Tüm Türkiye’nin tek vücut olarak verdiği bu büyük sınavın üzerinden tam 6 yıl geçti. 16 Temmuz sabahında, bu saldırı milli irademize olduğu kadar ekonomimizi de hedef aldığı bilinciyle tüm olanlara inat açtığımız kepenkler hiç kapanmadı. Sur Yapı Grubu olarak bu menfur saldırının gecesinde mücadelemizi verdik, sabahında satış ofislerimizi ve AVM’lerimizi açtık, şantiyelerimiz ve enerji santrallerimizde üretime devam ettik. Tüm ülke olarak sürdüğümüz tarlalarda hasatlarımızı yaptık, fabrikalarımızda üretim hiç durmadı. Evler, köprüler, yollar yapmaya devam ettik. İHA, SİHA, milli mühimmatlar ve savunma kabiliyetlerimizi geliştirdik. İhracat performansımızı artırdık, ‘Türk Malı’ damgalı ürünleri daha çok ülkede daha çok insana ulaştırdık.
2013 yılından sonra, sistematik olarak yapılan saldırıların son halkası olan 15 Temmuz hain darbe girişimi de müsebbiplerini hayal kırıklığına uğrattı. Güçlü bir siyasi iktidara sahip ülkemiz, bu saldırılardan her seferinde güçlenerek çıkmayı başardı. Hükümetimizin yaptığı güçlü reformlar, bu saldırıları göğüslerken iş dünyasının da en önemli dayanağı oldu.
Diğer yandan dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınıyla birlikte tüm dünya ekonomileri ve sektörler yavaşladı. Küresel salgın ve tedarik zincirinde yarattığı olumsuz etkileri hissetmeye devam ettiğimiz son dönemde ise kur şoku, enflasyon, maliyet artışı, küresel faiz artışları, güç denge değişimleri ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi birçok olumsuzlukla karşı karşıya kaldık.
Tüm bunlara rağmen üretmeye ve Türkiye’nin istihdam sağlayan lokomotif sektörü olarak insanımıza iş ve aş sağlayacak yatırımlara imza atıyoruz. İnsanlarımız için evler üretiyoruz. Bunun yanı sıra sektör olarak yabancıya satışla ciddi oranda döviz girdisini elde ederek ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ediyoruz.
Sur Yapı Grubu olarak ise son 2 yılda pandemiye rağmen temmuz itibariyle 4500 konutu teslim ettik. Yıl sonuna kadar 2500 konut daha teslim ederek 2,5 yılda 7000 konutun üretimini tamamlayıp ülkemizde yaşanan konut sorununa bir nebze olsun çözüm üretmeyi amaçlıyoruz.
Güçlü bir ülke için güçlü ekonominin şart olduğu bilinciyle yolumuza devam ediyor, ülkemiz için çalışıyoruz. Çünkü güçlü ekonominin bir ülkenin bağımsızlığını muhafaza eden en önemli unsur olduğunu biliyoruz. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da vatandaşımız için güvenli, sağlıklı, estetik ve teknolojik yapılar üretmeye devam edeceğiz.
15 Temmuz 2016’da gücünü milli iradeden almayan hiçbir gücü meşru kabul etmeyeceğini, bu ülkenin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini, ülkesine ve ekonomisine el uzattırmayacağını, geleceğini ipotek altına aldırmayacağını bir kez daha kanıtlayan Türk milletine şükranlarımı sunuyorum. Vatanın birlik ve bütünlüğü uğruna mücadele verirken canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimizi saygıyla selamlıyorum. ‘15 Temmuz Millî Birlik ve Beraberlik Günümüz’ kutlu olsun.