Huriye Ferah Vanlı
ANTALYA (İHA)
Kepez ilçesi Teomanpaşa Mahallesi'nde geçen 28 Eylül’de meydana gelen olayda, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan güvenlik görevlisi Ercan Karakaş (41), Fas uyruklu bir çocuk annesi hamile eşi Siham Karakaş'ın evine girmek istedi. İddiaya göre Ercan Karakaş akşam saatlerinde eşinin kaldığı 3 katlı apartmanın zemin katındaki daireye gelerek konuşmak istedi. Hamile olduğu için Fas’ta yaşayan kız kardeşini yanına çağıran ve bir süredir kızı ve kardeşiyle birlikte yaşayan Siham Karakaş kapıyı açmadı. Eşinin kapıyı açmamasına sinirlenen Ercan Kakarakaş elinde bıçakla balkondan içeri girdi. Eşini içeride gören Siham Karakaş fenalık geçirerek yere yığıldı. Bu sırada evde bulunan Siham Kakarakaş'ın kardeşi Rajae Ait Lhaj, ablasını yerde görünce bir yandan yardımcı olmaya, bir yandan da eniştesini evden uzaklaştırmaya çalıştı.
İkili arasında çıkan tartışma büyüyünce eniştesinden korkan kadın, evden çıkarak kaçmaya başladı. Rajae Ait Lhaj, sokakta çığlık atarak Kepez Belediyesi Sağlık Merkezinin yanındaki parka girdi. Burada baldızını yakalayan Ercan Karakakaş, elindeki bıçakla Rajae Ait Lhaj’i vücudunun çeşitli yerlerinden ve boğazından bıçakladı. Ağır yaralanan kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından kayıplara karışan Ercan Karakaş ise yakalanarak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ercan Karakaş, müşteki Siham Karakaş, taraf avukatları ve sanığın ailesi katıldı.
“Keşke o ölmeseydi de ben ölseydim”
Olay anını hatırlamadığını söyleyen sanık, “Ancak olaydan önce maktul Türk Bayrağını yırtmıştı. Ben de bunu ihbar etmeme rağmen bununla ilgili işlem yapılmadı. Ben iki aydır evime giremiyordum. O gün ise evime balkondan girdim. Maktul eşime olumsuz örnek oluyordu. Onu kötü yola düşürüyordu. ‘Evde erkek var mı’ diye kontrol etmeye gitmiştim, bıçağı göstermedim veya ‘onu öldüreceğim’ diye bir beyanda bulunmadım. Olaydan önce eşimin bana bıçak batırmasını bile dikkate almadılar. Ben kendimi bir türlü anlatamadım. Bu olaydan dolayı pişmanım, keşke o ölmeseydi de ben ölseydim. Olaydan sonra denize gittim, intihar etmeyi amaçladım ancak olmadı. Uzun süre yüzdüm, sonra geri çıktım. Hafıza kaybı yaşadım ne yaptığımı hatırlamaz haldeydim” dedi.
“Allah belasını versin”
Olay günü sanığın eve balkondan girdiğini ifade eden Siham Karakaş, “Yemek yerken bir ses duydum. Sanığı görünce hemen kaçtım. Kardeşime de kaçmasını söyledim. Ancak sanık kardeşimi dini nikahlı kendisine eş yapmayı istedi. 9 yıl boyunca tehditlerle yanında kaldım. Ben Türkiye’yi çok seven bir insanım. Sanığın beyanlarında belirttiği bayrak yakma, yırtma gibi durumlar söz konusu olamaz. Türkiye’ye severek geldim. İki çocuk annesiyim, sanık çocuklara hiç bakmadı. Sanık bir katildir. Sanık benim hayatımı bitirdi. Kardeşimin ölümü yüzünden babam felç oldu. Neden kardeşimi öldürdüğünü anlamış değilim. Sanığın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını istiyorum. Sanığın Allah belasını versin. Hem kardeşimi öldürdüğü gibi bu olaydan etkilenen babam da felç oldu” ifadelerini kullandı.
İfadesi sırasında ağlayarak sanığa dönen Siham Karakaş, “Kardeşimi neden öldürdün” diyerek hesap sordu.
Söz hakkı verilen sanık ise maktulü eş edinmek gibi bir niyetinin olmadığını söyleyerek, “Müştekinin beyanlarını kabul etmiyorum. Hatta çocuklarımın da DNA testinin yapılmasını talep ediyorum. Eşimi başkalarıyla yakaladım. Telefonunda uygunsuz fotoğraflarını gördüm ve yakaladım” diye konuştu.
Bu cinayeti tasarlayarak işlemediğini ileri süren Ercan Karakaş, “Takdirnamelerim var, sicilim gayet temizdir. Ben küfür dahi etmeyen bir insanım. Suçu işlemeyi düşünseydim farklı şekillerde davranırdım” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.