamanda bizim çocuklarımızın arkadaşları” diyerek ailelerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı.
Ruhsatsız silah cezaları artırılıyor
Ruhsatsız silah taşıyanlara yönelik cezaların artırıldığını açıklayan Arslan, yeni düzenlemeyle alt sınırın 2 yıla, üst sınırın ise 4 yıla çıkarıldığını belirtti. Mecliste kabul edilen torba yasa kapsamında yeni cezaların 2025 yılının başında yürürlüğe gireceğini ifade eden Arslan, "Bu düzenleme, mücadeleyi daha da kolaylaştıracak. Silahlarla işlenen suçlardaki silahların çoğunluğunun ruhsatsız olmasından kaynaklı bir problem vardı. Zaten bu kanunu çıkarma ihtiyacı da bu oranın yüksekliğinden kaynaklanıyor" dedi.
Antalya Emniyetinden bağımlılık alarmı
Antalya Emniyetinden bağımlılık alarmı
Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Arslan, madde bağımlılığın Türkiye'nin en büyük toplumsal sorunlarından biri haline geldiğini belirterek, okulları hedef alan bağımlılık tehlikesine dikkat çekti. Arslan, “Bu sorun ileride ciddi bir problem haline gelebilir. Hepimiz anne babayız; bağımlı olarak görülen insanlar aynı zamanda bizim çocuklarımızın arkadaşları” diyerek ailelerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı.