Ramazan Sarıkayalı
ANTALYA (İHA) -
Kumluca ilçesine bağlı Toptaş Mahallesi'nde bitişik halde bulunan sera ve arazinin sahipleri arasında, yağış nedeniyle seranın tepesine dolan yağmurun arazi alanına karışması nedeniyle anlaşmazlık yaşandı. Arazi sahibi Murat Küçük, biriken sular nedeniyle evinin heyelana uğrayacağından korktuğunu savunarak, önlem alınmadığı iddiasıyla çiftçi Mehmet Öztürk ile ortak kullandıkları seraya giden yolu kapattı. 19 yıl önce satın aldığı 5 dekarlık arazisine 9 yıl önce sera kurduran Mehmet Öztürk ise komşusunun; “Seranın üzerinden gelen yağmur suyunu engelle, benim arazime zarar veriyor” dediğini, engellemek için çalışma yaptığında da “Beğenmedim” dediğini belirtti.
“Araziyi alırken ücretini verdik, yol satın aldık”
Çiftçi Mehmet Öztürk; 2015 yılında kurduğu sera için 20 metre uzunluğunda 4 metre genişliğinde yol satın aldıklarını kaydederek, şu ifadelere yer verdi: “2005 yılında Toptaş Mahallesindeki arazimizi ailecek satın aldık. 2005 - 2015 tarihleri arasında arazimiz boş kaldı. Bu alana OSB yapılması için plan yapılıyordu. OSB yapım işi iptal edilince bizde 2015 yılında bu serayı kurduk. Arazimizi satın alınca arazinin yolu yoktu. Yan taraftaki arazinin sahipleri Yadigâr Akdeniz ve Levent Akdeniz ile anlaştık. Ücretini vererek 20 metre uzunluğunda 4 metre genişliğinde yol satın aldık. 2019 yılında bu bölgede tapu kadastro güncelleme çalışması yapıldı. O güncellemede komşunun arazisi bizim yola kaymış. Komşumuz Murat küçük yan taraftaki araziyi satın aldı. Yapılan ölçümde onun arazisinin bizim yola kayık olduğu görüldü. Murat Küçük, bir problem olmayacağını söyleyerek, “Siz yolu kullanabilirsiniz” dedi. Biz önceki tapu krokisinde yolun olduğunu, bunun için elimizde belge olduğunu söyledik. Şahıs, “Sıkıntı yok, yolunuzu kullanabilirsiniz” dedi. Evini yaptıktan sonra bizim arazinin yolunu kapattı.”
“Komşumuz içme suyumuzu da kesti”
Mehmet Öztürk, arazi sahibi Murat Küçük'e ev inşası sırasında elektrik ve su verdiklerini söyleyerek, şöyle konuştu: “Komşumuz Murat Küçük'e ev yaparken ilk başta elektrik ve suyunu verdik. En son duvar yaparken içme suyu borumuzu da kırmış. İçme suyumuz akmıyor. Evin kaçak yapı olduğunu sonradan öğrendik. Evin yapımı bittikten sonra yolumuzu kapattı. Her şey evi yapıncaya kadarmış. Alt kısımdaki toprağı oyduğu için seramızın duvarı yıkıldı”
“Bizim çiftçilikten başka mesleğimiz yok”
Şubat ayında yolun kapandığını, ürünlerinin serada kaldığını belirten Mehmet Öztürk; “ Şu anda yeni ürün dikme zamanı geldi. Hala bir çare bulamadık. Devletimizin kurumları birbirinin üzerine attı. Devletimizden destek bekliyoruz, mağdur olduk. Biz çiftçilik yapıyoruz, burası bizim ekmek kapımız. Çiftçilikten başka iş yapmıyoruz. Devlet büyüklerimizden sorunumuzun çözülmesini istiyoruz. Yoksa ekmek kapımız kapanacak. Yolumuz yok şu an da” dedi.
“Yağmur suyu arazime zarar veriyordu, evim yıkılabilirdi”
Seranın yolunu kapattığı iddia edilen arazi sahibi Murat Küçük ise; “Bu arazinin tapusu ablamın üzerine. Biz ablamla birlikte bu evi yaptık. Bu yüzden ben ablamın adına kameralara konuşamam. Ancak şu bilinmelidir. Ben komşularımın su ve elektriğini kullandım. Ama paralarını da ödedim. Komşularıma seranın üzerinden gelen yağmur sularını engelle dedim. Çünkü seranın üzerinden az su gelmiyordu. Arazimi yeni teraslatmıştım. Bu yüzden boş zemindi. Biriken sular yüzünden arazim heyelana uğrayabilir. Evim çökebilir, hatta yıkılabilir. Ben o evi babamla birlikte tırnaklarımla yaptım. Gittiler bir de beni şikâyet ettiler. Çok yüklü miktarda zarar çektim. Onlara; “Ben hayattayken yolu kullanın” dedim. Ama bana çok zarar verdiler. Bende tapu sınırlarından istinat duvarımı ördürdüm” dedi.