Tarih bazen yalnızca geçmişte değil, bugünün içinde de yaşamaya devam eder. Kitaplardan okuyup etkilendiğimiz, uzak çağlara ait sandığımız o değerler; bir gün bir ilçede, bir çiftten yansıyarak karşımıza çıkıverir. Antalya’nın serin yaylası, mantar diyarı Korkuteli’nde tanıklık ettiğim durum tam da buydu.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ve ANTİAD’ın “Yerel Değerlerimize Sahip Çıkıyoruz” temasıyla düzenlediği Korkuteli gezisine katıldım. Gezi, sadece coğrafi değil, aynı zamanda tarihsel ve duygusal bir yolculuğa dönüştü benim için. Çünkü orada tanıdığım iki isim, geçmişin yönetim ruhunu günümüze taşıyordu: Belediye Başkanı Saniye Caran ve eşi Hasan Can Caran.
2024 yerel seçimlerinde Hasan Can Caran Milliyetçi Hareket Partisi’nden aday olmuş, ancak çeşitli nedenlerle yarıştan çekilmişti. Yerine eşi Saniye Caran Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday gösterildi ve halkın teveccühüyle belediye başkanlığına seçildi. Kendisi yalnızca Antalya’nın değil, Türkiye’nin de en genç belediye başkanları arasında.
Ancak Saniye Başkan bu görev de yalnız yürümüyor. Eşi Hasan Can Caran neredeyse onun sağ kolu. Program boyunca her detaya özen göstermeleri, ziyaretçilere karşı sergiledikleri nezaket, sakinlikleri ve ahenkleri beni yıllar öncesine, Göktürkler dönemine götürdü. Hani o Hakan ile Hatun’un birlikte devleti yönettiği, kadın ve erkeğin söz sahibi olduğu o asil zamanlara…
Korkuteli’nin yönetiminde tıpkı o dönemlerdeki gibi bir uyum var. Birbirinin önüne geçmeye çalışan değil, birbirini tamamlayan bir çift gördüm. Saniye Başkan’ı gölgede bırakmaya çalışan bir eş değil; onu destekleyen, onunla birlikte ilçenin geleceğini inşa etmeye çalışan bir yol arkadaşı. Ve bu tablo, özellikle içinde bulunduğumuz çağda kadının görünürlüğünü yok saymaya çalışanlara karşı verilmiş en zarif cevaptı.
Kimi kulislerde belediyeyi asıl yönetenin Hasan Can Caran olduğu söylense de, ben gördüm ki bu iki genç ve çalışkan insan arasında derin bir saygı, samimiyet ve eşitlik var. Görev dağılımı değil, görev birliği var.
Bu nedenle onları yürekten kutluyorum. Umuyorum ki bu uyumları, bu duruşları hep aynı zarafetle sürer. Korkuteli halkının bu denli memnuniyet içinde olması, bu çiftin yönetime taşıdığı “birlik ruhu”ndan ileri geliyor olmalı. Çünkü güçlü bir kadının yanında duran bir adam, en az onun kadar güçlüdür. Ve bunu bize gösterdikleri için, geçmişten ilham alarak bugünü inşa ettikleri için teşekkür ediyorum.
Korkuteli’nde sadece doğa değil, insan da içimizi serinletti.