Şirin Elmi, günlük yaşantıda tüm ihtiyaçları karşılayan ellerin, pek çok bulaşıcı hastalık taşıyabildiğini söyledi. Temiz görünen ellerde bile hastalık yapıcı binlerce mikroorganizma bulunabileceğini aktaran Elmi, "Grip, sarılık, ishal yapan etkenler, bağırsak parazitleri eller aracılığı ile ağza, oradan da vücuda yayılır. Çocuklar, vücut dirençleri daha zayıf olduğu için daha kolay hasta olmaktadır. Özellikle tuvaletten sonra ellerin gerektiği gibi yıkanmaması, okulda çocuklar arasında yapılan silgi, kalem gibi eşyaların alışverişinde bile mikrop transferi olabilir, öksürme ve hapşırma ile bu eşyalara bulaşan hastalık yapıcı mikroplar eller aracılığıyla vücuda alınabilir" diye konuştu.
Birçok enfeksiyon hastalığının kontrolünde kişisel temizlik alışkanlıklarının çok önemli yeri bulunduğunu belirten Şirin Elmi, "Hastalıklardan korunmada en iyi, en etkili ve en ucuz yöntem ise el yıkama alışkanlığıdır. Küçük yaştan itibaren el yıkama alışkanlığının geliştirilmesi ile hastalıklarla mücadele edilebilir" dedi.
Şirin Elmi, ellerin özellikle hangi durumlar sonrası yıkanması gerektiğini de şöyle açıkladı:
"Yemekten önce ve yemekten sonra, tuvaleti kullandıktan sonra, çiğ et, tavuk, balık ve yumurtaya dokunduktan sonra, bozulmuş gıda ve çöplere dokunduktan sonra, hapşırma ve öksürme sırasında, ağzın el ile kapatılması durumunda, toplu taşıma araçları, para alış verişi, ortak telefon kullanımından sonra, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla el teması sonrası, okuldan ve işten eve geldikten sonra mutlaka doğru yöntemle eller yıkanmalıdır."
Elmi, "Eller ılık su ile ıslatılır, sabun ellerin tüm yüzeylerine dağıtılır ve iyice köpürtülür. Bilekler, avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri en az 30 saniye kuvvetlice ovulur. Eller iyice durulanır. Özellikle halka açık ve toplu yerlerde tek kullanımlık havlu kağıt ile eller kurulanır. Kurulamada kullanılan kağıt havlu ile musluk kapatılır ve çöp kutusuna atılır" dedi.