İnsanlar ya okuduğunu anlayamıyor, ya da işine geldiği gibi davranıyor.
Malum Galericiler Sitesiyle ilgili bir belge elimize ulaştı. Detaylı bir araştırma sonrası, bizlerde ortaya çıkan ifadeleri haber yaptık. Ayrıca Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin'den görüş aldık. Ve bu görüşün aynısını habere yansıttık. Başkan Şahin, son olarak belgenin “asılsız" olduğunun altını çizdi. Yani "Sahtedir" dedi.
Haklı olarak, bu sahtekârlıkla ilgili bir suç duyurusunda bulunup, bulunmadıklarını, sorduk. Verilen yanıt, "Hayır, bulunmadık" şeklindeydi.
Oysaki ortada ciddi bir iddia vardı. Başkan Halil Şahin'in teşkil ettiği makamın adı kullanılmış ve bürokratı olan Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit'in kaşesi ve imzası gözüküyordu, evrakta... Madem orta da bir sahtekarlık var ise, karalama kampanyası yapılmış ise ortalık ayağa kaldırılmalı, bu sahtekarlığı yapanlara bir ders verilmeliydi.
Ne olmalıydı bu ders?
Yapılacak tek şey vardı. Bu sahtekârlığı yapanlarla ilgili suç duyurusunda bulunulmalıydı. Bu soruyu MHP Grup Sözcüsü Mustafa Poyraz’da Aksu Belediyesi’nin Mayıs Ayı oturumunda gündem dışı söz olarak Başkan Halil Şahin’e sordu.
Sevgili Başkan’ın verdiği yanıt, “Biz duyumlara göre hareket etmiyoruz” şeklindeydi.
Oysaki, bir çok önemli olaylar, duyumlar sonrası ortaya çıkar. Duyumlarla, nice şebekeler çökertilmiş, nice sahtekarlıklar ortaya çıkmıştır.
Aksi halde 155 çağrı merkezine yapılan duyumlar neden dikkatte alınsın. BİMER’e ve CİMER’e yapılan duyumlar neden dikkate alınsın. Koskoca devletin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve kolluk görevleri kendilerine yapılan ihbarları baz alarak, hareket ederken, bizim Aksu Belediyesi’nin sevgili yöneticileri, kendi adlarına düzenlenen bir belgeyle ilgili neden süreç başlatmazlar.
İşte bizlerinde anlamadığı nokta bu. İki haftadır bunu soruyoruz. Kent yaşayanları bunu soruyor. Ortada Aksu Belediyesi’nin adı kullanılarak, Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit’in imzası ve kaşesinin olduğu bir inşaat yapım sözleşmesinin olduğu iddia edilirken, neden ortalık ayağa kalkmıyor? Bu sahtekarlığı yapanlar neden ortaya çıkartılmıyor. Devasa projenin diğer ayaklarından biri olan Galericiler Sitesi Dernek Başkanı Hasib Akfırat bile, “Bu sahtekârlık ile ilgili suç duyurusunda bulunduk” derken, neden Aksu Belediyesi’nin sevgili yöneticilerinden elle tutulur bir açıklama gelmiyor? Diye, soruyor kamuoyu vicdanı.
Ayrıca hep deriz, ama buradan bir kez daha ifade etmek isterim; Bizim burada ki amacımız kesinlikle, ne Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’i nede Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit’i karalamak ve yıpratmak değil. Hele ki suçlamak hiç değil. Amacımız, Başkan Şahin’inin de ifade ettiği gibi, ortada sahte bir evrak var ise, bu sahtekârlığı kim ve kimler yapmış ise, bir an evvel ortaya çıkarılması. Bu anlamda kimsenin yaptığı, yanına kar kalmamalı.
Bu gelişmeler ışığında, dün Aksu Belediyesi’nden sözde bir adım geldi. Aksu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koçyiğit imzasıyla kamuoyuna açıklama şeklinde bir bülten yayınlandı. Sonra bu bülten bugün itibariyle bir gazetede, Güneyhaberci Aksu Gazetesi’nin logosu kullanılarak, “Belge Sahtekarlığı” başlıklı bir haber yayınladığını gördük. Okuduk, haberin içeriğinde tamamıyla bizleri suçlamaya yönelik bir açıklama mevcut.
Haliyle hayretler içerisinde kaldık. Bizler yalan haber yapmakla itham edilmişiz. Koçyiğit, gazete yönetimini yalan haber yapmakla suçlamış. Yazdığımız haberleri bir kez daha okuduk. Acaba bilmeden bir yanlışlık mı yaptık, yoksa bir suçlamaya mı girdik. Hukukçularımıza okuttuk, ortada suçlayıcı hiç bir ibarenin bulunmadığını ifade ettiler.
Oysaki bu belgeyi biz hazırlamamıştık. Belge bize ilk ulaştığında onlarca telefon görüşmesi yaptık. Bir çok bilgiler elde ettik. Ama haberi bir türlü yazamadık. Çünkü istemeden de olsa yazacaklarımızla bir suçlamaya girebilirdik. Taki Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’i arayana kadar.
Sayın Şahin’e ilk sorumuz, Galericiler sitesiyle ilgili belediyenin bir ihale, gerçekleştirip gerçekleştirmediği ile ilgiliydi? Şahin, o alanda belediyenin kendisine ait arazisinin olmadığının altının çizerek, “bizler mülkiyet sorununu çözmekle yükümlüyüz” yanıtını verdi.
Bu sefer, Başkan Şahin’e yardımcısı Yusuf Koçyiğit’in imzası ve kaşesinin bulunduğu bir inşaat yapım sözleşmesinin elimize ulaştırıldığından bahsettik, uygun görmeleri halinde bu sözleşmeyi dijital ortamdan gönderebileceğimizi, inceledikten sonra açıklama yapmasını önerdik. Bu konuşmanın yapıldığı tarih 29 Nisan Pazar, saat 12. 34..
Başkan Şahin böyle bir incelemeye gerek olmadığının altını çizerek, belgeden haberdar olduğunu, ortalığı karıştırmak isteyen art niyetli insanların hazırladığı bir sahtekârlık olduğunu ima etmeye çalıştı. Son olarak, “Ben dahil, hiç kimsenin böyle bir evrak imzalama yetkisi yok” diyerek, noktayı koydu.
Haklı olarak, bu sahtekarlık karşılığında herhangi bir suç duyurusunda bulunup bulunmadığını sorduk. Ona da, “Hayır bulunmadık. Bunların hepsi duyum” cevabını verdi. Bu cevap karşısında haliyle şaşırdık. Teşkil ettiği makamın adı kullanılmış, başkan yardımcısının kaşesi ve imzasının bulunduğu bir evraktan bahsediliyor. Ve kendilerine bilgi geldiği halde, bu sahtekarlık ile ilgili bir işlem başlatılmıyor.
İşte bu açıklamadan sonra haberi yazmak bize farz oldu. Haberi yazarken de üzerine basa basa söylüyorum, hiçbir suçlamaya girmedik.
İki seçenek üzerinde durduk. Birincisi belge doğruysa, belediyenin böyle bir sözleşme yapma hakkının olup olmadığını araştırdık. Konunun muhataplarına sorduk. Kesinlik böyle haklarının olamayacağı yönünde cevaplar aldık. Başkan Şahin’de belediye olarak böyle bir haklarının olmadığını ifade etmişti.
İkinci olarak evrakın sahte olması halinde, konunun muhataplarının bu sahtekârlığı yapanların, yani sahte evrak düzenleyenlerin ivedilikle ortaya çıkartılması yönünde bir çalışmaya gidilmesi gerektiğini ifade etmiştik. Ayrıca algının ortadan kalkması yönünde bu suç duyurusunun bir gereksinim olduğuna da vurgu yapmıştık.
Tüm yazdıklarımız bunlar iken, hangi mantığa göre bizler yalan haber yapmışız, Sayın Koçyiğit.
O sahte denilen evrakta, 5 Ocak 2018 tarihi mevcut. Bizler Başkan Sayın Halil Şahin’ le 29 Nisan’da telefon görüşmesi yaptık. Evraktan haberdar olduğuna vurgu yaptı. Yani verilen cevapta, 29 Nisan 2018 tarihinden önce haberdar olduğu ortaya çıkıyor. Yönetim kadrosunda olduğunuz ve adınızın zikredilmesinden dolayı Başkan Şahin bu konudan, yani sahte evraktan haberdarsa, eminim sizin de haberiniz vardır. Kaldı ki Galericiler Sitesi Dernek Başkanı Hasip Akfırat ile yaptığımız telefon görüşmesinde bu sahtekarlığı daha önce sizlere duyurduğunu bize ifade etti. Ve kendisinin suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
İfadeler bu kadar net iken sormak isterim size;
Allah aşkına bugüne kadar neden gidip te suç duyurusunda bulunmadınız?
Şimdi kalkmış bizi suçlayıcı açıklamalarda bulunursunuz?
İşte bu soruların cevabını verdiğiniz taktide bu sorun inanın çözülmüş olacak.
Bakın Yusuf Bey, bizler bugüne kadar bize ulaşan hiçbir istihbarata balıklama atlayıp haber yapmadık. En derin araştırmaların içerisine girdik. Vicdan muhasebesi yaptık. Bu istihbaratta olduğu gibi; onlarca telefon görüşmesine rağmen, bu haberi hemen gündeme taşımadık. Yazacağımız haberin ayakları sağlam yere basmalıydı. Bizde onu yaptık. Başkan Halil Şahin’i aradık. Kendisinin verdiği yanıtlar doğrultunda haberi yazdık. Bir çıkın dışarıya oradaki vatandaşlarla bir görüşün bakın neler neler deniliyor.
Son olarak şunu söylemek istiyorum, sizin yapamadığınız suç duyurusunu kamuoyu adına bizler yapacağız. Bunu da böyle bilin.
