Kılıçdaroğlu'nundan dikkat çekici röportaj

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçimleri öncesi ülke gündemini Zaman gazetesine verdiği röportajda değerlendirdi. Ankara Katliamı ile ilgili AKP’nin IŞİD ile olan ilişkisini değerlendiren Kılıçdaroğlu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tüm IŞİD hücrelerini üç aşağı beş yukarı bildiğini, telefonların dinlendiğini, tapelerin yayımlandığını, çetecilerin nerede olduklarının bilindiğini ancak bu kişilerin operasyonlarla yakalanmasına izin verilmediğini söyledi.

“Davutoğlu IŞİD’i terör örgütü olarak görmüyor”

“İzin vermeyen siyasi otorite. IŞİD’i terör örgütü olarak görmüyor ki” diyerek AKP’nin IŞİD’e arka çıktığı mesajını veren Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nun IŞİD çetecileri için “Yaramaz yaramaz çocuklar” dediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

IŞİD’i terör örgütü olarak gören iki kararname var. İkisi de, BM terör örgütü olarak gördüğü için bunların mal varlığına el konulmasını istiyor tüm ülkelerde. Bizden de Maliye Bakanlığı kararname yayınlıyor, altında ‘Uygulama yetkisi Maliye Bakanlığı’na aittir’ diyor. Oysa İçişleri Bakanlığı’nın da bunu terör örgütü olarak görmesi lazım. Davutoğlu ‘Bunlar çok gizli’ diye anlattı. Dedim, ‘Gizli diyorsun ama bunların tamamı bizim raporlarımızda var.’ Bizim vekiller gitti, üstelik bizim istihbarat örgütümüz de yok. Ama gidin Adıyaman’da kime sorarsanız sorun, size IŞİD’in yerini gösterir, kimler olduğunu söylerler. Anneler babalar ‘çocuklarımızı kurtarın’ diyor zaten. Davutoğlu ‘Bomba patlamadan bir şey yapamayız’ diyor canlı bombalarla ilgili. Onları terör örgütü üyesi olarak görmediğini kabul ettiğini söylüyor, itiraf bu zaten.

“Medya sansürü ile muhalefetin sesi kısılıyor”

Röportajı Zaman gazetesine verince Digiturk’ten Cemaat’e yakın kanalların çıkarılmasını eleştirmeden edemeyen Kılıçdaroğlu, medyaya baskının çok ileri düzeylere taşındığını ifade etti, RTÜK’ün Digitürk’e gönderdiği yazının gereğinin dahi yapılmadığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “RTÜK’teki arkadaşlarımı arayıp konuşacağım. Hukukçularla konuşsunlar, eğer öyle bir yetki varsa gereği yapılmalı. Yaptırım uygulaması gerekir. Biz, CHP’den giden arkadaşlara gerekli uyarıyı yaparız. Zaten savcılık yazısında ‘bunları çıkarın’ diye bir ifade yok. Kraldan çok kralcı olmuş bunlar” dedi.

“AKP meşruiyeti ancak bizim üzerimizden yakalayabilir”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında çarpıcı bir nokta da “AKP’ye meşruiyet kazandırma” üzerine sarf ettiği sözler oldu. 7 Haziran sonrasındaki koalisyon görüşmelerinde 17-25 Aralık dosyası, örtülü ödenek gibi başlıkları sıraladıklarını ve çizgilerinde bir değişiklik olmadığını kaydeden CHP Genel Başkanı, Saray’ın elini AKP’den çekmemesinin krize yol açtığını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu 1 Kasım ve sonrasındaki olasılıklara ile AKP’ye ilişkin ise şöyle konuştu:
Koalisyon görüşmeleri sırasında, bir bakan bizim arkadaşlara ‘Biz 280 vekil de çıkarsak, artık Türkiye’yi yönetemeyiz.’ diyor. Şu anda AKP Türkiye’yi zaten yönetemiyor, meşruiyeti ancak bizim üzerimizden yakalayabilir. İnşallah TBMM Başkanlığı seçiminde de aynı sıkıntılar yaşanmaz. Seçim öncesi sandıklar konusunda çok iyi bir örgütlenme yapıyoruz. Sadece parti olarak değil, sivil toplumu da katıyoruz. Gönüllüler var, bütün bunlar sandıklarda görev alacaklar. Erdoğan, bize ‘Saray’a kuzu kuzu gelecekler.’ diyor. Ben de diyorum ki, ‘kuzu kuzu yetki verecek bana’.