Suat Metin - Huriye Ferah Vanlı - Burak Yalman
ANTALYA (İHA) -
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, 9 vatandaşın hayatını kaybettiği ve 178 vaka sayısının bulunduğu Antalya’da korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede alınan ve alınabilecek tedbirler, tarımsal üretim ve sosyal yardımlaşma konularında açıklamalarda bulundu. Karaloğlu, salgınının yayılmasını engellemek için her türlü tedbiri almaktan çekinmeyeceklerini söyledi.
Antalya’nın yaş sebze ve meyve konusunda Türkiye’nin en önemli üretim merkezi olduğuna dikkat çeken Vali Münir Karaloğlu,salgın sürecinde tarımsal üretim ve tedarik zincirinin sürdürülebilmesi için her türlü tedbiri aldıklarını ifade etti. Tarımsal üretimde kent genelindeki son durumu paylaşan Karaloğlu, “Hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanmasına rağmen, Antalya’da tarımsal üretim ve bunun pazara sevkiyle ilgili her türlü tedbiri aldık. Hallerimizden iç piyasaya ve ihracata gönderim devam etti. Sokağa çıkma yasağı uygulanan 11 ve 12 Nisan’da Antalya’dan 4 bin ton yaş sebze ve meyve ihraç edildi. Bunlar önemli şeyler. Zaten hep söylüyoruz; mutlaka bizim üretim ve tedarik zincirini bu süreçte devam ettirmemiz lazım. Çünkü yaşamaya devam ediyoruz. İnsanların ihtiyaçları, tüketimi devam ediyor. Onun için üretim zincirini sürdürülebilir kılmak için tedbirlere devam edeceğiz” dedi.
“112 üzerinden gelen 79 bin talebin 75 binini karşıladık”
Sosyal yardım konusunda İçişleri Bakanlığı’nın 81 ilde oluşturduğu Vefa Sosyal Destek Grubu'nun, vatandaşların taleplerini yerine getirdiğini belirten Karaloğlu, şu ana kadar 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden Vefa Sosyal Destek Hattı’na 79 bin başvuruda bulunulduğunu ve bunlardan 75 bininin karşılandığını aktardı. “Kalan 4 bin talebi de karşılayacağız” diyen Karaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kısım vatandaşımızın kendi imkanı var ama sokağa çıkamadığı için vatandaşlarımızın kendi parasını ödeyerek Vefa Sosyal Destek Gruplarından aldığı destek var. Bir taraftan da yardıma muhtaç olan vatandaşlarımız var. Onlarla ilgili de Antalya’da, hayırseverlerimizin bağışlarını kabul ettik, etmeye devam ediyoruz. Şu ana kadar 25 bin gıda paketi organizasyonu yaptık. 10 binini dağıttık. Dağıtmaya devam edip bu yardımları Ramazan ayına kadar sürdüreceğiz.”
Antalya’nın turizm şehri olduğunu ve salgın sonrası birçok vatandaşın işini kaybettiğini, bazılarının da ara vermek zorunda kaldığına işaret eden Karaloğlu, bu konuda hayırsever vatandaşlarla yardımlaşma işbirliğine girdiklerini belirtti.
“Vatandaşımızın o akşam bir panikle sokağa çıkmasını hala anlayabilmiş değiliz”
Geçtiğimiz hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağının doğru bir karar olduğuna vurgu yapan Karaloğlu, meteorolojinin hafta sonu için verdiği raporların bu kararın doğruluğunda önemli bir faktör olduğunu kaydetti. Karaloğlu, şunları söyledi:
“Meteoroloji havanın güzel olacağını, hava sıcaklığının artacağını söylüyordu ki, öyle de oldu zaten. Hem cumartesi, hem pazar günü Antalya ve Türkiye’nin genelinde de hava sıcaklığı çok güzeldi. Biz insanları evlerinde tutmakta zorlanabilirdik. Onun için sokağa çıkma yasağı doğruydu. Cuma gününe kadar hiç paniklememiş vatandaşımızın o akşam bir panikle sokağa çıkmasını hala anlayabilmiş değiliz. Aslında biz her türlü planlamayı yapmıştık. Daha önce de tecrübesi vardı toplumun. 65 yaş üstü ve 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı konduğunda, bizim organizasyonumuzla vatandaşın ihtiyacını nasıl giderdiğimizi toplum biliyordu. Buna rağmen bir panikle insanların sokağa çıkması doğru olmadı. Belki diğer büyükşehirler kadar yaşanmadı ama Antalya’da da sorunlar yaşandı o gece. Gönül isterdi ki, vatandaşımız yine devletine güvenmeye devam etsin. Yine bizden gelen mesajları dikkate almaya devam etsin. Ve o gece yaşananlar bir daha yaşanmasın diye temenni ediyoruz. Çünkü verilen büyük bir mücadeleye zarar veriyoruz. Bu mücadeleyi hep beraber veriyoruz ve herkes fedakarlık yapıyor ama bir hata bütün fedakarlıkları yok edecek sonuç doğurabilir. Onun için o akşam yaşananların bir daha yaşanmaması lazım.”
“Her türlü tedbiri almaktan çekinmeyiz”
Karaloğlu, Antalya için alınabilecek yeni tedbirlerle ilgili de, “Bu çok dinamik bir süreç. Kriz yönetiyoruz. Krizle ilgili her şeyi şimdiden planlayamazsınız. Gelişmelere bağlı olarak her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz. Biz, neredeyse her gün bir yeni hıfzıssıhha kararı alıyoruz. Çünkü her gün yeni bir gelişme, yeni bir ihtiyaç doğuyor. Bunu giderebilmek için, doğan bir boşluk varsa onu kapatabilmek için yeni tedbirler alıyoruz. Bundan sonra da tedbirleri almaya devam edeceğiz. Bizim esas amacımız virüsün yayılmasını engellemektir. Bunun için gerekli olan her türlü tedbiri almaktan çekinmeyiz, aldık, almaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Kul hakkıdır”
Son olarak başından bu yana Antalya halkının sokağa çıkma yasağına uyduğunu dile getiren Karaloğlu, “Bugüne kadar Antalya halkı gerçekten bize yardımcı oldu. Haksızlık etmemek lazım. Çağrılarımıza uydu ve ‘sokağa çıkmayın’ dedik çıkmadı. Antalya’da eğer göreceli bir mücadele başarısı varsa bu halkın kurallara uymasından kaynaklanıyor. Bu virüsle mücadelenin yolu, hareketi azaltmak. Havanın ısınması ve güzel olması kimseyi aldatmasın, Antalya evde kalmaya devam etsin ve ne olur teması azaltmaya devam edilsin. Artık maskesiz sokağa çıkılmasın. Özellikle market, pazar ve kalabalık mekanlara vatandaşımız maskesiz girmesin. Biz önce kendi sağlımızı koruyacağız ki, toplumun sağlığını koruyalım. Bu aynı zamanda bir kul hakkıdır. Biz farkına varmayız, virüs bizde olabilir. Diğer insanlara, sevdiklerimize bu virüsü bulaştırabiliriz. Onun için her birimizin dikkatli olmaya devam etmesi gerekir” diye konuştu
“Korona virüs tedbirlerine uymamak kul hakkıdır”
“Korona virüs tedbirlerine uymamak kul hakkıdır”
- Antalya Valisi Münir Karaloğlu, havanın ısınmasıyla birlikte gözü sokakta olan vatandaşları uyarıp güzel havaya aldanmamalarını istedi. Vatandaşları evde kalıp sosyal izolasyona azami gayret göstermeye davet eden Vali Karaloğlu "Artık maskesiz sokağa çıkılmasın. Özellikle market, pazar ve kalabalık mekanlara vatandaşımız maskesiz girmesin. Biz önce kendi sağlımızı koruyacağız ki, toplumun sağlığını koruyalım. Bu aynı zamanda bir kul hakkıdır. Biz farkına varmayız, virüs bizde olabilir. Diğer insanlara, sevdiklerimize bu virüsü bulaştırabiliriz. Onun için her birimizin dikkatli olmaya devam etmesi gerekir" diye konuşt