Ana muhalefet konumunda olan CHP, Aksu'da
ilçe kongresini gerçekleştirdi.

10 Ocak 2015 yılında gerçekleştirilen kongrede
İlçe Başkanı olan Kenan Yıldız, Cumartesi gerçekleştirilen
kongrede tekrar İlçe Başkanı oldu.
Kongrenin gerçekleştirilmesi için 76 delegenin
imzası alındı.
Kongreye, CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen ve
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve partinin
İl yöneticileri,Kadın Kolları eski Başkanı Meral
Kaya, BBP'den CHP'ye transfer olan İsa Yıldırım,
yine eski başkanlardan Mehmet Cirit, meclis üyelerinden
Mustafa Oruç, Yusuf Kumbul'un yanı sıra
çok az sayıda partili katıldı.

Öncelikle bu kongrenin CHP'ye aynı zamanda
Aksu'muza hayırlı olmasını diliyorum.

Bu kısa ayrıntıdan sonra şimdi gelelim konumuza,
yani CHP'nin neden iktidar olmak istemediğine.
Bu sorunun yanıtını vermek için, CHP İl Başkanı
Sayın Semih Esen ile Aksu İlçe Başkanı Sayın
Kenan Yıldız'ın İlçe Kongresi'nde yaptıkları konuşmalarda
sarf ettikleri bir kaç cümleyi aktarmak
istiyorum.

Esen,"CHP'nin yanlışlıklara tepki vermesi ve
meydanlarda kalabalıkları toplaması için güçlü
olması gerek" diyor.

Yıldız ise, "7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde,
CHP üyesi olup da parti çalışmalarına katılmayanlar,
parti aleyhinde faaliyet gösterenler ve
CHP’ye oy bile atmayan kişilerle ile ilgili disiplin
kurulu mekanizmasını çalıştıracağız" ifadelerini
kullandı.

Başkanlara ait olan bu sözler bile CHP' nin iktidar
olmak istemeyişinin göstergesi niteliğinde..

Öncelikle Sayın Esen'in cümlesini ele alacak
olursak; Esen, tepki vermek için güçlü olmaktan
bahsediyor. Oysa ki güçlü olan kurumlar, tepki
vermekten ziyade icraatları, yani projeleriyle ön
planda oluyorlar. Çözüm odaklı oluyorlar. Yapıcı ve
kucaklayıcı oluyorlar. Toplumun genelini sahiplenmeye
çalışıp, kimin ne tepki vereceğine bakmıyorlar.

Gücünü ortaya koyarak, birileri konuştukça,
güçlü olan önünde ki işi başarıya ulaştırmaya çalışıyor.

Başarıya ulaştıkça da tepki gösterenler daha
fazla konuşuyor. Etrafında ki insanları ikna etmeye
çalışıyor. Kısacası hedefleri doğrultusunda hareket
ediyorlar. Bu süreç hayatın her evresinde geçerli
değil mi? O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi, tepkiler
gösterme adına güçlü olacağına, iktidar olma
adına güçlü olmalı diye düşünüyorum. Bu doğrultuda
hedefler ortaya koyabilmeli.

Gelelim Sayın Yıldız'ın cümlesine; Yıldız, yukarıda
da bahsettiğim gibi, CHP üyesi olup da parti
çalışmalarına katılmayanlar, parti aleyhinde faaliyet
gösterenler ve CHP’ye oy bile atmayan kişilerle
ile ilgili disiplin kurulu mekanizmasını çalıştıracağını
ifade ediyor.

Muhakkak ki, yeri zamanı geldiğinde bazı mekanizmaların
çalıştırılması gerekebilir.

Ancak, bunun yeri birlik ve beraberliğin hat safhada
olması gereken İlçe kongresinde deklare edilmemeli.
Aksine kucaklayıcı bir tavır sergilenmeli.

Bu olumsuzların oluşmasında, yöneticiler biraz
da olsa kendilerini sorgulayabilmeli.

"Nerede yanlış yaptık" diyebilmeli, ayrıca gönüllere
girmek için "Ne tür çalışmalar yaptık" diyerek
kendileriyle ilgili öz eleştiriler de bulunabilmeliler.

Bu eleştiriler yapılması halinde, Aksu'da 9 bin
173 seçmeni olan CHP'nin İlçe Kongresi'nde en az 5
yüz kişilik bir halk kitlesi oluşabilirdi.
Bu kitle oluşmuyorsa, sorunu başka yerde aramaya
gerek kalmıyor.

Sorun yönetimlerin kendisinde.
O yüzdendir ki, kongrede izlendiğim bu iki detay,
bana CHP'nin iktidar olma gibi bir düşüncesinin olmadığını
bir kez daha gösterdi. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.