Ramazan Bozca - Faik Güven Yılmaz
ANTALYA (İHA) -
Antalya'da 11 Ekim Cuma günü saat 15.30 sıralarında yaşanan olayda; Muratpaşa ilçesi Konuksever Mahallesi ara sokaklarda devriye gezen polis ekipleri, park halindeki bir araçtan inmekte olan Yunus Emre Gökçe'yi (18) makul şüphe iddiasıyla sorgulamak istedi. Ehliyetinin henüz onaylanmadığını düşünerek ceza yeme korkusuyla panikleyen Yunus Emre Gökçe, olay yerinden kaçtı. Yeğeni Mert Gökçe tarafından olay yerine geri çağrılan genç, kısa süre sonra geri döndü. Durumu anlatan Emre Gökçe, polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, olay yerine gelen yakınları ekiplerle konuşup tartışmaya başladı.
Olayı izlerken küçük çocuğa çarptı
Bu sırada yoldan geçmekte olan ve olay yerinde yaşananları merak eden bir araç sürücüsünün dikkatsizliği sonucu annesinin yanında bulunan 6 yaşındaki Necip Can Gökçe, minibüsün altında kaldı. Durumu geç fark eden minibüs sürücüsü küçük, çocuğun üzerinden geçerek yaklaşık 20 metre ileride durabildi. İhbarla olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edilirken, küçük çocuk ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan küçük çocuk, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Antalya Adli Tıp Kurumundaki işlemlerinin ardından küçük çocuğun cansız bedeni ailesi tarafından teslim alınarak toprağa verildi.
Aile bir ay önce sokağa kasis istemiş
6 yaşındaki Necip Can Gökçe'nin kazadan saniyeler önce çekilmiş görüntüsü ve kaza sonrası yaşananlar cep telefonu görüntülerine yansıdı. Görüntülerde küçük çocuğun polis ekipleri arasında dolaşması ve kaza sonrası yaşanan kargaşa anları görüldü. Öte yandan kazadan bir ay önce önce Mert Gökçe ve küçük çocuğun babasının sokakta süratli seyreden arabalar nedeniyle yaşanabilecek kazalara önlem alınması amacıyla kasis istedikleri ve cep telefonu ile görüntü çekerek uyarıda bulundukları öğrenildi. Görüntülerde “Burada çocuklar var, şuraya birer kasis yaptırın abla. Olmazsa ben verim parasını, çocuklarımız çarpılacak. Burada millet sürat yapıyor. Şuraya bir kasis rica ediyoruz. Yarın bir gün bir şey oldu mu ah vah demeyelim” dediği görüldü. Olayın ardından yaşananlara isyan eden acılı aile, kazada sorumluluk ve ihmali olanlar hakkında dava açıklarını belirterek gereken cezayı almaları gerektiğini belirtti.
"Gerekli önlem alınıp ve trafik akışı sağlanmadığı için araç benim yeğenime çarptı”
Polis tarafından gözaltına alınan küçük çocuğun dayısı Yunus Emre Gökçe, ehliyetinin onaylanmadığını düşünerek ceza yeme korkusuyla paniklediğini ve kaçtıktan kısa süre sonra geri döndüğünü belirterek, “Olaydan sonra kuzenim beni arayarak polis memurlarıyla birlikte olduğunu geri dönmemi istedi. Ben de 10 dakika sonra geri geldim. Neden kaçtığımı sordular, durumumun kötü olduğunu ehliyetimin onaylanmadığını düşünerek ceza yeme korkusuyla kaçtığımı söyledim. Kısa süre sonra ortalık kalabalıklaştı çok sayıda polis ekibi geldi. O sırada hız sınırı düşük olan bir yerde gerekli önlem alınıp ve trafik akışı sağlanmadığı için araç benim yeğenime çarptı” dedi.
“Fren izi dahi yok”
Kaza yerinde fren izi dahi olmadığını belirten Gökçe, “Kaza raporunda frene bastığı ancak aracın durmadığı yazılmış. Yolda fren izi dahi yok. Ben kelepçeliyken yeğenime gözümün önünde araç çarptı. Ambulans olay yerine erken intikal etseydi benim yeğenim belki de yaşıyor olacaktı. Ambulanstan önce itfaiye geldi. Adaletin en yakın zamanda sağlanmasını istiyoruz. İhmali olan herkesin cezasını çekmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
"Yengem çocuğu tutarken koluna müdahalede bulunulduğu için yeğenim yoldan hızlı geçen aracın altında kalıyor"
Araç alım satımı ile uğraştıklarını yeğeninin yeni ehliyet başvurusunda bulunduğu için onaylanmadığın düşünerek kaçtığını belirten 6 yaşındaki küçük çocuğun amcası Mert Gökçe, “Aracı park ettikten sonra ehliyetinin onaylanmadığını düşünerek polisleri görünce panikleyerek yaya olarak kaçmış. Polislerle konuşup kuzenimi arayarak geri gelmesini söyledim. 5-10 dakika sonra geri geldi. Sorgulamada eksik olmadığı görüldü. Ancak sabıka kaydımız dahi olmamasına rağmen bizden şüphelendiler. Hatalı parktan ceza yazdılar. Olay yerinden kaçtığı için kuzenimi kelepçelediler. Ölen yeğenim Necip Can yengemin elinden tutuyordu. Yengem çocuğu tutarken koluna müdahalede bulunulduğu için yeğenim yoldan hızlı geçen aracın altında kalıyor” şeklinde konuştu.
“Tedbir alınsa kaza olmayacaktı”
Olay yerinde gerekli önlem ve tedbirlerin alınmış olsa kazanın meydana gelmeyeceğini ve yeğeninin yaşıyor olacağını iddia eden Mert Gökçe, “Olay yerinde geçen araçların yavaşlaması yönünde herhangi bir önlem alınsaydı, trafik kurallarına uyulsaydı geçen araç yavaş geçecekti. Önlem alınmadığı için araçlar sürekli hızlı geçti. Yeğenime çarptıktan sonra sürüklenerek aracın tekerleri üzerinden geçti. Araç ilerde aracı kaydırmadan normal bir şekilde durdu. Çarptıktan 15-20 metre sonra durdu. Öncesinde de durma mesafesi vardı. Rapor ve tutanaklarda herhangi bir frene rastlanmadı. Çarptıktan sonrada kaçmaya yeltendi” dedi.
“Olayın sonuna kadar peşindeyiz”
Kazada ihmal ve sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Mert Gökçe, “Kazadan sonra yeğenim kendi çabalarıyla az yürüyerek tekrar yere düştü. İhmalden benim yeğenim hayatını kaybetti. 6 yaşındaki yeğenim melek oldu. Ama bu olay kimsenin ardına kalmayacak. İhmali ve sorumluluğu olan herkesin ceza alması için dava açtık. Ambulans yaklaşık yarım saat sonra geldi olay yerine. İlk önce itfaiyenin yerine ambulans gelseydi benim yeğenim yaşıyor olacaktı. Olayın örtbas olmasını istemiyoruz. Olayın sonuna kadar peşindeyiz. Yeğenimin ölümüne neden olan kazada ihmal ve sorumluluğu olan herkesten şikayetçi olduk” ifadelerini kullandı.