Kadın intiharlarıyla son zamanlarda daha çok karşılaşır olduk. Özellikle genç yaşta yaşamına son veren kadın sayısı gün geçtikçe artıyor.

Geçen hafta Aksu’da 21 yaşında ve üç aylık bebeği bulunan genç bir anne eşiyle tartıştıktan sonra, eşinin silahıyla kendisini başından vurarak yaşamına son verdi. Onun öncesinde 60 yaşında bir kadın, oğluyla tartıştıktan sonra ormanda kendini ağaca astı. Yine 3 çocuk annesi genç bir kadın, eşini işe gönderdikten sonra kendisini mutfakta iple tavana astı. Bu örnekler son birkaç ayda 80 bin nüfuslu Aksu’da yaşanan olaylar. Ülke genelini düşünürsek rakamlar korkunç sayılara çıkıyor.

Bu kadınların hikâyelerine baktığımızda altından eşleriyle yâda oğullarıyla baş edemedikleri, altından kalkamadıkları yâda kimseye anlatamadıkları sorunlar çıkıyor. Vefat eden her kadının ‘intihar’ denilerek üzeri toprakla kapatılıyor. Geriye bu travmaları yaşayan çocuklar kalıyor.

Bu yaşanan olayların, kadın intiharlarının ardı kesilecek mi? Elbette hayır. Bu vakalar sosyolojik ve psikolojik yönden enine boyuna incelenmeden de çözülmeyecek. Yaşamlarına son veren kadınların yaşadığı sorunların benzerlerini yaşayan kadınlarımızın sayısının fazla olduğunu tahmin ediyorum. Bu konuda adımlar atılıyor mu? Bence atılmıyor.

Bu yaraya ısrarla ve ivedi bir şekilde parmak basılmalı. Bu mevzunun toplumsal yaşam açısından ve bu ailelerden yetişen her bir bireyin toplumda ki yeri bakımından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda hükümetin ve uzmanların bir an önce harekete geçmesi toplum yararına olacaktır düşüncesindeyim.

Pandemi nedeniyle iki yıldır zor şartlarda mücadele verdiğimiz ve bozulmuş psikolojimizi düzeltmeye çalışırken bu tür haberlerle iyice yaşantımız alt üst oluyor. Kendini öldüren genç kadına mı yanarsın, geride kalan bebeğine mi? Bunlar hayatın gerçeği deyip yüzüne sırıtanlara mı!

Yani artık kadın intiharları ve cinayetlerine adam akıllı el atılsın ülkemizde. Sorunların çözümleri, öğlen sonu TV’lerde yayınlanan programlarda saçma sapan yerlere taşınarak, bu işe eğilimleri olanları tetikleyerek başka bir yöne gitmesin.

Her şeyin başı sağlık diyorsak, toplumun temel taşı aile ve aileyi de ayakta tutan bireylerden biri kadının bedensel, ruhsal sağlığı öncelikli olmalı. Sağlıklı toplumların, her yönüyle sağlıklı ailelerden oluştuğunu her seferinde beyan eden uzmanlar, bu sağlığı korumak için daha fazla mesai harcamalılar diye düşünüyorum.

Bir kadın, o kadar zorluklara göğüs geren yapıya sahipken, neden yaşamına son vermek ister ki! Bir kadın neden intihar etmek ister ki! Yaşanan olayların ardını arşivlerden karıştırsak, çok şey çıkar biliyorum. Ama bunlarla baş etmesini sağlayacak eğitimler ve yardımlar alabilirse kadınlarımız, aklında ki sorulara yanıt alabilirse, elbette gücünü ve seçimini yaşamdan ve evlatlarından yana kullanacaklardır.

Genç kadınlarımız ardından gözü yaşlı annelerini, babalarını ve evlatlarını bırakıp gitmesinler artık! Hangi sorun onların canlarından ve evlatlarından değerli olabilir ki… Lütfen herkesi bu konuda duyarlı ve daha hassas çalışmaya davet ediyorum…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.