Döşemealtı İlçe Jandarma Karakolu'na giden C.H., 160 TL borçlu olduğunu belirttiği halı yıkamacı F.S. ile arkadaşı A.A.'nın 22 Mayıs'ta tecavüzüne uğradığını öne sürerek şikayette bulundu. İfade tutanağında başına gelenleri anlatan C.H., evindeki halıları yıkattığı için borçlu olduğu yıkamacı F.S.'nin arkadaşı A.A. ve tanımadığı 3 kişiyle sabah erken saatlerde evine geldiğini belirterek, "Ben F.S. ve A.A.'yı tanıdığım için kapıyı açtım. F.S. bana, 'Neden borcunu ödemiyorsun?' dedi. Ben de borcumun bir kısmını ödediğimi, geri kalan kısmını ise 3-5 gün sonra ödeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine F.S., beni ittirerek kanepenin üzerine uzattı. Bana, küfretti. Ardından A.A. ve F.S. beni dövdü. Diğer 3 erkek evime girmedi ve olaya karışmadı" dedi.
Ardından A.A. ve F.S.'nin kendisini bir odaya götürüp tecavüz ettiğini iddia eden C.H., konut dokunulmazlığını ihlal eden, kendisini hürriyetinden yoksun bırakan, tehdit edip, hakarette bulunan, darbeden ve cinsel saldırıda bulunan 2 şüpheliden şikayetçi ve davacı olduğunu kaydetti. Şikayet üzerine F.S. ve A.A., jandarma tarafından gözaltına alındı. İki şüpheli, ifadelerinin ardından sevk edildikleri adliyede, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Antalya Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen C.H.'nin muayenesinde ise fiili livatanın gerçekleştiğine dair kesin bulgular saptandığı sonucuna varıldığı belirlendi.
HALI YIKAMACI İDDİALARI YALANLADI
Tecavüzle suçlanan F.S., C.H.'nin 24 Nisan'da iş yerine halı yıkatmak için geldiğini söyledi. C.H.'nin 12 halı getirdiğini ve aynı gün yıkadıklarını belirten F.S., "160 TL değil 170 TL'ye hizmet verdik. Emekli olduğunu, maaşının daha yatmadığını, bir iki gün içinde ödeme yapacağını söyledi. 26 ya da 27 Nisan'da iş yerime gelerek, çocuğunun yediği bir şeyden zehirlendiğini, hastaneye yatırdığını anlatarak borç istedi. Ben de 500 TL verdim. Durumuna üzüldüğüm için 17 Mayıs'ta yine 350 TL verdim. Toplamda 1020 TL alacağım var" dedi.
Geçen hafta parasını istediğini, C.H.'nin ise arsasını satıp borcunu toplu ödeyeceğini söylediğini anlatan F.S., şunları kaydetti:
"Verdiği tarihte kendisini aradığımda telefonlarıma çıkmadı. Üstelik beni engelledi. Paramı almaya gideceğim zaman, mahalle halkı 'yalnız başıma gitmemem gerektiği, iftiracı olduğu yönünde uyardı. Ben de 21 Mayıs Salı günü saat 19.00 sıralarında eşim ve iki çocuğumla birlikte C.H.'nin evine gittim. Bana çeşitli bahaneler uydurarak, arabasına binip hızla uzaklaştı. Ben ertesi gün suç duyurusunda bulunacakken, bu adam benden önce hakkımda asılsız iftiralarda bulundu. Diğer adı geçen A.A. isimli kişiyi de tanımam. Onunla da karakolda tanıştık. Öğrendiğim kadarıyla A.A.'nın da C.H. ile 10 yıldır süren bir davası varmış."
'ŞİŞENİN ÜZERİNE OTURMUŞ OLABİLİR'
Yargı sürecinin sürdüğünü kaydeden F.S., "Bu süreç bittikten sonra C.H. hakkında gerekli maddi manevi hukuki girişimlerde bulunacağım. Büyük ihtimalle kendi kendine yaptığı bir olaydır. Şişenin üzerine oturmuş olabilir. Çünkü, olayın yaşandığını iddia ettiği tarih ve saatlerde benim iş yerinde olduğum güvenlik kameralarınca tespit edildi" dedi.
KARARA İTİRAZ EDECEK
C.H. ise 27 Mayıs Pazartesi günü avukatıyla Cumhuriyet Savcılığına, iki şüphelinin serbest bırakılması kararına itiraz edeceğini söyledi.
25 Mayıs 2019 Cumartesi 15:15