TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'na, pitbull cinsi köpeklere 'silah' benzetmesi yapılarak ruhsatlandırılmaya tabi tutulması önerisi getirildi. Taslak raporunu hazırlayan komisyondaki milletvekilleri, köpeklerin aslında saldırgan olmadığına ancak yetiştirilme tarzından kaynaklı saldırgan tavır sergilediklerine dikkati çekti.
TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'nda yer alan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, pitbull cinsi köpekler başta olmak üzere yasaklı listesinde yer alan 'japanese tosa', 'dogo argentino' ve 'fila brasileiro' cinsi köpeklerin kamusal alanlara girişinin sınırlandırılması, tasmasız ve maskesiz gezdirilmemesi gerektiğini söyledi.
2004 YILINDAN BERİ YASAKLI
Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, pitbulların 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'yla, birkaç köpek ırkının yasaklı ırk grubuna girdiğini kaydetti. Pitbulların cana yakın hayvanlar olduğunu kaydeden Doç. Dr. Şenel, "Bu hayvanların kas ve çene yapıları çok güçlü olduğu için bu güçten kaynaklı olarak tehlike arz edecekleri düşüncesiyle böyle bir kısıtlama getirildi. 2004 yılında bu yana bu hayvanların bakılması, beslenmesi ve yetiştirilmesi yasak. Ancak realite böyle değil. Bir denetim mercii olmadığı için bu hayvanlar kaçak yetiştiriliyor, dövüştürülüyor, agresif yetiştirildikleri için de tehlike arz ediyor" dedi.
'AYRI BİR RUHSATA TABİ OLSUN'
Komisyonda, bu hayvanların silah konumunda olduğu ve hiçbir şekilde bunlara bakılmasının mümkün olamayacağı görüşünün dile getirildiğini vurgulayan Şenel, şöyle dedi:
"Kamuoyunda 'tehlikeli ırk' olarak bilinen ırkların tanımlamasını yapalım, hangileri olduğu belirlensin ve bunun tehlikesini kamuoyuna anlatalım. Tehlikeleri aslında kötü huylu olmaları değil, sadece güçlü olmaları. Bu hayvanlarla ilgili önlemlerimizi geliştirelim. Ayrı bir ruhsata tabi olsun ve sahiplerini eğitimden geçirelim ve denetim altında tutalım. Bu köpeklere belli dönemlerde agresyon testleri uygulayarak gerçekten toplum içinde yaşayıp, yaşamayacaklarını da tespit edelim."
'BESLEMEK İSTEYENLER İÇİN KRİTERLER GETİRELİM'
Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, eğer ortada bir suç oluşuyorsa cezanın öncelikle hayvanlara değil insanlara verilmesi gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Şenel, "Silahta da aynı şey vardır ve silah benzetmesi bundan kaynaklanmaktadır. Silah kendi kendine gidip ateş etmez. Silahı olmaması gereken bir hedefe nişan alıp, ateş ederseniz tehlikeyi o zaman yaratırsınız. 'Tehlikeli ırk' olarak tabir ettiğimiz hayvanlarda da aynı şey söz konusu. Bir insan onu kötü yetiştirip, yanlış amaçla kullanırsa o zaman silah haline gelir. Aynı silahta olduğu gibi öncelikle hayvanı değil ona bunu yapan insanı cezalandırmamız gerekiyor. Pitbull silah sayılmamalı ve ayrıştırılmamalıdır. Beslemek isteyenler için kriterlerimizi getirelim; kısırlaştırma zorunluluğu olsun, ruhsatlandırma zorunluluğu olsun ve mutlaka sıkı takip ve kontrolde olsun" diye konuştu.
UZMANLAR RUHSAT GÖRÜŞÜNÜ DESTEKLİYOR
Henüz taslak aşamasında olan ruhsat teklifiyle ilgili görüş belirten uzmanlar ise bu fikre olumlu yaklaşıyor. Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, pitbull cinsi yasaklı köpeklerin aslında kötü olmadığını ancak yetiştirilme tarzı nedeniyle saldırgan olduklarına dikkati çekti. Barınaklarda bu türden hayvanlara özel yer ayrılmasından toplatılmasına kadar çok sayıda sorunla mücadele edildiğini kaydeden Başkan Karabayoğlu, “Bir ırkı tamamen yasaklamak yerine onlara bakabilecek yeterlilikteki insanların kontrolüne vermek, bu şekilde bir belgelendirme ile sadece onlar tarafından belli şartlarda beslenmesine imkan vermek daha olumlu. Bu köpekler daha bilinçli kişiler tarafından yetiştirilmeli" dedi. Karabayoğlu, köpeklerin silah sınıfına alınmasının doğru olmadığını da sözlerine ekledi.
RUHSATLANDIRILMALI
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Antalya Temsilcisi Şebnem Ebinç de pitbull ve diğer yasaklı ırk köpeklerin maddi amaç güdülerek bazı üretim noktalarında yetiştirildiğini söyledi. Ebinç, yetkililerin bu üretim noktalarını denetime alıp mevcut köpekleri de kısırlaştırmasının ve ruhsatla sahiplendirmesinin doğru olduğunu savundu.
'TASMASIZ, MASKESİZ GEZDİRİLMEMELİ'
Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait hayvan barınağında 13 yıldır veterinerlik yapan Andaç Özer Gülen ise herkesin tehlikeli olarak bildiği bu türden köpeklerin doğru eğitimle gayet uysal köpekler olabildiklerini söyledi. Dövüş için yetiştirildiğinde çok saldırgan olduklarını belirten Gülen, “Kas yapısı olarak güçlü hayvanlar. Çene kasları güçlüdür. Bu hayvanların ruhsatlandırılarak beslenmesi, ömürlerini barınaklarda geçirmelerinin önünü alır. Dışarıda tasma, ağızlık ve maske olmadan gezdirilmemeli. Diğer köpeklerle ve insanlarla karşılaştıklarında zarar vermemeleri için buna dikkat edilmeli" diye konuştu.
6 YILDIR BESLİYOR
6 yıldır pitbull cinsi 'Ice' ve 'Ayaz' adlı iki köpek besleyen Melis Şahin'in (33) köpekleriyle olan ilişkisi ise 'canavar' olarak adlandırılan pitbull ırkının aslında doğru yetiştirildiğinde ne kadar uysal olduğunu gözler önüne serdi. Köpeğiyle evinin yanındaki çocuk parkında her gün düzenli yürüyüş yaptığını belirten Şahin, Ayaz'ın en çok ağzından öpülmekten hoşlandığını söyledi. Tehlikeli olduğu belirtilen bir köpeğe ağzını öpebilecek kadar yaklaşabildiğini belirten Şahin, "Evimde yaşıyor. Çok evcil. Hiçbir şekilde saldırmaz. Tamamen yetiştirmeyle alakalı bir durum. Pitbull ve yasaklı diğer köpeklere ruhsat verilmesi teklifini ben de destekliyorum. Köpekler dışarıda her zaman tasma ve maskeyle gezdirilmeli" diye konuştu.
KULÜBELERİNİ ISIRARAK PARÇALIYORLAR
Tehlikeli köpek ırkları arasında bulunan pitbull besleyenlere 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda belirtilen 'tehlike arz eden hayvanları üretmek ve sahiplenmek' suçundan 7 bin 802 TL para cezası veriliyor. Ancak bu ceza, yasaklı ırklara ilgi duyan hayvanseverleri caydıramıyor. Ceza işleminin ardından el konulan köpekler ise hayvan barınaklarına teslim edilerek burada yıllarca bakılıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi hayvan barınağında el konulan ya da sokaklardan toplanan 57 pitbull bulunuyor. Bunlar, diğer hayvanlara ve kendi ırkından olan köpeklere de zarar verdiği için ayrı bir alanda tutuluyor. Yapısı gereği uzun süre bağlı kalmaları halinde strese giren ve iyice saldırganlaşan bu köpekler, bağlı bulundukları kulübelerinin tahtalarını ısırıp kopararak zarar veriyor. Hayvan barınağındaki çok sayıda köpeğin ise kulübelerine bu şekilde zarar verdiği, kulübelerin tahtalarının testereyle kesilmiş gibi parçalandığı dikkati çekti.
DHA-Genel - Türkiye-Antalya - Alparslan ÇINAR- Kaan ULU