Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı

Çekirge üretim merkezi

RÖPORTAJ

İzmirli iş adamı Selami Gökgöl 17 yıl önce Aksu’da kurduğu Mira Canlı Hayvan ve Böcekçilik işletmesini büyük bir heyecanla, 350 metre kare kapalı alanda Aksu’da devam ettiriyor. Hobi olarak bu işe başlayan Selami Gökgöl, çekirge üretim tesisi ile ülkenin önemli bir açığına cevap vererek, yurt içi ve yurt dışı satışlarla ülke ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getiriyor. 

Mira Canlı Hayvan ve Böcekçilik işletmesinin en çok üretimi çekirgeden oluşuyor. Bunun yanında un kurdu ve hamam böceği üretimi de bu işletmede yerini alıyor. İşletme sahibi Selami Gökgöl, ‘ülkemizde henüz bilinmiyor ama Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinde çekirge, protein açısından zengin olduğu için çok tüketilen bir besin. Ben aileme bunu kavurdum ve yedirdim. Ekmeğini yaptım. Dostlarıma ikram ettim. İlerleyen yıllarda ülkemizde de çekirge tüketiminin artacağına inanıyorum’ dedi ve sorularımızı şu şekilde yanıtladı:

Tam olarak iş tanımınız nedir?

 İş tanımımız, genelleyecek olursak canlı yem üretiyoruz. Yani her türlü canlının (etçil olan)ana gıdasını üretiyoruz. Biz buna halk dilinde canlı yem diyoruz.

Biz öncelikle çekirge üretiyoruz. Özel bir türdür. Özelliği ise doğadaki çekirgeler gibi çok zıplamaz, sağa sola kaçmaz, kolay av haline gelir, evcil diyebiliriz. Protein oranları ve mineraller açısından çok zengindir. Protein kaçağı olan insanlarda kullanılabiliyor, takviye amaçlı. Kırmızı etten beyaz ete oranla çok daha fazla proteine sahip. Müslüman ülkelerinde bunu tüketenler de var. Araplarda tüketenler var. Uzak Doğu da; Çin, Tayland, Japonya. Avrupa ülkelerinde, Amerika’da insanlarının tüketimi her geçen gün artmaktadır.

Türkiye’den talep var mı?

İnsanlardan zaman zaman talepler geliyor, bunu peynir ekmek gibi, kasaptan et alır gibi almıyorlar, o denli talep yok. Talepte bulunanlar genellikle sporcular. İçerisinde ne olduğunu bilmedikleri herhangi bir kimyasal tüketmek yerine doğal olanı tercih ediyorlar.

Çekirgenin üretim aşamalarından bahseder misiniz?

Çekirgenin yetiştiği ortam sıcak ortam olması gerekiyor, kuru bir ortam, 45/48 derecelere kadar sıcaklık kullanılıyor, yumurtalar için 52 dereceye kadar sıcaklıklar kullanılıyor. Kuluçka dönemi 15/18 gün bizim şartlarımızda kullanılmakta. Bir çekirge ortalama 50 yavru bırakıyor.

Bulunduğumuz ortam şartlarına bağlı, talep yoğunluğu olduğu zaman bu süreci hızlandırmak için otumuzu farklılaştırarak daha fazla ot veriyoruz, sıcaklığını artırıyoruz, nem almaları çalıştırıyoruz, süreç hızlanıyor.

Çekirgeleri neyle besliyorsunuz?

Yurt dışından gelen özel tohumlar var, bunlar Amerika Kanada gibi ülkelerden bizim arz ettiğimiz özel tohumlar geliyor. Süt otu dediğimiz özel bir otla besliyoruz. Yurt dışından getirilen tohumları tarlamızda kendimiz yetiştiriyoruz. 

Satışlarınızı nerelere yapıyorsunuz?

İç piyasaya, hayvanat bahçelerine bir de bireysel tüketicilere satışlarımız mevcut. Çünkü hobicilik de bu alanda her geçen gün artmakta. Süleyman Demirel üniversitesi ile ortak çalışmalarımız oldu. Süleyman Demirel üniversitesi, Su ürünleri dekanı geçenlerde buradaydı, şu anda Adana'da bir deney yapacaklar. Biz onlara bu ürünlerimizi veriyoruz, bu aşamada ürünlerimiz balık sektörüne nasıl değerlendirilebilir gibi bir çalışma içerisindeler. Bunun haricinde Bursa'da bir yatırımcımız var, balık çiftliği sahibi ama bizim esas hedefimiz kanatlı grubunda un kurdunu oluşturmak Türkiye’de. Ve bunu başarabilirsek bunun anlamı da kanatlı grubunun bağışıklık sistemini geliştirmek, doğal beslenme yöntemi yapmak, yumurta verimliliğini artırmak, kalitesini artırmak.

Nereden esinlendiniz çekirge üretimine?

Uzun süre turizm sektöründe faaliyet gösterdim, bendeki merak beni bu günlere sürükledi. Çocukluğumdan beri evimizde çeşitli hayvanlar bulundu. Gençlik yıllarımda akvaryumla uğraştım ve piyasada çok fazla canlı yem olmadığını bildiğim için bu işi yapmaya karar verdim. İlk açtığım zaman 3 yıl boyunca bir ürün satmadık. Prestij dedik, inat dedik, burayı ayakta tutacağız dedik ve bu işi bırakmadık. Hobi olarak başladım, şimdi ticaretini yapıyorum.

Peki, çekirge nasıl tüketilir canlı mı yemek lazım?

Hayır, pişirme yöntemleri var. Pastaların içinde, ızgarada, çikolataların içinde kullanıldığını görüyoruz. Un kurtları mesela Almanya’da, bizdeki çekirdek gibi kavrulup poşetleniyor. Üniversite öğrencileri yorgun düştüklerinde, enerji ihtiyacı duyduklarında ve ucuz olması nedeniyle bunu yiyebiliyorlar. Bu bahsettiğim ürün öğrenci yiyeceği olarak tabir ediliyor. Hiçbir zararı yoktur. Temiz mi diye baktığımda benim bilgilerim doğrultusunda temiz olduğunu görüyorum. Finlandiya yasa çıkardı, protein ihtiyacını arttırmak için, çekirge veya un kurdunu kavurup, un haline getirip ekmek unu içerisine karıştırılmasına dair. Bu sayede katkı maddeleri kullanılmayacak. Biz eşimle bunu denedik. Biz bunu gelen misafirlerimize sunduk, herkes şaşırdı ancak beğendiler. Konya Selçuk üniversitesi gastronomi bölümü ile 3 farkı projemiz var. Turizmde çekirgelerin kullanılması, farklı yemeklerinin yapılması, ekmek yapımında kullanılması. Bu çalışmalar yapıldı, yayınlandı. İşte bizim bakış acılarımıza sahip olanlar, bende denemek isterim, bende farklılık yaratmak isterim diyenler, bunu alıp deneyebilirler. Türkiye’de merak uyandırabilirsek belki mutfağımıza daha hızlı girebilir. Benim gönlümden geçen İstanbul, Ankara ve Antalya olmak şartıyla önde gelen bir AVM içerisinde, mısır sunumu gibi küçük bir yerde, kavurması yapıp yada ekmeği sunulabilir. Bunu yapacak girişimciye destek olurum. Avrupa’da tüketimi her geçen gün artıyor ve insanlar şunu biliyor, büyük baş hayvancılıkta, hayvanın büyük bir kısmı çöpe gidiyor. Bu oran çekirge de başını kopardığınızı düşünürsek hayvanın yüzde doksanı kalıyor, protein bakımından baktığımızda çok daha kısa sürede daha fazla protein tüketebiliyorsunuz. Büyük baş hayvanların, doğaya verdiği zararı minimuma indiriyorsunuz. Yem bakımından da daha tasarruflu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.