30 Mart seçimlerinin üzerinden bugün itibariyle 30 gün geçti.
Bu süreç zarfında yolum iki kere Aksu Belediyesi’ne düştü. Her ikisinde gördüğüm manzara aynı. Başkanlık makamının kapıları sonuna kadar açık. İçerde hayırlı olsun demeye gelen ve aynı zamanda talepleri olan birçok ziyaretçi var.
Bunların çoğu randevusuz gelenler. Ayrıca randevu alarak gelen çok sayıda sivil toplum örgüt temsilcileri ile resmi kurum ve kuruluşlardan temsilciler.
Kentimizin çiçeği burnunda Başkanı Sayın Halil Şahin ziyarete gelenlerle bir taraftan tek tek ilgilenirken, bir taraftan da yönetim kadrosunda olan personelin getirdiği evrakları inceliyor. Yani anlayacağınız ortalık tam bir karmaşa. Haliyle bu durum, “Her iki taraf için ne kadar yarar getirir?” sorusunu akla getiriyor.
Oysaki Aksumuzun bir an evvel halledilmesi gereken birçok sorunları var.
Bunlar kısacası mülkiyet sorunun çözülmesi ile ortaya çıkacak olan imar sorunu. Tabi ki profesyonel bir ekip ruhuyla gerçekleşecek olan imar, Aksu’yu Antalya’nın parlayan yıldızı haline getirecek.
Ayrıca, halkımızın yıllardır beklediği bir hastane, tarım imarı ve kangren haline gelen Macun Deresi'nin ıslahı. Bunlar her Aksulunun bir an evvel çözülmesini istediği en baştaki sorunlar.
Bu sorunları çözecek olan da 30 Mart yerel seçimlerinde Aksu halkının kendisini yönetmeyle yetkilendirdiği Başkan Sayın Halil Şahin’den başkası değil.
O yüzden Sayın Şahin iyi niyetinden biraz da olsa ödün vererek, kabulleri bir güne sığdırmalı. Sürekli olarak haftada bir gün halk günü yapmalı. Aksi takdirde, makam odasının kapısı her gün sonuna kadar açık olduğu sürece, bu sorunları çözmeye ne yeterli zaman bulur, ne de gücü kalır. O yüzden insanlığından zerre kadar şüphe etmediğimiz Aksu Belediye Başkanımız Sayın Halil Şahin’e kendisini bir seven olarak, “Artık bu işe bir atmalısın” diyoruz.
Halil Başkan bu işe bir el atmalı…
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
sayın çevik, bu görüşlerinize aynen katılıyorum.. bu şekilde devam ederse, beş yıl hoş geldin, beş gittinle geçecek...