Aslında hep var olan ama son zamanlarda iyice tavan yapan bir mevzu var ki içler acısı. Nedir bu mevzu? Tabi ki siyasette gücü olan her kişinin, çocuğunu işe yerleştirme kaygısı.
Bu yeni bir mevzu değil tabi ki...
Maalesef yıllardır böyle.
Keşke bu duruma bir dur diyen babayiğit çıksa ve hak eden hak ettiği yere gelecek dese, bekliyoruz.
Nasıl ki bir sürü zor sınavlardan geçtikten sonra devlet memuru olunuyor, belediyelerde de bu sistem uygulanmalı. Hemde bir an evvel.
Meclis üyeleri olsun, Başkan yardımcıları olsun, işe alımlarda önceliği kendi çocuklarına veriyorlar. Bu insanların mali durumlarına bakıyorum, hepsi hatırı sayılır toprak sahibi, mali gücü gayet yerinde kişiler. Ne diye hala çocukları yada en yakınları için bu kapılar zorlanıyor anlamıyorum?
Oy zamanı kapı kapı geziyorsunuz. Vatandaş, sizden, yüksek öğrenim görmüş çocukları için iş istediğinde o kadar rahat “hallederiz” diyorsunuz ki!
Seçim bitiyor. Ya sonra...
Sonra ne oluyor görüyoruz. Oğlum, kızım, gelinim, damadım, bacım ve kardeşim derken vatandaşın çocuğuna sıra gelmiyor.
Üstelik belediyeler de olması gereken personel sayısının iki katı personel var. Bir odada iki masa var 8 personel ayakta. İki kişi iş yapıyor diğerleri sohbet, muhabbet.
Ayıptır yaptığınız, günahtır ve haramdır.
Çocuklarınızı işe alarak onlara en büyük kötülüğü yaptığınızı da unutmayın lütfen! Çünkü, asla bulundukları yerin kıymetini bilmeyecekler. Unutmayın! Siz, ömrünüzü tamamlayıp kul hakları ile öte tarafa giderken, bunlar hak etmediği koltuklar da bocalayacaklar. Bırakın kendi çabaları ile bir şeyler yapsınlar.
Sizlerden güç alarak kendi çabalarının farkında olmadan öylece yaşayıp gidecekler. Ve gün gelecek yaradanın adaleti yerini bulacak. O övünerek yaptığınız işler, hüsranla son bulacak.Siyasi tarihi okuduğumuz vakit karşımıza çıkıyor bu ve benzer olaylar.
Halkın verdiği makam ve koltuklar da ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama çünkü, gözle görünür pek bir şey yok. Evlerinizde konuşulanları çocuklarınız sokağa taşıyor. Geçen gün denk geldim. Konuşulurken kulak misafiri oldum. Genç diyor ki “benim babam bir imzayı 100 bin tl’ye atıyor” bunları sizin çocuklarınız söylüyorlar.
Nasıl yani? Diye sormak istiyorum. Bu imzalar, bu paralar nedir? Nasıl oluyor?
Bu atılan imzaların karşılığında bu paralar belediyenin kasasına girse, Bay Başkan ‘çarkı zor çeviriyoruz’ diye yakınmaz. Başkan’dan habersiz mi gelişiyor?
‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ der. Atalarımız.Neler oluyor? Bu çocuklar neler söylüyor?
Evet, bu tabiki bizim işimiz değil. Biz gazete olarak doğru duyduğumuz, gördüğümüz bilgilerle kamuoyunu bilgilendiririz. Geri kalanı yüksek makamların işi.
Kim ne yapıyor, müfettişler vasıtasıyla kontrol altına alınır.
Şimdiye kadar kim ne yapmış? Altı yılda kimin mal varlığı artmış? Vatandaş yerine kimin yakını işe alınmış? Bunların hepsini tespit ederler ve gerekli incelemeleri başlatırlar.
Biz sadece vatandaşa verilen sözlerin yerine getirilmesinin takipçisiyiz. Seçim dönemlerinde verilen vaatlerin canlı tanığıyız. Adaletin işlediği bir ilçe de işimizi yapmaya çalışıyoruz.