ATSO Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan haziran ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Başkan Çetin, haziran ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE'de yüzde 2,61, yurtiçi ÜFE'de yüzde 3,03, yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 15,39, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 23,71 olarak gerçekleştiğini belirtti.
HAZİRAN AYI ZAM ŞAMPİYONU KURU SOĞAN
TÜFE'de yaşanan aylık yüzde 2.61 artışın 1.39 puanı gıda, 0.47 puanı ulaştırma grubu (akaryakıt, taşıma, otomobil) kaynaklı olduğuna değinen Başkan Çetin, "TÜİK verilerine göre yıllık fiyat artışları, aynı zamanda aylık artışta da yüzde 82,53 ile en yüksek artışı sergileyen kuru soğanda yüzde 185, havuçta yüzde 110, patateste yüzde 109, koli gönderim ücretinde yüzde 142, uçak biletinde yüzde 120, kombide yüzde 79 düzeyine ulaşmıştır. Sebze ve meyve dışındaki gıda ürünlerinde, ev eşyası gibi kalemlerde de yıllık fiyat artışları oldukça yüksektir. Çekirdek enflasyondaki artış da yüzde 15'e yaklaşmıştır" dedi.
ÜFE'de aylık 3.03 artışın 0.53 puanı gıda, 0.35 puanı ana metal, 0.34 puanı tekstil, 0.21 puanı kimya grubu fiyatları kaynaklı olduğuna işaret eden Davut Çetin, sanayicinin, üreticinin maliyetlerini gösteren UFE'de yıllık artışların petrol ürünlerinde yüzde 87'ye, demir-çelikte yüzde 48'e, ağaç ürünlerinde yüzde 34'e çıktığını vurguladı.
TÜM GRUPLARDA EN YÜKSEK ENFLASYON
Davut Çetin, enflasyonun tüketici, üretici, çekirdek olarak tüm gruplarda 2003'ten sonraki en yüksek düzeye ulaştığını, bütün tahminlerin üzerine çıktığını ifade etti. Bu artışın Türkiye ekonomisini küresel ekonomide ikinci lige düşürdüğünü kaydeden Çetin, "Kur artışı, kuraklık, yanlış para politikası, tarımda üretim ve dış ticaret sistemindeki yanlışların ekonomideki fiyat istikrarını olumsuz etkilediğini görüyoruz. Eylül ayından sonra baz etkisiyle yıllık enflasyonda yavaşlama ihtimali olsa bile, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında ayarlanma zorunluluğu beklentilerin iyileşmesini engellemektedir" diye konuştu.
TARIMDA YENİ DESTEKLEME REJİMİ
Tarımda piyasa derinliği olmadığı için üretimde mevsimlik düşüşler veya dönemsel ihracat artış veya azalışlarının yüksek fiyat dalgalanmalarına neden olduğuna değinen Davut Çetin, "Tarımda küçük üreticiyi ve tüketiciyi korumayan mevcut sistem yetersiz kalıyor. Avrupa Birliği'nin modeline benzer yeni bir destekleme ve dış ticaret rejimine ihtiyacımız olduğu görülmektedir" dedi.
'ENFLASYON HEDEF TAHMİNLERİ İNANDIRICI DEĞİL'
Davut Çetin, Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflerinin maalesef inandırıcılığının kalmadığını söyledi. "Merkez Bankası yönetimi para politikasındaki hataların ve inandırıcı olmayan hedef açıklamalarının neden olduğu güven kaybını, kur-enflasyon sarmalının stagflasyon riskine yol açtığını görmeli ve gereğini yapmalıdır" diyen Başkan Çetin, şöyle konuştu:
"Seçim sonrasında ekonomiyle ilgili bakanlıkların yeniden yapılandırılması ve yeni ekonomik program açıklanacak olması büyük bir dönüşüm ve istikrar programı için önemli bir fırsat yaratmaktadır. Ekonomi politikalarında popülizm tuzağından hepimiz çıkmalıyız. Daron Acemoğlu gibi isimlerin ekonomi yönetimi için anılması kurumsal yapı reformuna olan ihtiyaçtan doğmaktadır ve artık yapısal reformların başladığını gerçekten görmek istiyoruz. "
EN DÜŞÜK AYLIK ENFLASYON BATI AKDENİZ'DE
Antalya, Burdur ve Isparta'yı kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi açısından da verileri değerlendiren Başkan Çetin, "Bölgemizde TÜFE'nin yüzde 2,23, altı aylık yüzde 10,17 ve yıllık bazda yüzde 16,76 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 26., altı aylık enflasyonda 6., yıllık enflasyonda ise 5. sırada yer almıştır. Bu oranlara göre atı Akdeniz Bölgesi'nin, aylık enflasyonda Türkiye'de en iyi durumda, altı aylık ve yıllık bazda ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir" dedi.