Evet. Ben bir veliyim. Okulda çocuğu olan her ebeveyn gibi. Lisede öğrenim gören bir çocuğum var.

Anaokulu ve ilköğretim öğrenimini aynı okulda tamamladı. Öğretmen, “veli toplantısı” olduğuna dair eve kağıt gönderene kadar okula gitmedim, öğretmeni ve idareyi meşgul etme gibi hiç bir girişimde bulunmadım.

Okul bahçesinde oturup öğretmenler ve idare neler yapıyor diye gözetlemedim. Sınıf içerisinde derslere bende katılacağım, olanı biteni takip edeceğim, geziye giderken peşinize takılacağım, gittiğiniz yere geleceğim gibi saçma sapan isteklerde bulunarak idarecileri yormadım.

Öğretmenin verdiği ödevlere, okulun talep de bulunduğu isteklere ayaklanmadım.

Eğitimin ailede, öğretimin okulda olduğuna inandım. Ve ben kendi yetiştirdiğim çocuğa ve okul yönetimine ve öğretmenlerine sonuna kadar inandım.

Öğretmen evimdeki eğitime nasıl müdahale etmiyorsa, bende onun öğretimine müdahale etmedim. Öğretmen benim evimdeki mutfağıma girmedi, bende onun sınıfına girmedim. Saygımı her daim korudum. Okulda olmam gereken zamanlarda oldum, çarşıya, pazara gider gibi okula gitmedim.

Veli toplantılarının çoğu velilerin çocuklarını öğretmenlere şikayeti olarak geçer. Kendi yetiştirdiği evladından şikayet eden ebeveyn, tabi ki gün gelir öğretmenden, okuldan da şikayet etmeye başlar. Bu sese bir kere kulak verildiği zaman bu serzenişlerin arkası kesilmez.

Hal böyle olunca en kalabalık ortamlarımız okullarımız da herşey arapsaçına dönüyor. Öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz kendi işlerinin dışında herşeyle yoruluyor. Biz veliler olarak onları rahat bırakalım, rahat bırakalım ki işlerini yapabilsinler.

Ve benim ebeveynlerden başka ricam, kendi çocuklarına güvenmeleri. Biz sadece yaptığımız işten sorumlu olabiliriz. Hem öğretmen, hem doktor, hem avukat, hem siyasetçi olamayız. Ben olsaydım şöyle yapardım söylemlerini bir tarafa bırakmalı ve mevcut işimle ne yapabilirim, nasıl hayırlı evlat yetiştiririm, kimseleri suçlamadan, nasıl iyi ebeveyn olabilirim, nasıl doğru bir vatandaş olabilirim, ben ve çocuklarım vatana nasıl faydalı olabilirimin derdine düşmeli.

Ve ben ülkemde insana saygı istiyorum. Devlet büyüklerine saygı istiyorum, hangi partili ve fikre sahip olduğu hiç de önemli değil. Ülke için kim taş üstüne taş koyabiliyorsa bu insanlara saygı istiyorum.

Vatan hepimizin, bu ülkede özgür yaşamımızı sonsuza kadar sürdürmek istiyorsak, gelecek nesillere yaşanılabilir bir Türkiye bırakmak istiyorsak, herkes kendi kapısının önünü temizlemeli, işine bakmalı, tavır ve davranışlarını beğenmediği insanlarla uğraşmamalı. Aslı kesinleşmeyen hiçbir söze ve harekete itibar edilmemeli.

Öğretmene, doktora, adalete ve ülkeyi yöneten her kesime tepkiliyiz. Peki biz neyiz, biz kimiz?
Saygılarımla,


Günün Sözü
Cahil ile sohbet etmek zordur bilene, çünkü cahil ne gelirse söyler diline.
İmam Gazali
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.