Erzurum’da doğan ülkemize şiir dolu gönlünün esintileriyle dostluğu, iyiliği, adanmışlığı ve içinde bir yara gibi gurbeti, hasreti nağme nağme sazının telleriyle işleyen unutulmaz gönül ustası Şair, Ozan, Aşık Reyhani…
Erzurum’un dağı gibi, zirvesi hep karlı olan, Pasinler Ovasının gönlü şiir dolu, dilinde hüzünlü türküsü Aşık Reyhan’yi ebediyete intikalinin yıl dönümünde saygıyla minnetle yad ediyoruz.
Öz canımdan çok sevdiğim Erzurum Çaresiz dişimi sıktım giderim Gafillerden darbe yedi gururum Çaresiz dişimi sıktım giderim.
Selam olsun ecdat ile abaya Abdurrahman Gazi Habip Babaya Tuz ektiler çalıştığım çabaya Kaderime boyun büktüm giderim
Benim canım feda idi bin cana Bin can az derlerse iki bin cana Kırk senelik gözyaşımı fincana Kattım Karasu'ya aktım giderim
Kırılmış sazımı astım tavana Çevirdim yönümü döndüm divana Gurbet kelepçedir yurdu sevene Bilerek koluma taktım giderim
Nazar ettim solu ile sağına Sanki matem düşmüş yar otağına Seyreyledim Palandöken dağına Üç kez geri döndüm baktım giderim
Yel devirsin sebeplerin kökünü Sırtıma verdiler sitem yükünü Kırk senedir beklediğim ekini Harmana dökmeden yaktım giderim
Alnımız apaçık yüzüm karasız Buna rağmen kuyladılar yarasız Tambura köyünden Emrah çaresiz Ben de Erzurum'dan çektim giderim
Reyhani'yim aşk ateşim dinmedi İftira darbesi cana sinmedi
Zeynel Horasan'a gitti dönmedi Bu da benim kara bahtım giderim.
(Aşık Reyhani)