“Sözde değil, özde başkan olmak gerekir”
“Sözde değil, özde başkan olmak gerekir”
MHP’nin Aksu Belediye Başkan Aday Adayı Durmuş Ali Arslan, çocuk yaşta başlayarak bugünlere kadar gelen siyasi yaşantısını, kamu yöneticiliği bilgisini tecrübesini, üst düzey yöneticilik eğitimini ve Aksu’nun geleceğine nasıl yön vermek istediğini sizler için Aksu Güney Haberci Gazetesi’ne anlattı. İşte size keyifle okuyacağınız bir röportaj
Dağcılık sporunu üniversiteli yıllarından bu yana devam ettirmekte ve fotoğrafçılığa olan merakı ona kulüp kurdurup sergi açtırmış. Aynı zamanda Eğitim, turizm kulübü (ETUDODT)’nün aktif sporcusudur.
Dünyanın çeşitli ülkelerini gezme şansını daha önce yakalamış, bu deneyimlerini turizm ilçesi Aksu için uygulayabileceğini de belirten Arslan, “Aksu mutlu insanların yaşadığı geleceğin kenti haline gelecek” dedi. Başkanlık seçimden sonra değil, seçimden önce olunabilmeli ön görüsüne sahip olan Arslan, sosyal belediyeciliğin sadece sözde değil, özde olmasına dikkat çekti. Arslan, “Ben bu ülkenin bir neferi, askeriyim. Hizmet için varım. Görev verilmesi halinde de bu görevin hakkını vermeye hazırım” diye konuştu.
MHP’nin Aksu Belediye Başkan Aday Adayı Durmuş Ali Arslan ile birlikte bu hafta siyaseti, Aksu ilçesini ve sorunlarını konuştuk. Biz sorduk, O da bütün samimiyeti ve içtenliğiyle cevap verdi.
Siyaset sizin için ne ifade ediyor? Siyaset bana göre ülkenin kaderini tayin ediyor. Siyaset paylaşım meselesidir. Ülke kaynaklarımızın doğru, düzgün ve adil bir şekilde paylaşılmasıdır. Siyasetin doğru yapılması, ülkede yaşayan mutlu insan sayısını hızla artıracaktır. Makam ve mevkiinin çok ötesinde bir şeydir siyaset. Siyaset günlük beklenti değildir. Ülke menfaati için yapılmalıdır. Siyaset sadece siyasetçi kimliğini aldığınız zaman değil, her zaman ülkemize hizmet etmektir. Küçük hesaplar peşinde koşmak değildir siyaset. Meslek hayatımda hep bir çizgide gitmeye çalıştım. Herkesin kelebek gibi ışığa koştuğu bir dönemde iktidar partisinin nimetlerinden yararlanmak için güçten tarafa tavır aldığı bir dönemde, ezilmiş ve ötelenmiş kesimlerin yanında yer almak çok önemlidir.
Siyasete ne zaman başladınız? Bunu şöyle açıklamak istiyorum. Türk Milliyetçiliği’nin bir siyasal harekatı var. Bu misyonu Milliyetçi Hareket Partisi üstlenmiştir. Benim dedem namı diyar Hacı Veli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Antalya Kurucularındandır. Yörük çadırında bu partinin kurulmasına katkı sağlamış bir insandır. Böyle bir kültürden geliyoruz. Ailemin tamamı gerçek anlamda ülkücüdür. 11 yaşımdan bu yana kendimi bildim bileli ülkücü harekatın içerisindeyim. 17 yaşında Beşiktaş ülkü ocakları tabelasını arkadaşlarımla birlikte ben astım. Bizzat başkanlığını üstlendim…
Devlet memurusunuz, akademik kariyeriniz var. Tekrar aktif siyasete girme ihtiyacını neden hissettiniz?
Evet. Akademik kariyer yaptım. Devlet memurluğundaki yöneticiliğim devam ediyor. Aksu’da bir seçim olacak, Aksu’nun önümüzdeki bir beş yılını hep birlikte belirleyeceğiz. Antalya coğrafi şartlar itibari ile doğuya doğru büyüyor. Ve gelecekte de doğuya doğru büyümesi devam edecektir. Bu büyümeden dolayı Aksu haliyle önem kazanmaktadır. Aksu hızla büyüyecek. Aksu yeni bir ilçe ve belediyecilik hizmetlerinden yeterince yararlanamamıştır. Vatandaşlarımız, belediye hizmetlerinin çok kısmi imkanlarından yararlandıklarının farkında değiller belki. Burada imar yok, alt yapı yok. Böyle bir ortam var ve önümüzdeki dönemde Aksu’nun değişmesi gereken bir kaderi var. Expo 2016 burada gerçekleşecek. Mülkiyet problemleri çözülüyor, dolayısıyla Aksu’nun önümüzdeki süreçte işi bilen, uzman insanlar tarafından devlet geleneği ve devlet tecrübesi olan insanlar tarafından idare edilmesi gerektiğini düşündüğüm ve özgeçmişime güvendiğimden dolayı aday adayı olma ihtiyacı hissettim. Yurtiçinde ve yurtdışında kadınlara, çocuklara, gençlere ve engelli vatandaşlara yönelik birçok projede görev aldım. Aksu kentleşecek ve bu kentleşme bilgisi, görgüsü, kültürü yeterli bir başkan tarafından idare edilmelidir. Dünyada birçok ülke gezdim, Türkiye’de de çok yer gezdim, bir kentin ihtiyacı nedir, bir kent nasıl olmalı, meydanları ile sokakları ile nasıl olmalı, bu konuda yeterliliğim var. Bu konulara vakıfım. Temiz yönetim, eşit hizmet ve Aksu’yu geleceğin kenti yapmak adına yönetime talip oldum.
Partiniz tarafından aday gösterilirseniz nasıl çalışmalar içerisine gireceksiniz? Mevcut belediyenin öncelikle tanımını yapmak istiyorum. 4 beldenin birleşiminden oluşmakta ve dolayısıyla bu küçük beldelerden alınan bir yönetim mirası var. Aksu büyük bir ilçe oldu, ama hala belde belediyesi gibi yönetiliyor. Aksu’nun büyük bir şehir olduğunun farkına varılmamış. Aday gösterilmem ve başkan olmam durumunda, belediyeyi belediyeden yöneteceğim. Her gün çalışan, hatta 24 saat işleyen bir belediyecilik anlayışını gerçekleştireceğim. Çünkü Aksu’nun kat etmesi gereken çok yolu var. Belediyeyi öncelikle kurumsal bir yapıya dönüştürerek, insanların hangi hizmeti ne kadar bir sürede alacağı bilgisini mutlaka vereceğiz. Belediyenin hizmet standartlarını her vatandaş için eşit uygulayacağım.
Sivil toplum kuruluşları ve kulüpler kurmayı düşünüyorum. Bu kuruluşları belediyenin yönetim sürecine katarak sadece belediyenin seçilmiş yöneticileri değil, sivil toplum aracılığı ile belediye yönetimine katmak istiyorum. Aksu’nun en ücra köşelerine kurulacak sivil toplum kuruluşları ve kulüplerle belediye yönetimine erişmelerini sağlayacağım.
Aksu’da insanların ortak bir Aksu kültürü olması lazım. Aksululuk bilincinin oluşması lazım. Aksu’nun bütün çocuklarına bir yaz okulu yaparak bu çocukları ortak noktalarda buluşturacak ve beraberlik bilinci oluşturacağım. Kadınlara, çocuklara ve gençlere sosyal ortamlar sağlayarak ortak noktalarda buluşturacağım. Bugün Aksu’da nerelisin diye sorduğunuz zaman, kimi Pınarlılı’yım, kimi ben Çalkayalı’yım” diyor. Ortak kültür oluşturarak Aksulu’yum deme bilincini geliştireceğim.
Aksu ilçesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Güneyi ile kuzeyi arasında bağları kopuk, birbiri ile çok alakası olmayan, her yönden bölük ve parçalı Aksu görüyorum. Sahil kesimi, oteller kesimi, vatandaşın denize girmesi yasak bölgesi var ve sahil bölgesinde iş yapan yatırımcıların merkeze gelmek istemediği bir Aksu var. Yada getirilemeyen kesim diyelim. Çoğunluğu hizmet sektöründe çalışan bir Aksu var, birde zirai ve tarım sektöründe çalışan bir Aksu var. Bunların her birinin birbirine ihtiyacı var ve birbirlerine entegre edilmeye ihtiyacı var. Aksu’da aynı zamanda geleneksel bir yapı var. Buranın yerlisi insanlar var, ayrıca göç yoluyla gelen ve Aksulu olmuş kesim var. Bu insanları kaynaştırmamız lazım.
Aksu’nun en önemli sorunları nelerdir size göre? Aksu’nun en önemli sorunu mülkiyet sorunudur. Mülkiyet sorunu çözülünce imar ve alt yapı sorununu da çözmüş olursunuz. Mülkiyet sorunu bugüne kadar bilerek ve kasıtlı olarak çözülmemiştir bana göre. Çünkü iktidar partisinin değişik niyetleri var diye düşünüyorum. Bu niyetlerinde iyi olmadığını söyleyebilirim. Burada toplu konutlar yapmak istiyor, hükümet boşta kalacak arazileri birilerine peşkeş çekmek istiyor. Kasıtlı olarak erteleniyor imar sorunu. Bunun içindir ki, insanlarımız geleceği görememekte. Çocukladı için yatırım yapamamaktadırlar. Kentleşme sorunu bir an önce çözülebilmeli.
İşsizlik sorunu da var Aksu’da. İnsanlarımız nitelikli işlere sahip değil, işleri güven vermiyor. Yarınlarından çok ümitli değiller. Bir diğer eksiklik her bir hizmetimiz için Muratpaşa veya Kepez ilçesine gitmek zorunda kalıyoruz. Öncelikle hastanemiz yok. Çocuklarımız spor, dershane, sinema, yine aileler alışveriş, düğün merasimi için buralara gitmek zorunda kalıyorlar. Çünkü Aksu’da yok.
Aday adaylığını açıklamanız planlı bir süreç miydi, yoksa ani aldığınız bir karar mıydı? Uzun zamandan beri Aksu’da siyaseti takip ediyorum. Hafta sonları ve diğer tatillerde hep buradayım. Ve bir gün Aksu’nun bugün olmazsa gelecekte nitelikli bir belediye yöneticiliğine ihtiyacı olduğunu biliyorum. Bu yüzden geçmişte çok yakınlarımdan belediye başkanları oldu ama hiç birinden bir beklentim olmadı. Belediye yönetimi görevini üstlenmek adına geçmişten beri kendimi hazırladım. Akademik ve mesleki hayatım hep bu yönetime yöneliktir. Aksu’nun benim şahsım gibi bir belediye başkanına ihtiyacı olduğunu düşünerek yönetime talip oldum. Uzun bir alt yapısı var son dakika alınmış bir karar değil. Ehil bir belediye başkanı tarafından, bu işin eğitimini almış biri tarafından yapılmasını arzu ediyordum. İşte o gün bu gündür. Eğer bu seçimde vatandaşlarımız aday konusunda doğru seçim yapmazlarsa, Aksu’nun sonu olur. Eğer doğru seçim yapılmazsa, Aksu’nun son seçimi olur.
Aksu Belediyesi’nin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Bunu aday adayı olarak değil de Aksulu bir vatandaş olarak nasıl görüyorsunuz? Çok amatör buluyorum ve çok parçalı buluyorum. Sistemsiz hareket ediliyor. Bir örnek vereyim; Eğirdir halk eğitim merkezi müdürü olduğum zaman binası dökülüyordu, arşiv sistemi yoktu. Binayı öncelikle orjinal haline getirdim. Binanın bir bölümünü arşiv yaptım. Türkiye’nin en modern arşivi oldu. O binanın kurulduğu günden beri bütün evraklarını kurduğumuz otomatik sistemle rahatlıkla bulabilirsiniz. Türkiye’nin ilk elektronik arşividir. Kurduğumuz atölyeler, laboratuarlar hepsi sistemin bir parçası oldu. Yaptığım işle ilgili verdiğim bu küçük bir örnek.. Kısa vadeli yatırımlar yapılıyor. Günlük beklentilere günlük çözümler, yamalı pantolon gibi Aksu’nun her yeri. Belediye binasına bir işinizden dolayı gittiğiniz zaman muhatap bulamıyorsunuz.
Sözde değil, özde başkan olmak gerekiyor diyorsunuz. Son zamanlarda bil boardlarda dürüstlük lafları geziyor. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz? Genel olarak değerlendirmek istiyorum. Dürüstlük kimsenin tekelinde değildir. Herkes kendine göre bir dürüstlük kavramı oluşturmuş, kendinden başka dürüst yokmuş gibi bir yol izlemiş gidiyor. Oysa dürüstlük evrenseldir. Şeffaf olursanız, gizli saklı işler çevirmezseniz, ahlaki normlara sahip olursanız, işte o zaman dürüst sayılırsınız. Ahlak olmadan dürüstlük olmaz. Benim kariyerimin tek bir noktasında dahi kırık bir yanım yoktur. Adalet olmadan dürüstlük olmaz. Bir örnek vereyim. Kundu’da otellerin ruhsatsız yapılarının olduğunu herkes konuşur Aksu’da. Ama Kundulu vatandaşımız bir tane kümes dahi yapamaz.
Nerede bu işin adaleti? Eğirdir’deki görevinizden dolayı uluslararası projelere imza atmış biri olarak şunu sormak istiyoruz. Başkan seçildiğinizde ilk uygulayacağınız proje nedir?
Aksu’nun iki yakasını bir araya getirmeliyiz. İmarı ve kentleşmeyi garanti altına alacak çalışmalar yapmalıyız. Denizdeki vatandaş Aksu’ya sağlıklı yollarla ulaşır, Aksu’nun ekonomisine katkı yapar ve geri döner. Aksu’da işsiz vatandaş kalmayacak. Otel yönetimleri ile kayıt dışı ilişkilere girmek yerine, otellerin istihdam ettiği personelin oransal olarak bir kısmını Aksu’da yaşayan vatandaşlarımızdan seçmesini sağladığım zaman Aksu’da işsiz vatandaş kalmaz.
Diğer bir çalışma, ben belediyeye ait en az 10 tane işletme kuracağım. Karaöze turşu fabrikası kuracağım.
Neden turşu fabrikası? Bununla ilgili geçmişe yönelik bir anım var.
Anınızı anlatabilir misiniz? Peki anlatayım. Nevşehir’de görev yaparken kızım dünyaya geldi. Eşimde çalıştığı için kızımı bakıcıya verdik. Kızımın bakıcısının maddi durumu iyi değildi. Tabi yaz tatilinde bakıcıdan aldığımız zaman bakıcımız mali olarak zor durumda kalıyordu. Onun bu durumu için çözüm üretmem gerekiyordu. Kendisi ev hanımı olduğu için çalışma alanı sınırlıydı. En iyi yaptığı şeyi sordum, oda turşuyu çok iyi yaptığını söyledi. Personelde onun turşusunu çok beğeniyordu. Yaz tatili Antalya’ya gelirken yapabildiği kadar çok turşu yapmasını önerdim. Yaz tatili sonrası senin turşularını pazarlayacağım dedim. Yaz tatili sonrası döndüğüm zaman bir oda dolusu çeşit çeşit turşu yapmış. Hanımefendinin yaptığı turşuları kocası ile birlikte dönercilere, kebapçılara sattık tükettik turşuları. Turşular çok beğenilince talepler arttı. Sonra o işe devam ettiler. Bir dönem Derinkuyu İlçesi’nin vergi rekortmeni bile oldular. Şuan da büyük bir turşu işletmesine sahipler. Bu, anılarımdan sadece biri.
Şunu demek istiyorum. Aksu büyük bir yerdir ve adam gibi yönetilirse Aksu’da herkese kaynak vardır. Herkese ekmek vardır. Engelli ve ev kadınlarına yönelik çalışmaları mutlaka gerçekleştireceğim. En basit bir örnek vereyim. Koskoca otellerimiz var ve bu oteller tek kullanımlık malzemeleri çok fazla sayıda tüketmektedirler. Mesela bone, terlik, vb. Bunları da ev kadınlarımız bir yere toplanmadan evlerinde bu çalışmayı yapabilirler. Parça başı ücret karşılığı bu işi yapabilirler. Bu ürünleri bölgemizdeki otellere pazarlasak bile herkes ayakta durur.
Aksu’nun her alanına hayat boyu öğrenme merkezlerini bütün beldelere açarak burada eğitim alan kişilere sertifikaları verilecek ve belediye olarak kuracağımız işletmelerde bu insanlara iş vereceğiz.
Turizm memleketi Aksu, ama merkeze gelen turist yok. Şehir merkezine turisti nasıl getirmeyi düşünüyorsunuz? Anahtar bir soru. Anahtar bir cevap vermek istiyorum. Bir kere buraya gelen turist antik şehir Perge’yi görmeden gidiyor. Yöresel yemeği köfte, piyaz yemeden gidiyor. Aksu’dan bir tane hediyelik eşya almadan gidiyor.
Sahil kesimindeki turizm ekonomisi büyük bir ekonomidir. Bu ekonomi Muratpaşa’ya daha çok akıyor. İnsanlar şehir görmek istediklerinde ve otelin dışında bir şey yapmak istediklerinde oraya gidiyor. Denize dikey sağlıklı yollar açarak turisti şehre getirebilirsiniz. Turizm ekonomisini kent merkezine ancak bu şekilde çekebiliriz.
Perge mutlaka değerlendirilmeli, Perge dönüşü keyifli ortamlar oluşturarak turisti şehirle birleştirmek gerekir. Bütün esnaf bu işten yarar görür. Belediye başkanı seçimden sonra değil, seçimden önce olunur. Ben, bilgime görgüme güveniyorum. Cesaretliyim bu konuda.
Teşkilat yöneticileri ve vatandaşlara ne söylemek istersiniz? Halkımız bir kader seçimi yapacak, seçim yaparken çok dikkatli olması gerekir. Yapacağı seçimle ya Aksu yok olup gidecek, yada modern ve refah bir Aksu ortaya çıkacak. Gelecekte çocuklarımızın mutlu yaşamasını düşünüyorsak seçim yaparken ben bunu tanımıyorum, bu bana uzaktır. Yada bu bana yakındır demekten ziyade, ilkeli ve uzman bir yönetimi seçmelerini dileriz.
Parti yönetimime söyleyeceğim şey ise, şudur. Aday adayı sürecinde bütün arkadaşlarım kıymetli insanlardır. O yüzden herkes kendi sahasında çalışmasını yapıyor. Bu bana nasip olursa, hakkını sonuna kadar vereceğim. Ben Türk Milliyetçiliği’nin bir neferiyim. Verilen her türlü hizmeti layıkıyla yerine getirebilirim. Adaylık verilmez ise, adaylık verilecek arkadaşımın arkasında dururum. Bana verilirse de seçimi açık ara alırız Aksu’ da.
Durmuş Ali Arslan Kimdir?
1974 yılında dünyaya geldi. Aksulu Arslan, ilk, orta, lise eğitimini Aksu’da tamamladı. 1997 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Coğrafya Öğretmenliği mezunu. Aynı yıl Nevşehir’e öğretmen olarak atandı. Uzun yıllar öğretmenlik ve Milli Eğitim camiasında çeşitli yöneticilik pozisyonlarında görev aldı.
2004 yılında Türkiye’nin en üst düzey yönetim okulu olan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nü derece ile kazanıp, derece ile lisansüstü eğitimini tamamladı. (Bu enstitü kamu yönetimi okulu olup belirli sayıda öğrenci kabul etmektedir). Bu okuldan mezun olur olmaz Almanya’ da bir üniversiteye eğitime gitti. Yöneticiliğin A’dan Z’ye eğitimini aldı.
Eğirdir Halk Eğitim Merkezi’nde halen müdür olarak görev yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babası. Eşi Hatice Arslan ise, sosyal bilgiler öğretmeni. Durmuş Ali Arslan, ayrıca çok iyi derecede İngilizce ve Almanca biliyor.