Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit’in Macun Mahallesi’nde yapılması düşünülen Galericiler Sitesi’yle ilgili Ankara Merkezli 2 ayrı firmayla anlaşma yaptığı iddia edilen belgelerin ortaya çıkmasıyla başlayan tartışma, Aksu Belediyesi Meclisi’nin Mayıs ayı oturumunda yine Koçyiğit’in aynı alan ile ilgili bir başka belgede imzasının bulunması tartışmaları iyicene alevlendirmişti. Bu tartışmalara dahil olan arazi sahipleri, Başkan Yardımcısı Koçyiğit’in çizdiği yolun yanlış ve beraberinde bir çok sıkıntıları doğuracağını ifade ettiler.
Belediyenin kendi arazilerinin üzerinde bir dahilinin olamayacağını ve Aksu Başkanı Halil Şahin’inde bu yönde açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken Arazi sahipleri, “Ne hikmetse hangi taş kaldırılıyorsa altında Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit çıkıyor. Başkan Halil Şahin, belediyenin alanla ilgili ancak planlama yetkisinin olduğunu, anlaşmanın mal sahipleri ile yüklenici firma arasında olacağını ifade etmesine rağmen, bakıyoruz, Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Koçyiğit’in firmalarla anlaşma yaptığına dair belgeler ortaya çıkıyor. Bizim firmalarla herhangi bir anlaşmamız olmamasına rağmen, o alanda şantiye kurulması için izin veriyor ve ayrıca ruhsat veriyor. Bunları neye dayanarak yaptığını anlamış değiliz” diye konuştu.
İşte bazı hak sahiplerinin açıklamaları:
Mehmet Ateş: Arsanın imar planı çıktı, bir de gördük ki hissedar sayısı 200’ün üzerine çıkmış. Biz parsel dağılımı bozulduğu için dava açtık. Dava devam ediyor. Daha sonra belediye başkan Yardımcısı Koçyiğit’in bizim araziler üzerinde firmalarla anlaşmalar yaptığını duyuyoruz. Belgeler ortaya çıkıyor. Cılız bir sesle sahtedir deniliyor. Ama sözde sahtekarlığın ortaya çıkması için kimse kılını kıpırdatmıyor. bunlBen bu konuyla ilgili yaklaşık bir yıl önce belediyeye dilekçe verdim ama benim dilekçem reddedildi. Yusuf Koçyiğit yanımdan geçse tanımam. Fakat Yusuf Koçyiğit’in tüm hisse sahipleriyle anlaşmadan, onların imzasını almadan bir firmaya yetki verme hakkı yok. Durum böyleyken yine Koçyiğit bazı firmalara o alanda çalışma yapması için izin veriyor. Bu hakkı nereden alıyor. Biz gerekirse belediyeyi bizim arazimize müdahale ettiği için mahkemeye vereceğiz.
Birol Günebakan: Belediyenin yaptığı yanlış uygulamaları için şikayette bulunmuştuk. Bakanlık’tan cevap geldi. Şahıs mülkü olduğu için böyle bir şey yapılamayacağını, belediyenin böyle bir yetkisi olmadığını belirttiler. Ama ortada bir protokol var. Başkan Halil Şahin böyle bir anlaşmanın olmayacağını ifade ediyor. Bakanlık böyle bir haklarının olmadığını söylüyor. Ama Başkan Yardımcısı Koçyiğit’in imzasının olduğu 2 ayrı firmayla yaptığı anlaşmalar ortada geziniyor. Hisse sahiplerinin bu anlaşmadan haberi yok. Mülk sahiplerinin haberi olmadan belediyenin böyle bir şey yapması doğru değil. İki tane Ankara merkezli firmayla anlaşılıyor ve bunun belgesi gazetelere yansıyor. Bu bizi tedirgin etti. Belediyenin buradan 15-20 dükkan nemalanacağını duyuyoruz. Kimse kimsenin yerine göz koyamaz. Benim babaannem yaşadığı için imza yetkisi onda ama ilerde buralar bize kalacak. Atamızdan kalan yer üzerinden kimseye prim yaptırmayız. Belediye bizimle anlaşmalıdır.
Mehmet Adıgüzel: Belediye bize sormadan bizim yerimizi herhangi bir firmaya veremez. Biz yerimizi vermek istemiyoruz. Belediyenin yaptığı protokolü kabul etmiyoruz. Bizim için yok hükmündedir. O firmalara yerimizi vermeyeceğiz. Bu ülkede hak adalet ve hukuk var. Yanlış yapanlar yargı önünde er yada geç hesap verecekler. Bu alan şahıs malı. Hak sahipleriyle anlaşmaya varılmadan kimsenin bu alan üzerinde farklı hesaplar içerisine giremez.
Bekir Aksoy: Yusuf Koçyiğit’in yaptığını tasvip etmiyorum. Yusuf Koçyiğit bizimle üç sene önce bir toplantı yaptı. O zaman bizim yanımızdaydı ama sonra tavrı değişti. Belediye buradaki hak sahiplerine istediği kötülüğü yaptı. Yaptığı anlaşmayı biz sonradan öğrendik, bize hiçbir şey sorulmadı. Ben belediyeye daha önce benim iznim olmadan, benim yerimle ilgili hiçbir şey yapılamayacağına dair bir ihtarname çekmiştim. Bundan sonra da yasal yollarla hakkımı korumaya devam edeceğim.
