Açıklamaları konuşulacak
Sosyal Medya üzerinden yayın yapan Güneyhaberci TV’de, Özgür Masa Programı’nın konuğu olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, programın yapımcısı Ergin Çevik’in sorularına cevap verdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce Aksu At Çayırı mevkiinde gerçekleştirilen Antalya Uluslararası Yörük Türkmen Şenliği’yle ilgili ortaya atılan iddialardan tutunda, Partisinin Genel Merkez yöneticileriyle girdiği yakın temaslardan dolayı oluşturulan algıların yanı sıra, 2024 yılında geçekleştirilecek yerel seçimlerde Aksu Belediye Başkan Adayı olup olmayacağıyla ilgili birçok soruya içtenlikle cevap veren Arslan’ın açıklamaları oldukça konuşulacak türden.
Aksu tanıtıldı
Arslan, “Şimdiye kadar hiç rollerimi karıştırmadım. Antalya’nın boydan boya 19 ilçesi bana emanet edilmiş durumdayken ben görev sahama, belediye başkanımıza ihanet etmem mümkün değil. Antalya’nın bütün ilçelerine en iyi hizmeti sağlamaya çalışıyorum. Aksu konusuna gelirsek en iyi tanıdığım bölge kendi bölgem olduğu için sorunlara daha iyi çözümler bulabiliyorum, daha iyi şeyler üretebiliyorum. Aksu’da yapılan kanalizasyonlarda katkımız var aynı şekilde muhtarlardan gelen isteklere göre üretimler yapıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz festival mesela çok büyük bir katkıdır, Aksu’ya. 30 tane televizyon kanalı burada yayın yaptı, Aksu tanıtıldı” diye konuştu.
Eşit mesafede yaklaşıldı
Festivalin doğru bir amaca hizmet ettiğini ifade eden Arslan, “Derneklerin kendi ufak tefek kırgınlıkları olabilir. Bizim tarafımızdan etkinliğin amacı esasında ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor bu durum. Herhangi bir yerde bir siyasi parti amblemi, slogan veya partizan bir tutum yoktu. Biz bütün siyasi parti liderlerini davet ettik etkinliğimize. Birkaç yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde olduğunu düşündüğümüz partiler dışında bütün partileri, il başkanlarını, meclis üyelerini davet ettik. Ve orada siyaset yapıldığını düşünmek çok büyük bir haksızlık olur. Festival ile ilgili oluşturulan algılar haksız eleştirilerdir. Katılan derneklerin hepsine eşit mesafede yaklaşıldı” dedi.
Genel Merkez görüşmelerinin detayları
Festival sonrası İYİ Parti Genel Merkezi’ne giderek partisinin Genel Başkanı Meral Akşener’le yaptığı görüşmenin detaylarını da anlatan Arslan, “Bir defa ben 657 sayılı devlet memurları yasasına bağlı bir memurum. Devletimizin, belediyemizin menfaatleri her şeyin üzerindedir ama bu kadar da siyasetten arınmış değiliz. Ben ve Daire Başkanımız İsmail Özkay ile beraber İYİ Partili bir bürokrat olarak biliniriz. Bundan gocunmuyorum. Çünkü bu benim ilkeli ve istikrarlı duruşumuzu gösteriyor ama tabii ki bu herhangi bir vatandaşımıza partizanca davranacağım anlamına gelmiyor. İYİ Parti’nin ilke ve prensiplerini hayata geçirmek için buradayız. Sayın Genel Başkanımız bu bürokratların yaptığı her şeye hakimdir. Bizde bu şekilde zaman zaman giderek Genel Başkanımızı bilgilendiriyoruz. Bu çok önceden alınmış bir randevuydu, daha doğrusu 2-3 ayda bir gerçekleştirilen rutin bir görüşmedir. Biz Genel Başkanımız tarafından çağırılırız, hal ve gidişat hakkında bilgilendirme yaparız. Kamuoyu faaliyetleri hakkında zaman zaman bildiğimiz kadar bilgi iletiriz. Bütün bu görüşme ve bilgi akışında da Sayın Muhittin Böcek Başkanımıza bilgi veririz. Dediğim gibi bu çok önceden belirlenmiş rutin bir görüşmeydi, ancak o güne denk geldiği için bu görüşmenin festivalle alakalı olduğu algılandı. Bu konularda hiç haddimi aşmam. Şenlik hakkında Genel Başkanımız katılım sayısını, bunun ilerleyen yıllarda ne tür bir vizyona dönüşeceğini sordu. Katılmak istediğini, ancak çok öncesinden bir program dolayısı ile Muhittin Böcek başkanımıza mazeretini ilettiğini ve bir dahaki sefer mutlaka katılmak istediğini söyledi. Şenliğin konusu geçti ama gündemimiz bu değildi bunu net söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Genel Merkez yöneticileriyle görüşmelerinin Aksu’ya yansıması
Görevimizin gereği olarak orada Genel Başkanımızı bilgilendiriyoruz. Daha önceden, siyasete bile girmeden önce İstanbul’da öğrenciyken, tanıştığım ve bana abilik yapan Genel Başkan Yardımcımız Koray bey ile olan hukukumdan dolayı çok eleştiriyorlar. Bazen televizyon programlarında -Onun abileri var Ankara’da- diye lanse ediliyor. Ben yumurtadan çıkmış civciv değilim. Benim bir ideolojik geçmişim var. Geçmişte ortaokul yıllarından beri beraber olduğum bir kadro hareketi var. Bu kadro hareketi, geçmişte bir başka partideydi. Günümüzde çoğunlukla İYİ Parti’de. Bunlarla çok eski bir hukukumuz var görüşüyoruz tabii ki. Şöyle söyleyeyim sizin tutarsız davranışlarınız olsa, yalan yanlış işlere girseniz, kim sizinle görüşmek ister ki? Haliyle biz de gittiğimiz zaman ziyaret ediyoruz, önceden de ziyaret ediyorduk. Bunun benim siyasi kariyerim ile hiçbir alakası yok. Eğer bunları söylüyorlarsa ki ben bu ifadeleri hiç duymadım, onlarda gidip görüşebilirler. Bir defa İyi Parti’de insanlara kapılar kapalı değil.
Tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?
Zaten biz bu soruyu direk sorduğumuz için siyaset ceketini yanlış yerden düğmelemeye başlıyoruz. Bir defa siyasi partilerin önünde bir genel seçim takvimi var. Bu genel seçim takviminde partilerin vermesi gereken bir iktidar mücadelesi var. Ardından ondan bir yıl sonra yerel seçim yapılacak. Şimdi ilk olarak ittifak olacak mı, yoksa olmayacak mı bilmiyoruz. Diyelim ki ittifak oldu, geçtiğimiz dönem burada İYİ Parti ittifakı Cumhuriyet Halk Partisi’nden daha fazla oy aldığı için adayı İYİ Parti çıkardı. Bilmiyoruz bir sonraki seçimde, bu ittifaka bir üçüncü parti katılıp ikisinden daha fazla oy alır ve adayı onlar çıkarır. Şimdi bir diğer şey ise şu; adayların belirlenmesi belirli bir disiplin içerisinde oluyor, yani Öyle benim şununla aram iyi gibi bir mantık çok yanlış. Partilerin aday belirleme kriterleri var. Duruşuna, mevzuat bilgine, kriz yönetimindeki yeteneğine, sosyal yaşantına ve bunun gibi birçok şeye bakılıyor. Ama biz şu an buna bakılabilecek bir noktada değiliz. Bu soruya açık ve net şu cevabı verebilirim. Ben 2019 da Millet ittifakının Belediye Başkanı adayıydım ve seçimi kaybettim. Bu yüzden bizi destekleyen insanlardan özür dilerim. Doğrusu öyle çok bir hırsım yok. Siyaset benim için bir kazanç kapısı değil. Memleketime her şekilde hizmet ederim. Seçimi kaybettim ama Büyükşehir belediyesindeyim, belki yarın başka bir pozisyonda olacağım. Hiçbir şekilde görevim olmasa, bir evde çocuklarıma iyi bir baba olarak bu ülkeye katkı sağlayabilirim. Ancak bu uğurda mücadele veren çok kıymetli arkadaşlarımız var. Böyle bir göreve talip olmaları onların çok cesur olduğunu gösterir, onlara saygısızlık etmem. Ama burada sadece şunu söylemek istiyorum. Bildiğiniz gibi en son seçimde İYİ Parti ile seçime katıldık ve kaybettik. Şimdi Büyükşehir Belediyesi’nde İYİ Partili bir bürokratım. Yaptığım her hareketten sorumluyum, yanlış yapma lüksüm yok ve bundan sonra yapacağım herhangi bir siyasi hamlede de fevri davranamam. Partim bana bir görev verebilir, seçimin öncesinde veya sonrasında, ya da hiç görev vermeyebilir. İYİ Parti bu görevde partimizi düzgün temsil etmediğimi düşünürse de hiç itiraz etmem ayrılırım görevimden. Dolayısıyla bu yerel seçim mevzularına girildiği zaman bunlar konuşulacak şeyler. Bir de şunu söylemek istiyorum, geçtiğimiz dönemde 2019 seçimi öncesinde bir ittifak kültürü henüz yeni filizleniyordu. Ben bundan sonraki seçimde ittifaklar oluşsa bile, bir partinin adayı o rozetle gireceği belirlense bile, diğer partilerinde tam konsensüsü ile adayın belirleneceğini düşünüyorum. Dolayısıyla çoklu nedensellik, çoklu değişkenlik var. Bu yola çıkan arkadaşlarıma başarılar diliyorum hepsi çok kıymetli insanlar.
İYİ Parti’deki aday bolluğu ve Genel Merkez sizden yana karar kılarsa
Ben bu arkadaşlarımızın hepsini çok seviyorum, hem iş hayatlarında hem de siyasi anlamda gayet başarılı arkadaşlar. Böyle bir yola baş koymaları da takdire şayan bir durum. Ben hangisi olursa olsun, partimizin en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Sonuna kadar bu arkadaşlarımızın yanındayım ve diyorum yani inşallah en layık olana partimiz karar verir. Ancak olağanüstü bir şartta sizin dediğiniz ihtimal gerçekleşirse ben bu arkadaşlarımızla hiçbir şekilde ayrılık küslük yaşayacağımızı düşünmüyorum. 2014 seçimlerinde mesela Ramazan Bey ile karşılıklı olarak parti için mücadele verdik ve Ramazan Bey aday oldu. Ben kayıtsız şartsız ona hep destek oldum şimdi de aynısı geçerli. Çünkü Aksu’yu daha iyi yönetmemiz lazım daha güzel yerlere taşımamız lazım.
Aksu’nun turizm ve tarım potansiyeli çok yüksek. Büyükşehir belediyesi olarak Aksulu çiftçilere, üreticilere yeterli destek yapılıyor mu?
Antalya’nın diğer ilçeleri ile kıyasladığımız zaman Aksu’daki çiftçilerimizin bilgi seviyesi, görgüsü, kullandıkları tarım teknolojisi son derece üstün durumda. Biz Antalya’nın kırsal kesimlerinde kalan üreticilerimizin kalkınabilmesi için çok daha fazla yardım yapıyoruz. Aksu’da endüstriyel tarım yapıldığı için ve bilgi birikimi olarak diğer ilçelerden çok önde olduğu için diğer bölgelere göre daha az yardım veriliyor gibi gözükebilir ama birçok alanda işbirlikleri yapmaktayız. Önümüzdeki günlerde Kurşunlu platosunun kapalı devre ile sulama projesi olduğunu biliyorum. Yer yer biyolojik mücadele için tarımsal destekler vermekteyiz.