Bu Hafta Antalya seçim heyecanı yaşadı. Hem de ne seçim? Sormayın gitsin!
Antalya için “öncelikli olarak yapılmalı” diye yıllardır yırtındığımız güzergaha “hafif raylı” yapılsın mı? Diye soruldu. Güler misin? Ağlar mısın?
Ne de olsa ülke olarak “ileri demokrasiyi yaşıyoruz” Böylece o demokrasinin Antalya’ya kadar geldiği ve hatta evlere kadar girdiği görülmüş oldu. Hayırlı olsun!
Arkadaşım! Tekerleği bir daha icat etmenin ne anlamı var? Toplu ulaşım bir kentte yapılacaksa, hele yılda 10 milyon kişiyi taşıyan havaalanınız varsa oradan başlar.
Bunu bilmek ve böylesi güzel bir hizmeti istemek için; dünya’yı gezmeye, üniversite bitirmeye, master ve dokrota yapmaya dahası “ortalama zekanızın” olmasına bile gerek yok. Onun için yapılan anket gereksiz bir işgüzarlık. Kentin ve insanın zekasına hakaret…
Netice de büyük çoğunluk “aklın yolu bir olduğu için” evet dedi. Hayır diyenlerin de “zihinsel” nedenlerden değil “siyasi” nedenlerle hayır dediğini düşünüyorum.
Son dönem de kadınlar plajından sonra ikinci güzel karar bu oldu. Türel’i tebrik ederim.
Yalnız Sayın başkan çok demokrat ve illa halka fikrini sormak istiyor idiyse, 11 km’si 300 milyon liraya mal olan şimdiki hafif raylı hattı yapmadan önce “güzergah doğru mu?” diye sormalıydı! Sorsaydı, zaten geçen yerel seçimi kaybetmezdi.
Ve Menderes Türel esas anketi “hilkat garibesi” durumundaki mevcut hafif raylı için yapmalı. Kanımca “mevcut hafif raylı kaldırılsın mı?” diye bir anket yapar ve halkın vereceği kararı yaşama geçirirse, önümüzdeki belediye seçimini şimdiden garanti eder. Benden söylemesi…
Elbette etrafında o kadar bilgili ve akıllı danışman varken, benim söylediğime itibar edecek değil. Birçok kuruma danışman olarak atanan isimlere bakınca ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır!
Ama hazır “ileri demokrasi” gelmişken, düşüncemi illa ki söylemek istiyorum. “Mevcut hafif raylı sistem sökülsün”
Rayların yeri de nasıl olsa hazır! Yeni yapılacak hafif raylının hattında kullanılsın. Kentin böğrüne girmiş bıçak gibi yolları gereksiz şekilde daraltan mevcut hafif raylının olduğu alan da “toplu taşıma” araçlarına tahsis edilsin. Böylece kent trafiği, Şarampol başta olmak üzere geçtiği noktalarda nefes alacaktır.
-İŞADAMI VE BAŞKAN ADAYI-
Gelelim geçen hafta hesabını iyi bilen ve risk almayı seven işadamının, bir belediye başkan adayına verdiği 600bin lira destek ve adayın kazanması ile "nasıl ihale manyağı" yapıldığının ibretlik hikayesini yazacağım demiştim.
Aslında detaylı yazacaktım ama baktım ki “değmez”. Onun içinde yazmaktan vazgeçmiştim. Fakat yine de kafanızda hakkımda yanlış düşünce oluşmasın diye olayı kısaca yazayım.
Zira nasıl olsa hiçbir şey olmayacak. Atalarımız ne demiş“it ürür ve kervan yürür”.
İddia o ki; güzel ülkemin çok şirin bir kentinde yapılan belediye seçimlerinde seçim masrafları için “bir başkan adayı” para arayışına girmiş.
Adayın parası var mıymış? Onu bilmiyorum.
Belki yokmuş! belki de varmış ama cebinden -harcamaya alışkın olmadığı ve cebe atmaya alıştığı için- para gitsin istememiş!
Neyse, parasal destek isteyen belediye başkan adayına, o kentin tanıdığı önemli bir işadamı 600 bin lira destek vermiş. Bir tür yatırım yapmış. Ya tutarsa hesabı…
Birisi gelmiş bu bilgiyi benim kulağıma fısıldamış. Ki, bundan bana neyse?
Sonuçta, o işadamının yatırımı tutmuş ve adayı seçimi kazanmış. Kazanınca da birçok akçeli hafriyat işlerini o işadamına vermeye başlamış ve vermeye devam ediyormuş. İşadamı da hafriyat işlerine yetişmek için son sürat kamyon almaya devam ediyormuş.
O Başkan ve işadamı kimmiş? Nerelerin ihalesi verilmiş veya veriliyormuş? O işlerde başkanla işadamı ortak mıymış? Takdir edersiniz onları takip etmek benim işim değil…
Sağlıcakla Kalın...
DEMOKRASİ ANTALYA DA!
Paylaş