Haber Merkezi-
Akçan’a sorduk, o da cevapladı
ANTKOMDER Başkanı Nevzat Akcan Güneyhaberci TV sosyal medya ekranına samimi açıklamalarda bulundu. Dernek Başkanı Nevzat Akcan’a gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ergin Çevik sorular yöneltti ve kendisinden cevaplar aldı. Derneğin genel kurulu öncesi ve sonrasın da neler olduğuna yönelik sürecin de konuşulduğu programda Akcan, Hal esnafının sorunları ve bu sorunlara yönelik yapacağı çalışmaları ve hizmet anlamında ekip olarak yapacakları çalışmaları da anlattı. Programdan yansıyanları siz değerli okuyucularımız için yayımladık. İşte o söyleşimiz;
E.Ç: 4 ay önce genel kurul yapıldı berabere sonuç çıktı. Derneğin tüzüğünde bulunan bir maddeden kaynaklanarak seçimin en erken 15 gün en uzun da 6 ay içerisinde yapılması ibaresi yer alıyordu. İleri tarihe alındı seçim ve genel kurulunuzu yaptınız. 10 farkla seçimi kazandınız. İki seçim arasında ne değişti. İbreyi nasıl kendinize çevirdiniz?
N.A: Çok teşekkür ederim. Bu seçimler bir bayrak yarışı. Dernek başkanlığı daha önce de yaptık. Sonra Hasan Ali Yılmaz kardeşimize bıraktık. Siyasette bir süre yer aldık. Siyaseti bırakınca tekrar hal esnafı davet etti. Aday olduk. Hal tarihinde görülmemiş bir şekilde ilk seçimde berabere kaldık. 63-63 berabere kalmıştık. Aynı hafta yenilensin istedik ama Hal başkanımız 3 ay sonra uzatma istendi bizde tamam dedik. Yeniden yapılan seçimde 73 oyla başkan seçildik. Hasan Ali Yılmaz kardeşimiz 63 oy aldı. Kurumsallığa inanan bir insanım. Kendi işimde de kurumsal davranmaya çalışıyorum. Gençlerimizin önünü açmak istiyorum. Kişiye bağlı olmasın hiçbir yer. Kendimizi daha iyi anlattık ki hal esnafı bizi tercih etti. Esnaf arkadaşlarımla görüştüm. İfade ettik kendimizi ve bizi tercih ettiler.
E.Ç: İki dönem dernek başkanlığı yaptınız gelinen süreçte istifa ettiniz. Rakibiniz Hasan Ali Yılmaz “Esnafı bırakıp gitti” söylemini çok kullandı. Neden bıraktınız? Bu konuda neler söylemek isterseniz.
N.A: Doğru. Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Ben taraf oldum. Sivil toplum örgütlerinin dernek başkanları taraf olmamalı. İYİ Parti’de siyaset yapmak için yol aldım. İkisinden birini tercih etmem gerekiyordu. Siyasetçi siyasetini yapmalı dernek başkanı da kendi işini yapmalı. Ülkemizde ki sorun bu, kimsenin tesiri altında kalmadan özgür işini yapmalı. Yani hem siyasetçi hemde dernek başkanlığı yapamazdım. Benim karakterime ters düşüyor. Onun için bıraktım dernek başkanlığını.
E.Ç: Nasıl bir yol izleyeceksiniz?
N.A: Makamlar gelip geçicidir. O koltuklara değer vermek gerekiyor. 13 yönetim kurulu arkadaşımla görev aldık. Hal esnafına hesap veremeyeceğimiz hiçbir durumumuz yok. Biz; hal esnafı, komisyoncusu, tüccarı, ihracatçısı, üreticisiyle birlikte büyük bir aileyiz. Halimiz büyükşehir belediyesinin vitrini. Belediye başkanımızla görüşeceğiz. Muhittin böcek başkanımızın hallere değer verdiğini biliyoruz.
E.Ç: Kazananı siyasiler arar. Büyükşehirle birlikte çalışıyorsunuz. Sizi tebrik etti mi Sayın Başkan?
N.A: Muhittin Böcek Başkanımız aradı, tebrik etti. Kendisin de en güzel şekilde birlikte çalışacağını söyledi. Bu dönem şanslıyız. Hal müdürü ve ekibiyle güzel ve başarılı işler yapacağımıza inanıyorum.
E.Ç: Hal esnafının sorunları nelerdir. 142 esnafı temsil ediyorsunuz. Çözüm önerileriz neler olacak?
N.A: Antalya Hal’i bizim ülkemizin göz bebeği. Biz üretici ve tüketici hale sahibiz. Türkiye’nin lokomotifi görevini üstleniyor. Vitrin burası. Hepimize ayrı ayrı görev düşüyor. Dünyanın ihracata açılan kapısı. Temizliği, güvenliği, fiyat kurulumuna kadar hazırlıklı çalışacağız. Büyükşehir belediye başkanıyla çok daha sık bir araya gelmemiz gerekiyor. Birlikte sorunlara çözüm arayacağız.
E.Ç: Ekim ayı sonunda sezon açılıyor. Bununla ilgili açılış düşünceniz nedir?
N.A: Yayla da ürün bitiyor, örtü altı hasatlar başlayacak. Kasım Ayında halde açılış yapmayı düşünüyoruz.
E.Ç: Halde ciddi anlamda ticari bir döngü var. Fiyat istikrarsızlığı konusunda oklar size dönüyor. Fiyatlarda ki dengesizlikler için neler söylemek istersiniz?
N.A: Maalesef bu konuda fatura sürekli komisyonculara kesiliyor. Fiyat istikrarsızlığı ani iniş çıkışlar kimseye faydası olmuyor. Bir gün domates hareketli, ertesi gün yeniden düşüyor. Piyasa kurarken bu iniş çıkıştan kurtulmamız lazım. Burada üretici de ihracatçıda kaybediyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Yaylalarda uzun soluklu fiyat istikrarı var. Gündüz hale geliyor ürün çünkü. Üreticilerle toplantı yapacağız. Her mahalleden 10 üretici çağırıp bu konuyu değerlendireceğiz. Ürünü siparişle toplamak zorundayız. Ürünü gündüz getirmemiz lazım. Tüccarın talebine göre getirmemiz lazım. Akşamdan hali kitlersen domates yığılırsa tüccar da korkuyor. Üreticiyle toplantılar yaparak ürünü siparişle toplamak zorundayız. Ürün akışını gündüze kaydırmak zorundayız. Ürün planlaması bu şekilde yapılır. Komisyoncusu onu yönlendirecektir. Pazarı batırmadan yaşatmamız lazım. Saat kavramında değişme olacak. Akşam geldiği için fiyat istikrarsızlığı oluyor. Ürün 15 sene önce gündüz geliyordu. Başka türlü baş edemeyiz. Yaylalarda sabah 09.00 da açıyorlar halleri bizde öyle yapacağız.
E.Ç: Halde koku ve temizlik konusunda sorun var. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?
N.A: Bununla ilgili çalışma yapılacak. Halin temizliği konusunda temizliğe ayrıca önem vereceğiz. Bir mahalleden fazla nüfusumuz var. Çürüyen sebzeler oluyor. Hal müdürümüzle sahada olacağız. Temizlik ve güvenlik konusunda iyi bir konuma getireceğiz.
E.Ç: Hal yasası son yıllarda çok konuşuluyor ama düzenleme yapılmıyor. Gündeme geliyor fakat başarıya ulaşmıyor. Bunun nedenlerini öğrenebilir miyiz?
N.A: 2012 yılında hal kanunu çıktı devreye girdi ama bebek ölü doğdu. Defnedemiyoruz. Devlet bizi sürekli denetlesin. 2012 hal kanunu kayıt dışına tapu verdi. Faturalar lav edildi. Faturada oynama yapma şansınız yok. Bildirim sistemi çıkardı bakanlık. Fatura ve bildirim örtüşmeli. Bildirimin ucu açık. 30 liralık domatesi 10 lira da gösterebiliyorsunuz. Her şey hayali. Devlet kontrolü kaçırdı bu konuda. Yüzde 25 kayıtlı, yüzde 75 kayıt dışı. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün istese Tarım Bakanını arasa bize Antalya’da kaç ton ürün üretilmiş nereye satılmış istatistik istese resmi olarak bilgi veremezler. Hayali rakamlar verilir. Çünkü kayıt dışı. Satışlar fatura esaslı olmalı. Haller tam tersine iktidarın gözünde günah keçisi olarak değerlendiriliyor. Aile çiftçisinin yaşaması için hallerin ayakta durması lazım. Biz kooperatiflere karşı değiliz. Var olan düzeni yıkmadan önce alternatif sunacaksınız. Alternatif sunsunlar, kooperatifleri kursunlar, başarılı olursa haller zaten kendiliğinden biter gider. Zamanında kurduk kooperatifte sermaye nerden bulacağız. Vadeli çalışıyoruz. Batan parayı nasıl karşılayacağız. Köylüyü kim finanse edecek. Sermaye yoksa bir şey ayakta duramaz. Keşke yürüse. Denetlesinler halleri. Türkiye’de fatura kesen tek haldir Antalya hali. Bizi pilot bölge yapmalılar. Kayıt altına alması lazım. Faturayla, bildirim sistemi aynı paralelde gitmesi gerekiyor. Yanlış politikalar fahiş fiyatları oluşturdu.
Tarım bizim olmazsa olmazımız. Hak ettiğimiz değeri alamıyoruz. Bir birimizle kavgalıyız. Ürettiğimiz ürünleri dışardan alıyoruz artık. Bunların hiç fiyatları konuşulmuyor. Domates biber fiyatı çıkınca enflasyona sebep oldu diye feveran ediliyor. Kendi ürettiğimiz ürün köşe taşı olmalı. Tarım ülkemizin köşe taşı olmalı.
E.Ç: Son olarak şunu sormak istiyorum. Siyaset koltuğu bulaşıcıdır. Tekrar düşünür müsünüz?
N.A: Siyasette benim de hayallerim vardı. Aksu’ya dair hedeflerim vardı. Aksu’nun kaderini bozmak istemedim. Geri çekildim. Koltuk hırsı yok bende. 3 sene dernek başkanlığım bitince bayrağı teslim ederiz. İsa Yıldırım’ın da hayalleri vardı. Aksu kazansın. İsa Yıldırım’ın başarılı olacağına iananıyorum.5 sene ona verdi halk. Önemli olan Aksu’nun kazanması. Halin atardamarı Aksu. Bize hizmet yönünde destek olacağına inanıyoruz.