Hazırlanan plana göre yolun her iki tarafı ticaret alanı olarak ayrıldı. Planla yaklaşık 36 hektar ticaret alanında 1.2 inşaat emsal oranıyla 4 kata kadar izin verildi. Ticaret merkezinin arka kısmında ise düzenli konut parselleri yaratıldı. Konut bölgesinde yine 1.2 inşaat emsali korunurken kat izni 12 kat olarak belirtildi. Planlamayla sadece 1800 metrelik çevre yolunun etrafında 300 bin nüfus yaratılırken, alanın en uçlarında 2 sağlık ocağı, 1 kültürel tesis, 2 dinlenme alanı, birer adet ilköğretim okulu ve park ve cami yeri ayrıldı. Planda Batı Çevre Yolu'nu takip ederek Antalya Limanı'na ulaşması planlanan demiryolu ise yer almadı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar Danışmanı Fahrettin Köken, bölgeye yakın yerleşim yerlerinde inşaat emsal oranı parsel büyüklüğüne göre 0.60 ve 0.80 emsal arasında kullandırılırken 1.2 düzenlemesinin açılacak herhangi bir davada planların iptali anlamına geleceğini söyledi. Bölgenin imara açılabilmesi, ayrıca tarım topraklarının imara açılmasını olanaklı kılan 'Kamu Yararı' kararının da yetki aşımı yapılarak alındığını savunan Köken, “Burada ilgili karar Karayolları Genel Müdürlüğü'nce alınmış. Yasal olarak alabilir fakat sadece açmak istediği yolun izdüşümünde bu karar alınabilir. Bu durumda 280 hektar alanın imara açılmak istenmesiyle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Antalya'da Karayolları'nın söz konusu planlamasına ilk ciddi tepki, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak'tan gelmişti. Budak, Vali Sebahattin Öztürk'ün de katıldığı ATSO meclis toplantısında “Böyle çözülecekse çözülmesin" demişti. Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün planının onay için gönderildiği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise 30 hektar yetecekken neden 280 hektar alanın planlama içine sokulduğunun anlaşılmazlığının altını çizmişti.