Aksuluların emrindeyiz

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı sistemi ve milletvekilliği seçimini geride bıraktık. Hiç şüphesiz bu seçimin kazananı Türkiye genelinde 26 milyon 325 bin 188 seçmenin oyunu alan Recep Tayyip Erdoğan oldu. En yakın takipçisi CHP’nin adayı Muharrem İnce’ ye 22 puan fark atan Erdoğan, Aksu seçmeninden de yüzde 48 oranında oy almayı başardı.

Bu başarının ortaya çıkmasında etken olan argümanlardan biride hiç şüphesiz İl ve İlçelerdeki teşkilatlar oldu. Bizlerde sandık kurullarını oluşturarak 2 aylık süreç zarfında seçmenle bire bir temas kuran AK Parti Aksu İlçe Başkanı Durmuş Kaan Şahin, Kadın Kolları Başkanı Saide Karataş ve Gençlik Kolları Başkanı Çağatay Çalışır’la, başarının sırrını sorguladık.

Saha çalışmalarından edindikleri izlenimlerden tutunda yeni sistemin Aksu’ya kazandıracağı kazanımlar ile oy dağılımlarında ortaya çıkan farklılıklar, kararsız olan seçmeni nasıl etkiledikleriyle ilgili bir çok şey anlatan başkanlar, Aksululara teşekkür etmeyi de ihmal etmediler. Sizler için hazırladığımız bu söyleşiyi eminiz keyifle okursunuz.

Öncelikle hayırlı olsun. Yeni sistemin ilk seçiminde Sayın Erdoğan oyların yüzde 52,4’ünü alarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başkanı oldu. Hiç şüphesiz bu rakam çok büyük başarı. 4 yıldır aktif siyasetin içerisinde yer alan ve aynı zamanda İlçe başkanlığı görevini yürüten biri olarak, bu başarının sırrını neye bağlıyorsunuz?

Bu başarının en büyük sırrı seçmenimizle yani Aksulu hemşerilerimizle bağımızı koparmama

mızdan kaynaklanıyor. İlçe başkanı olarak 6’ıncı seçimim. Her seçim sonrası, ertesi gün seçim yapılacakmış gibi hazırlıklarımızı yaparız. Hiçbir zaman iletişimimiz kopmadı vatandaşlarımızla, dolayısıyla dertleriyle dertlendik, mutlulukları ile mutlu olduk. Hizmet anlamında beklentilerini karşılamaya da çalışıyoruz. Belediyemiz ve hükümetimiz beklentilerin çoğunu karşılıyor. Bazı şeyler eksik kalmış olabilir ama geneli karşılanıyor. Sonuçta bizim seçmenimiz bu samimiyeti görüyor. Hiçbir zaman samimiyetimizden bir eksilme olmadı. En başta Cumhurbaşkanımıza müthiş bir güven var. Bunu görmek lazım. Seçmen bunu görüyor, bizlerde onlara ve Cumhurbaşkanımıza layık olmaya çalışıyoruz. Seçim sonucu tablosunda Cumhurbaşkanımıza verilen oyu koruyabilsek ne mutlu bize diyeceğiz. Öyle bir tablo çıkıyor ortaya. Başarının sırrı Aksulu ile hep beraber hareket etmek.

Bir ilk yaşanıyor, parlamenter sistem rafa kaldırıldı. Yeni bir siteme geçiş yapıldı. Toplum bugüne kadar yaşamadığı bir şeyi yaşayacak. Bu sitemin topluma artısı ne olacak. Neyle karşılaşacağız?

Öncelikle her seferinde bürokrasi ayağında işlerin daha hızlı yürüyeceğini söyledik. Bundan sonra bu gerçekleşecek. Vatandaşın; sorununa, derdine, hızlı çözüm üretme olacak, ekonomi ayağı çok önemli bunun, bir anlamda devlet eski hantallığını atacak ve bir anonim şirketmiş gibi yönetilecek. Bakanlık sayıları azalacak, bunların yapılmasının sebebi devleti milletin hizmetine sunmak. Daha hızlı nasıl sorun çözebiliriz ve daha hızlı nasıl icraat üretilir. Bunun en büyük artısı zaman anlamında olacak. Aynı zamanda istikrarın devam etmesi, koalisyonlar artık seçimden önce yapılacak, seçimden sonra koalisyon olamayacak yeni sistem bunu gerektiriyor. Kazanan 5 yıl devam edecek, hizmetin önündeki engeller kaldırılacak.

Bu sistemde dünkü Aksuyla bugünkü Aksu arasındaki fark ne olacak? Yerelde neyi değiştirecek

Öncelikle ekonomik anlamda bütün ülkede olduğu gibi, Aksuya da yansıyacak. Şuan kişi başına düşen milli gelir 10 bin 500 dolar seviyesindeyken, biz bunu 20 bin lere çıkarmayı hedefliyoruz. Bunu da başkanlık sistemi ile hızlı kararlar alarak yapmak istiyoruz. 2023 hedefleri arasında bu var. Bu gelişmeler yaşanırken, tabi ki Aksulu’da aynı şeylerden istifade edecek. En basitinden biz burada Altıntaş’ta, Güzelyurt’ta bir mülkiyet problemi çözmeye çalışıyoruz, bakanlar kurulundan geçti vs. Şuan ikinci bir yasanın geçmesi gerekiyor. İşte bu meseleler, hızlı bir şekilde çözülecek. Bu kime yarayacak Aksu’ya yarayacak. Mesela, Aksu belediyesi İmar yapıyor imar yaparken ne oluyor 12- 13 kurumdan görüş alınıyor. Cumhurbaşkanımız bunu çok güzel anlattı ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken bir iş yapacağız, 75 tane kurumdan görüş alıyoruz’ dedi. Bu ne demek, imar yapacaksan hızlı bir şekilde yürüyecek. Yeni sistemle ülkemize özgü bir sistem oldu. Bu sistem sorunları görerek, bilerek ve yaşayarak gelen kişilerin oluşturduğu bir sistem. Bu sistemin patenti de Cumhurbaşkanımıza ait.

Yaklaşık olarak iki aya yakın bir süreçtir sahalardasınız, neler yaptınız, nelerle karşılaştınız?

Seçimden öncede sahadaydık ve hep sahadayız. Kadın kollarımız da sahada, gençlik kollarımızda sahada. Her eve iki üç kere girmek gibi bir hedefimiz vardı. Büyük ölçüde gerçekleşti. Gençlerimiz ayrı çalıştı, kadın kollarımız ayrı çalıştı. Bu çalışma da bütün vatandaşlara dokunmaya çalıştık. Tabi dokunurken de herkesten farklı farklı şeylerle karşılaşıyoruz. Köpek de ısırdı mesela. Yorulduk ama Pazar günü akşam sonuçların açıklanmasıyla hedefe ulaştığımızı görünce, bütün yorgunluklarımız gitti. Ramazan ayı olması kolay olmadı. Ramazana göre bir program yaptık sonuç başarılı oldu.

Peki, Saide Hanım, bu ziyaretlerde vatandaşın sizden ne tür beklentileri oldu? Kadın kolları olarak siz daha fazla evlere girdiniz, ev halkının seçime bakış açısı neydi?

Ev ziyaretlerinde sadece partilileri değil, kafası karışık olan, bize soruları olan, -evet ben AK Partiye oy veriyorum ama- diyenlerin sorularına cevap vermek istedik açıkçası. Ve onları ziyaret ettik. Mahalle başkanları ve o mahallelerdeki kadın kolları yönetimindeki arkadaşlarımızla ziyaret edilecek evleri onlar belirlediler. Her soruya cevap vermeye çalıştık. Bunun genel seçim olduğunu vurgulamaya gayret gösterdik. Elimizde öyle güzel bir done vardı ki. Sürekli çalışan, üreten günde sadece iki üç saat uyuyan bir Cumhurbaşkanımız var. Biz sadece evlere girdik ve yapılanları hatırlattık. Denenmiş bir Cumhurbaşkanımız var, başka maceralar aramaya gerek yok dedik. Ve herkes her şeyin farkındaydı. Kafasında soru işaretleri olsa da, vatandaşların ilk seçim çalışmalarından sonra yavaş yavaş bu soruların azaldığının farkına vardık. Son hafta, çok daha rahat çalıştık. Vatandaş şunu söylemeye başladı,- biz değiştirmeyelim en iyisi, demeye başladı ve tabi ki bu Cumhurbaşkanımızın başarısıdır. 16 yıldır başarısı ortada. Verdiği sözü AK Parti yerine getiriyor inancı hakim. İlk evlere girince önce kendi ailesini ilgilendiren sorunları dile getirdiler daha sonra ülke sorunları ile ilgileniyorlar. Özellikle kadınlarımızın teveccühü çok büyüktü, sandıkta da bunu göstermiş oldular.

Teşkilat olarak kendinizi başarılı buluyor musunuz?

Başarılı buluyoruz tabi ki. En yakın rakibimize açık ara fark atmışız. Bütün teşkilat arkadaşlarımızı ayrı ayrı kutluyoruz. Ciddi bir emek var ortada.

24 Haziran seçimlerinde Aksu’da Sayın Erdoğan’ın aldığı oy oranı yüzde 48,4. Partinin aldığı oy oranı ise yüzde 39,2. İki oran arasında 8,2’lik bir fark var. 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde ise yine AK Parti’nin aldığı oy oranı yüzde 47, 5. Yani başka bir değişle 24 Haziran seçimlerinde, AK Parti, 1 Kasım 2015 seçimlerine göre 8,3 puan daha az oy almış. Bunu neye bağlıyorsunuz.

Her seçim bir önceki seçime göre değil de sıfırdan başladığımızı düşünmemiz lazım. Her seçimin kendine göre bir atmosferi var. Seçimin dinamitleri var, o dönemki süreç farklı farklı algılara neden oluyor. 7 Hazirana 2015’e gidelim, o seçimde çok farklı bir durum vardı. 7 Haziran 2015 seçiminden 1 Kasım 2015 seçimine geçtiğimiz zaman farklı bir durum vardı. Şimdi ki süreçte Cumhurbaşkanımızla partinin arasında ki oy farkı var. Cumhurbaşkanımızda ittifakta var. Şimdi MHP’de var ortada. Cumhurbaşkanımız Aksu’da 20.021 oy aldı, biz 16.188 oy aldık. Aşağı yukarı 4 Bin oy farkı var. Buna karşılık MHP 4.700 civarında oy aldı. Yani Cumhurbaşkanımızın oyu ittifak oyundan da kaynaklanıyor. Tabi burada oransal olarak baktığımızda Cumhurbaşkanımızın oyu yüzde 48,5 üstüne koyduğumuz anlamına gelir.

Peki, burada İYİ Partinin aldığı oy nerede? MHP’nin aldığı oydan bahsediyorsunuz, kamuoyunda şöyle bir algı var, aradaki fark, Cumhurbaşkanlığında Recep Tayyip Erdoğan’a oy veren zümrenin MHP’de ki yükselişin nedeni AK Partinin oylarının o tarafa kaymasından kaynaklanıyor. İYİ Partinin aldığı oylarında MHP’den gittiği yönünde. Bunu nasıl ön görüyorsunuz?

Seçimin sonucunu bizde öyle okuyoruz. Henüz mahalle mahalle seçim sonuçlarını çalışmadım ama baktığımız zaman ilk başta öyle bir tablo çıkıyor ortaya, tabi detayları incelemek lazım. Biz sandıklarda şunu bile yaşadık. Milletvekilliğinde MHP’ye oy vermiş, Cumhurbaşkanlığında Selahattin Demirtaş’a oy vermiş. Bunu da gördük. Seçmeni okumak tek tek görmek zor. Gördüğümüz şu vatandaştan bu ittifaktan millet çok mutlu. Onu net görebiliyoruz. Biz partisel ve taban anlamında birbirimize çok yakınız, dolayısıyla ittifak yerine oturmuş gibi bir durum var ortada. Oradan oraya geçmiş oya değil Cumhurbaşkanının aldığı oya bakmak lazım. Gayet güzel bir oy aldı. CHP’nin aldığı oy 8 Bin, Muharrem İnce’nin aldığı oy 11.100. İYİ Parti’nin aldığı oy 8.800, Meral Akşener’in aldığı oy 7.700. bu seçim 1 Kasımla kıyaslanacak bir seçim değil onunla kıyaslarsak hata ederiz. Farklı bambaşka bir seçim yaşandı. İlk defa ülkede böyle bir seçim yaşandı. Seçmeninde kafası çok karıştı ilk başta, çok fazla seçenek var, gerek parti bazında gerekse de Cumhurbaşkanı adayı bazında bizi en fazla yoran bu oldu. Karşımızda bir aday olsa bu kadar yorulmazdık. Karşı ittifakın, şer ittifakının amacı da buydu zaten. Yani buna baktığın zaman Muharrem İnce’nin çıkış sebebi CHP seçmenine sahip olmak. Görevi oydu. Temel Karamollaoğlu’na baktığın zaman aşırı muhafazakârları tutmak için gösterilen bir aday. Meral Akşener MHP’den Bahçeliye küsen diye bir kesim oluştu ya, onlara sahip çıkmak için gösterilmiş bir aday gibi görünüyor. Diğer tarafta Selahattin Demirtaş’ın gösteriliş gayesi belli. Herkes görevini vazifesini yaptığı an, Erdoğan yüzde ellinin altına düşecek hesap buydu. Ama öyle olmadı. Vatandaş bunu gördü ve seçim belki biraz daha geç olsa çok daha fazla oy alacaktık. Çünkü zaman geçtikçe çok daha iyi anlayacaktı.

Sayın Erdoğan balkon konuşmasında, bir nevi parti oyu ile kendi oyu arasındaki farka değinerek, “Seçmenin verdiği mesajı aldık. Eksikliklerimizi gidereceğiz” şeklinde mesaj vererek, öz eleştiri de bulundu. 24 Haziran seçimlerini beride bıraktık. Bu anlamda Aksu teşkilatı olarak öz eleştiri de bulundunuz mu?

Her şey yüzde yüz doğru olsa yüzde yüz oy alırdık. Eksik olduğumuz yerler var. O cümleden nasıl bir şey çıkarıyorlar bilmiyorum ama seçmen oy verirken de mesaj verir, vermezken de mesaj verir. Bunu öyle görmek lazım. Herkese seçmen mesaj veriyor.

Gençliğin bu yeni sisteme bakış açısı nedir? Gençlik bu sistemden nasıl yararlanacak onlara etkisi ne olacak. 18 yaşında gençler meclise girdi. Bunun artıları ne olacak ülkemize ve gençlere?

Cumhurbaşkanımız kendisi gençlik kollarından gelen biri olduğu için gençlere ve kadınlara çok önem veriyor. Sürekli gençlerin önünü açıyor. Bu seçimde de gençlerin önünü açtı. Bundan sonra ki çalışmalarda da gençlere verilen önem artarak devam edecektir.

Peki, gençler olarak sahada ne gördünüz?

Bizim gençlik kollarının mesaisi, gecesi ve gündüzü yok. Sürekli sahadaydık. Ramazan Ayı olduğu için sahur programları yaptık. Sabah ezanında eve girdiğimizi hatırlıyorum. Aksu’da 30 Bin broşürün 18 Bin tanesini gençlik kolları olarak biz dağıttık. Sahada karşı muhalefet partilerinin her türlü hakarete rağmen yolumuza ve işimize devam ettik. Aksu’nun büyük bir kesimi bize destek oldu.

Yerel seçimlerin erkene alınması ihtimali var mı. Ufukta böyle bir seçim var mı?

Bilemiyorum ama mevcut yasalara göre zaten bir yıl öncesinde herhangi bir şey yapılma durumu yok. Bunu bizim buradan konuşmamız mümkün değil. Dokuz ay kaldı zaten. Erkene alınsa da alınmasa da Pazartesi gününden beri yerel seçimle ilgili görüşmeye geliyor insanlar, hem tebrik etmek için geliyorlar teşkilatımıza hem de yerel seçim için ilk dakikadan başladık hemen.

Bugün yerel seçim yapılsa aynı yada benzer sonuçları AK Parti adına Aksu’da görmemiz mümkün mü? Bu oran ne olur sizce?

Yerel seçim en zor seçim. Bütün ilçe yerel seçimle ilgileniyor o seçimde. Rakiplerin durumu ne olacak bizim durumumuz ne olacak şimdiden bunu kestirmemiz çok zor.

Kadının siyasette olması zor. Hem anne olarak hem de siyasetin içinde biri olarak ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Eşimin çok desteği oldu bu konuda. Çocuklarım çok destek oldular. Ailenin desteği önemli, beş yıldır hizmet veriyorum. Bu davaya inandığım için devam ediyorum. Eş var, çocuklar ve ev var. Aksu’da kadın siyasetçi olmak hepsinden zor. Ama ekibimizle yol aldık, onların desteği ile bu zorlukları aştık. Ekibimiz çok iyi çalışıyor. Sosyal medyayı çok iyi kullanıyorlar. Hanımlarımız çok fedakâr. İnanmasalar Reisi sevmeseler yapamazlar. Davaya çok inandılar ve başarı ortaya çıktı.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Tüm Aksululara teşekkür borçluyuz, teşekkür ediyoruz. Bizlere inandıkları ve güvendikleri için. Cumhurbaşkanımıza inanıp ve güvendikleri için çok teşekkür ediyoruz. Bizler Aksuya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da layık olmaya çalışacağız. Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Aksulu’ya mahcup olmamaya çalışacağız, Aksu’nun ve Aksulu’nun emrindeyiz.