Genel seçimler de sandığa günler kala siyasilerden son son değerlendirmeler peş peşe geliyor. AK Parti Aksu İlçe Başkanı Avukat Durmuş Kaan Şahin, "Hemşerilerimizl ülkemize karşı oynanan büyük oyunu bozacaktır" dedi.
VATANDAŞ, YA İLERİ YA GERİ DİYECEK AK Parti Aksu İlçe Başkanı Avukat Durmuş Kaan Şahin, 1 Kasım seçimleri öncesi gazetemizi ziyaret ederek son değerlendirmelerde bulundu. Başkan Şahin, 7 Haziran’dan bu yana MHP, CHP ve HDP’nin takındığı tavırları sert bir şekilde eleştirerek “1 Kasım’da hemşerilerimiz ya koalisyon ya tek başına diyecektir, 1 Kasım’da hemşerilerimiz ya ileri ya geri diyecektir” dedi.
MHP TABANIYLA AYNI HEDEFLER Şahin, MHP’ye yönelik eleştirilerinde şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye Sayın Bahçeli’nin vizyonsuz hülyalarına bırakılmayacak kadar değerli bir ülkedir. Türkiye, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, 78 milyon hepimizin ülkesidir. Bu konuyu Sayın Bahçeli anlamasa da, MHP tabanindaki kardeşlerimizle ayni hedefleri paylaşiyoruz.”
CHP’DE MİLLİ DURUŞ YOK CHP’yi de eleştiren AK Parti İlçe Başkanı Şahin, şunları söyledi: “CHP, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı ve kanal projeleri başta olmak üzere AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı bütün büyük projelere karşı çıkmaktadır. CHP, Türkiye lehine olan projelerin karşısında durarak bu konuda bile milli bir duruş sergileyemiyor, hiçbir konuda tutarlı bir tutum takınamıyor”
TÜRKİYE nefesini tuttu ve 1 Kasım seçimlerine kilitlendi. Antalya ve Aksu’da seçim dönemi boyunca bütün mahalleleri dolaşan AK Parti yetkilileri sandıktan çıkacak sonucun parti açısından çok sevindirici olacağı görüşünü paylaşıyor. Gazetemizi ziyaret ederek yöneticilerimiz Ergin Çevik ve Hilal Kara ile görüşen AK Parti Aksu İlçe Başkanı Avukat Durmuş Kaan Şahin, izlenimlerini aktardı. İşte, Başkan Şahin’in gözünden siyasetin son fotoğrafı:
ŞEHİT CENAZELERİNİ İSTİSMAR Sondan başlayıp geriye doğru gitmek gerekirse; İstanbul mitinginde son dönemde yaşanan terör eylemlerini ve çözüm sürecini gündemine alan Sayın Devlet Bahçeli, AK Parti’nin terörle mücadele konusunda yetersiz kaldığını belirtiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Genel Başkanımıza hakarete varan bir dille saldıran Sayın Bahçeli, CHP ve HDP gibi Ankara’da patlayan bombanın sorumlusu olarak AK Parti’yi işaret ediyor.
HDP İÇİN TEK KELİMELİK ELEŞTİRİ İstanbul Mitinginde Sayın Bahçeli tüm konuşması boyunca toplamda 39 kere Erdoğan, 36 kere Davutoğlu darken, HDP’den tek başına sadece 1 kere, Demirtaş’tan ise hiç bahsetmedi. Sayın Bahçeli terörü destekleyenlere tek bir laf edemiyorken, terörle mücadele edenlere saldırmaktadır. Terörü siyasetin ana malzemesi haline getiren Sayın Bahçeli, 78 milyonun değeri olan şehit cenazelerini istismar etmektedir.
ÜLKÜCÜ KARDEŞLERİMİZ “Türkiye” Sayın Bahçeli’nin vizyonsuz hülyalarına bırakılmayacak kadar değerli bir ülkedir, “Türkiye” Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, 78 milyon hepimizin ülkesidir. Bu konuyu Sayın Bahçeli anlamasa da, MHP tabanindaki kardeşlerimizle, Türkiye'yi büyük ve güçlü yapma konusunda ayni hedefleri paylaşiyoruz, aynı şeyleri düşünüyoruz. Terörle mücadele konusunda AK Parti’ye eleştiri getiren Sn.Bahçeli’ye “MHP’nin neden böyle bir dönemde AK Parti’nin koalisyon teklifini reddettiğini ve seçim hükümetine üye vermeyerek terörle mücadele edilen bir dönemde neden AK Parti’yi yalnız bıraktığını sormak lazımdır.
MİLLETİN DERDİYLE DERTLENMEK Sayın Genel Başkanımıza ilişkin ‘korkak’ kelimesini kullanan Bahçeli, Sorumluluk almaktan kaçmıştır, hükümet kurmaktan kaçmıştır, terörle mücadele etmekten kaçmıştır, uykusuz kalmaktan kaçmıştır, ter dökmekten bu milletin derdiyle dertlenmekten kaçmıştır. Milletten kaçan, milliyetçi olabilir mi? Sayın Bahçeli, İstanbul ve Ankara mitinglerinden başka büyük miting yapmayacakmış. Tek başına bu durum bile Bahçeli’nin meydanlara çıkmaktan korktuğunu, millete söyleyecek sözünün olmadığını, Bahçeli’nin milletten kaçtığını açıkça ortaya koymaktadır.
MILLETIN ÖNÜNE ÇIKMAYA YÜZÜ YOK. Sayın Bahçeli, son dönemde devletin terör listesine aldığı paralel yapının Avukatlığına soyunduğu gibi bir diğer terör örgütü PKK’nın argümanlarıyla da AK Parti’yi eleştirmektedir. Bu konudan her ülkücü ve milliyetçi kardeşimiz gibi bizler de rahatsızız. Sayın Bahçeli, çantasından çıkardığı dosyalara dayanarak “biz koalisyon için hazırdık ama AK Parti istemedi” gibi bir hava oluşturmaya çalışıyor. Oysa o çanta fare doğurmuştur, bu bir şovdan ibarettir, bu dostlar alışverişte görsün mantığıyla hazırlanmış bir senaryodur. Gerçekte Sayın Bahçeli 4 madde dayatarak görüşmeleri baştan kilitlemiştir. Sayın Bahçeli, ‘Hayır’ siyaseti ile MHP ve ülkücüleri iktidardan uzak tutmuştur.
İÇ GÜVENLIK PAKETINE NEDEN KARŞI ÇIKTI? İç güvenlikte zafiyet olduğunu söyleyen Sayın Bahçeli, Mecliste iç güvenlik paketi görüşmelerinde HDP’lilerle birlikte haraket etmiş ve bu iç güvenlik paketine karşı durmuştur. Vatandaşımız bunları unutmamalıdır. “Türkmenler zor durumda, Türkiye de sahiplenmiyor” diyen Sn.Bahçeli, MİT tırlarının durdurulmasına neden destek vermiştir? Bu konuda kendisi büyük bir vebal taşımaktadır. Sayın Genel Başkanımız için “koltuk peşinde” ifadesini kullanan Sn.Bahçeli, “18 yıldır her türlü mağlubiyeti aldı ama hala o koltuktadır üstelik bir de utanmadan bize koltuk sevdasından bahsedebilmektedir.
CHP, MİLLİ İRADEYE HAKARET EDİYOR Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin AK Partisiz bir koalisyona ihtiyacı var” dedi. Kılıçdaroğlu’nun bu cümlesinin bile 7 Haziran seçimlerinden sonra ‘neden koalisyon kurulamadı’ sorusuna en güzel yanıt olmuştur. Açık ara farkla Türkiye’nin birinci partisini ülke yönetiminin dışına atmaya kalkmak milli iradeye bir hakarettir. CHP, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı ve kanal projeleri başta olmak üzere AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı bütün büyük projelere karşı çıkmaktadır. CHP Türkiye lehine olan projelerin karşısında durarak bu konuda bile milli bir duruş sergileyememektedir. CHP hiçbir konuda tutarlı bir tutum takınamadığına birçok örnekler vardır. Türkiye’deki darbeleri eleştiren Kılıçdaroğlu’nun yine aynı konuşmada "Mısır’da neden Mursi’yi savunuyorsunuz" diye sormakta ve adeta Mısır’daki darbeyi savunmaktadır.
HDP İLE SÖYLEM KARDEŞLİĞİ Sn.Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’daki terör eylemi sonrasında Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinden sonra toplantının maksadına uygun olmayan şekilde seçim propagandası yapmıştır. Toplumun acısını siyasi malzeme haline getiren CHP’nin bu tutumunu kınıyoruz. Ayıca, CHP’nin Ankara’daki patlamaya bakış açısı HDP’nin “katil devlet” söylemiyle birebir örtüşmektedir. PKK’nın terör eylemlerini gündem dahi etmeyen CHP, HDP ile birlikte söylem kardeşliği yapmaktadır. Bu kapsamda, terörden dış politika gelişmelerine CHP, memleketin karşı karşıya olduğu hiçbir tehdit karşısında milli bir tutum takınmamaktadır. Özellikle son dönemde AK Parti teröre karşı mücadele yürütürken, CHP’nin PKK ile aynı dili kullanmaktadır ve adeta CHP terör örgütüne meşruiyet sağlayan açıklamalar yapmaktadır.
DİNDAR KESİMİN AŞAĞILANMASI Yine HDP ile benzer şekilde “Türkiye IŞİD ile mücadele etmiyor” diyen CHP, ülke çapında 1000’den fazla IŞİD’linin tutuklandığını, Türkiye’nin hem bireysel hem de uluslararası koalisyonla birlikte IŞİD’e karşı etkin bir mücadele verdiğini görmemektedir. DAEŞ (İŞİD) konusunda en hassas biziz. Çünkü DAEŞ dinimizin kavramlarini istismar etmektedir. “İmam Hatiplilerin de modern dünyayı anlamasını isteriz” diyen Kılıçdaroğlu’na, İmam Hatipleri nasıl gördüğünü sormak lazım. CHP İmam Hatipler üzerinden dindar kesime karşı aşağılamaktadır.
HDP KÜRT KARDEŞLERİMİZİ TEMSİL ETMİYOR HDP Ankara Garındaki patlamayı kesin bir dille IŞİD (DAEŞ) ve devlete bağlıyor. HDP seçim kampanyasını “AK Parti-IŞİD ilişkisi” gibi yalan iddialar üzerinden yürütüyor. 1 Kasım seçimlerini ise bir referandum olarak değerlendirip “diktatörlük mü demokrasi mi?” sorusunu sık sık tekrarlıyorlar. Son dönemde ise PKK’nın neden Çözüm Sürecini bitirdiğini Kürt kardeşlerimize dahi anlatamayan HDP, Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti’yi suçlayarak bu konuda somut adımların atılmadığını iddia ediyor. PKK, şehir yapılanması Doğu ve Güneydoğu illerinde son üç aydır kaos havası oluşturmaya çalışmaktadır. Bu çerçevede HDP aslında demokrasiyi önemsememektedir, asıl amaçları bölgede bir kaos ortamı yaratmaktır. Ankara’daki terör eyleminde IŞİD-PKK ilişkisinin öne çıkması ve bu bağlamda yazılı-görsel medyada konunun tartışılması HDP’yi tedirgin etmiştir. Soruşturmada gözaltına alınan kişiler PKK’lı çıkmıştır. IŞİD nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa, HDP ve PKK da Kürtleri temsil etmemektedir.
BİZİM ONLARIN OYU İLE İŞİMİZ YOK Bizim HDP, CHP ya da MHP'nin kaç oy alacağı şeklinde bir gündemimiz yok. Tek gündem, AK PARTİ'NİN TEK BAŞINA İKTİDAR OLMASIDIR. BUNA DA BIÇAK SIRTI MESAFE KALMIŞTIR. BU SEÇİM, AK PARTİ'NİN YENİDEN TEK BAŞINA İKTİDAR OLMASININ OYLANACAĞI SEÇİMDİR. Bu seçimin tek gündemi AK Parti'nin tek başına iktidar olup olmayacağıdır. Diğer partilerle alakalı gündemler teferruattır.
MİLLETİMİZ OYUNU BOZACAKTIR
1 Kasım seçimleri bir kırılma noktasıdır. 1 Kasımda hemşerilerimiz ya koalisyon ya tek başına diyecektir, 1 Kasımda hemşerilerimiz ya ileri ya geri diyecektir. Bizler inanıyoruz ki hemşerilerimiz ülkemize karşı oynan büyük oyunu görecek ve tevecühü ile bu büyük oyunu bozacaktır.
VATANDAŞ, YA İLERİ YA GERİ DİYECEK
VATANDAŞ, YA İLERİ YA GERİ DİYECEK
Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı Güney Haberci - Antalya'nın Bir Numaralı Haber Portalı
SİYASET
Genel seçimlerde sandığa günler kala siyasilerden son değerlendirmeler peş peşe geliyor. AK Parti Aksu İlçe Başkanı Avukat Durmuş Kaan Şahin, “Hemşerilerimiz ülkemize karşı oynanan büyük oyunu bozacaktır” dedi.
Paylaş: