Mahsuni Şerif'in çok sevilen bir türküsü. Kendisini saygıyla anarken, "yiğidin kuru soğana muhtaç" olduğundan sözedip ortak yaramızı deşmek değil niyetim.
"Andımız" ile ilgili duygu ve düşüncelerimi söyleyip söylememekte kararsız kaldım. Kararsızlığım kafamda soru işaretlerinin olduğu anlamı taşımıyor kesinlikle. Aksine bu konuda çok netim. Sadece acaba, okuyanların birazcık düşünmelerini, sorgulamalarını sağlayabilir miyim? Yoksa hep olageldiği gibi tarafı oldukları siyasi partilerin liderlerinin söylediklerini tekrara devam mı ederler? Yani söylesem işe yarar mıyım, düşüncesi kararsız kalmama sebep.
Yazıyı okuyanların hemen hepsi ilkokulda "Andımız" ı da coşkuyla okumuştur. Çünkü içinde utanmamızı gerektiren tek sözcük bile yoktur.
Ama şu sıralar yasaklanmasını savunanların nedenlerini (Bana göre) sorgulamak isterim.
"Andımız" dönemin MEB Reşit Galip tarafından yazılmış, ilk defa 1933'te 23 Nisan kutlamalarında okunmuş. (Alıntı) Ama bana göre ihtiyaç duyulmasının nedeni önemli olan.
Henüz 10 yaşında bir cumhuriyet. Millet olmanın anlamını kavrayamamış insanlarımız. Osmanlı döneminin ümmetçilik anlayışından kurtulamamışız. Büyük önderimiz, Mustafa Kemal Atatürk' ün çok büyük gayreti var, millet oluşturma konusunda. Bunu Türk Milleti tanımından da kolaylıkla anlayabiliriz. "Türkiye Cumhuriyeti' ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir." O kadar güzel tanımlamış ki, dini, dili, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun, kimseyi ötekileştirmeden.
"Andımız" da Türkiye halkını, bütünleştirmeye, ümmet olmaktan, kul-köle olmaktan kurtarıp, her bireyi Türkiye Cumhuriyeti' nin eşit, onurlu yurttaşı yapmaya katkı sağlamak amacındadır.
Gelelim şimdi saldıranlar neden saldırıyor sorusuna. Farkındaysanız iki grup saldıran tarafta. Ne yazık ki her ikisi de bilerek ya da bilmeyerek emperyalistlerin bölücü emellerine hizmet etmektedir. Biri etnik kökenimizi, diğeri dini duygularımızı kullanmakta hiç sakınca görmemektedir. Her ikisi de Atatürk'e saldırmayı ihmal etmez. Bilirler ki Atatürk, bu milleti bir arada tutan temel direktir. Ancak milletin gözünden düşürülürse kötülük kazanacaktır.
Bilmedikleri bir şey var. Bu millet Atatürk'e sözde değil, özde bağlıdır. Ne etnik bölücülere, ne de din bezirgânlarına pirim vermeyecektir. Bilir ki, etnik kimliği ne olursa olsun, dini inancı ne olursa olsun, bu ülkenin eşit, onurlu bir yurttaşı olmayı öne çıkarmadığımızda leş kargaları, akbabalar tepemizde salyalarını akıtarak bekleşmektedir.
Ben de bir Çeçen'im. Ama Türkiye Cumhuriyeti' nin eşit ve onurlu bir yurttaşıyım. Çeçenliğimle gurur duyarken, "Andımız"ı da başım dik gururla okuyorum. Ben "Andımız" 'dan rahatsız olan o iki gruptan değilim. Ya sen?