Muratpaşa ilçesi Ermenek Mahallesi'nde oturan Yener ve Tunç Aileleri, 2012 yılında aralarında çıkan tarışmanın ardından götürüldükleri polis karakolunda yakınları tarafından barıştırıldı.
8 Mart 2013 tarihinde otomobiline ait lastiklerin kesildiğini fark eden Tuncay Yener, oğulları ile birlikte polis merkezine giderek, lastikleri kesen kişilerin Tunç Ailesi üyeleri olduğunu iddia etti. Baba ve oğulları şikayetçi olduktan sonra evlerinin yakınındaki tamirhaneye gitti.
Şikayet üzerine polis merkezine çağrılarak ifadesi alınan Şehmuz ve Evren Tunç kardeşler, tamirhanede gördükleri Tuncay Yener ve oğullarıyla tartışmaya başladı. Tartışma bıçaklı kavgaya dönerken Şehmuz ve Evren Tunç, çeşitli yerlerinden bıçaklanarak yaralandı. Evren Tunç, aldığı av tüfeği ile Tuncay Yener ve oğullarına ateş etti. Baba Tuncay Yener olay yerinde, Serhat Yener kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Şehmuz Tunç ise tedavi edildi. Yaralı halde yakalanan Şehmuz Tunç gözaltına alınırken, Evren Tunç kaçtı.
6 YIL SONRA SAHTE KİMLİKLE YAKALANDI
Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Güven Timleri, geçen temmuz ayında yaya trafiğinin yoğun olduğu Muratpaşa ilçesi Tahıl Pazarı Mahallesi'nde şüphelendikleri bir kişiyi takibe aldı. Takip edildiğini fark eden şüpheli, kaçmak istedi. Ancak kısa süreli kovalamacanın sonunda yakalandı. Gözaltına alınan ve üzerinden sahte kimlik çıkan şüphelinin, Tuncay Yener ve oğlu Serhat Yener'i öldürmek, Ferhat Yener'i de yaralamak suçundan aranan Evren Tunç olduğu tespit edildi. Tunç, polisteki ifadesinin ardından tutuklandı.
'AĞABEYİM SUÇSUZ'
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün hakim karşısına çıkan Evren Tunç, halen cezaevinde bulunan ağabeyi Şehmuz Tunç'un suçsuz olduğunu öne sürdü. Evren Tunç, “Daha önce kardeşim Ramazan'dan dolayı tartışmıştık. Polis merkezinde ifade vermekten dönmüştük. Evimizin önünde araçtan iner inmez bize saldırdılar. Ferhat Yener ile Tuncay Yener bana, Serhat Yener de ağabeyim Şehmuz Tunç'a saldırdı. Kavga ettik. Ağabeyim yerde kanlar içerisinde yatıyordu. Cebimden çıkardığım bıçakla ağabeyimi kurtarmak için Serhat'ın yanına gittim. Bu sırada Serhat bana da saldırdı. Beni sol koltuk altımdan bıçakladı. Hem kendimi hem de ağabeyimi kurtarmak için bıçakla karşılık verdim. Ben ona bıçakla vurunca, o da bana vurmaya devam etti" dedi.
'TOPLAMDA 4 KEZ ATEŞ ETTİM'
Yerde yatan ağabeyinin yanına Tuncay Yener ve Ferhat Yener'in gittiğini gördüğünü ifade eden Evren Tunç, şöyle devam etti:
“Ağabeyimi öldürecekleri korkusuyla arabada bulunan tüfeği aldım. Nişan almadan tüfeği 3 kez ateşledim. Tuncay'a da bir kez ateş ettim. Karnından vurulup, yere düştü. Dört kez ateş ettim. Serhat ve Ferhat'a nişan alarak ateş etmedim. Tüfeği alarak, kaçtım. Ağabeyim için tüfekle ateş ettiği söyleniyor. Tüfek bendeyken ağabeyimin tekrar ateş etme ihtimali yok. Zaten ağabeyim yerde yatıyordu."
Mahkeme başkanının, babanın 2, oğullarının ise birer kurşunla vurulduğunun tespit edildiğini söylemesi üzerine Evren Tunç, “Ben 15-20 metre mesafeden sıkmıştım. Saçmalar isabet etmiş olabilir. Çünkü ben sıka sıka geldim. Tuncay'a ikinci kez isabet almış olabilir" dedi. Ağabeyinin tüfekle ateş etmediğini vurgulayan Tunç, “Keşke ateş etseydi. Ağabeyim silahla sıkmış olsaydı, benimle birlikte kaçardı. Abim suçsuz, ben yaptım" diye konuştu. Tunç, olaydan sonra Irak'a kaçtığını ve orada kaldığını söyledi.
Mahkeme başkanının "Orada ne yaptın? Neden döndün?" şeklindeki sorusuna ise, “Orada özgürce dolaşıyordum. Ancak ağabeyim ceza alınca vicdanım rahat değildi. O yüzden döndüm" karşılığını verdi. Savcı mütalaasında, Evren Tunç'un 2 kez ömür boyu ve öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmadını istedi.
Sanık avukatının mütalaaya karşı yazılı savunma için süre istediği duruşma ertelendi.
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA) -