Meşhur fıkrayı bilirsiniz.
Nasreddin Hoca’nın evine gece hırsız girer, evde ne var ne yok götürür. Sabahleyin komşuları toplanır, Hocaya sorular ile yüklenirler.
- Hocam kapıyı açık mı bıraktın yoksa?
- Hocam şu eski pencereleri değiştir diye sana kaç defa söyledik.
- Bir köpek alsaydın, böyle olur muydu?
- Hocam o kadar sesi duymayacak kadar nasıl derin uyudun?
Nihayet Hoca dayanamaz ve “Yahu tamam, iyi güzel de kabahatin tümü benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?” der.
Bu misal geçen hafta Çarşamba günü Aksu Belediyesinde hiçte hoş olmayan bir olay gelişti. Peki, nedir bu olay?
Bilindiği üzere Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’in bir takım görüşmeler yapmak için Ankara’da olduğu bir zaman diliminde, MHP Aksu ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Kemal Kara İle Yapı Kontrol Müdür Vekili Nevzat Avcı’nın arasında yaşanan yumruklu kavga kamuoyuna yansımıştı.
Haberimizde yer verdiğimiz gibi ertesi gün Ankara’dan dönen Başkan Şahin, birim müdürlerini toplayarak ayağının tozuyla bir toplantı gerçekleştirdi ve uzun süre hafızalardan silinmeyecek radikal kararlar aldı.
Bu kararların en önemlisi olaya dâhil olan MHP Belediye Meclis üyesi Kemal Kara’nın, bundan sonra hiçbir birim müdürünün odasına giremeyeceği. Kendisine randevu verilmeyeceği ve kendisinden gelecek hiçbir işin çözülemeyeceği. Gelecek talep, vatandaşın sorunun çözümüne yönelik ise de, bu karar hiç bir şart altında değişmeyeceği. Bunları ben söylemiyorum. Bu kararlar Başkan Şahin’in birim müdürlerine verdiği kesin emirler.
Hatta birim müdürleriyle yaptığı toplantı sonrası kendisine ziyarette bulunan MHP grubuna, aynı sözleri sarf ettiği kulislerde konuşuluyor. Yine bu ambargonun ilk uygulaması, Cuma günkü gerçekleşen Büyükşehir Meclis toplantısı sonrası Aksu Basın Yayın’ın paylaştığı fotoğraf karelerine bile yansıdı. O karelerde, AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri, Halil Şahin, Ali Çetin, Emin Bal ve İYİ Parti Büyükşehir Meclis Üyesi Ramazan Özen ile DSP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mehmet Akif Ordu var. Ama MHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Kemal Kara yok. Bu da demek oluyor ki, paylaştığımız tüm kulis bilgileri doğru. Kaldı ki, okuduğunuz bu köşe yazısını yazıya dökmeden önce görüştüğümüz MHP’li ve AK Partili üyeler ile birçok birim müdürü bu bilginin doğru olduğunu ifade ettiler.
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Başkan Şahin’in aldığı bu radikal karar her ne kadar ağır bir karar ise de, eleştirmek bana düşmez. Bu olayın tarafları kendi aralarında konuşur ve yine kendi aralarında öz eleştirilerini yaparlar.
Ayrıca olayın gerçekleştiği andan itibaren anlatılanları dinlediğimde, MHP’li Kara kendi davasında haklı olsa da, olayın sergileniş şeklinin yanlış olduğunu ifade ederek, eleştirmişimdir. Oranın bir resmi kurum olduğunu, yapılan hareket kişiye değil, makama yapılmış olarak atfedileceğini o gün görüştüğüm birçok kişiye ifade etmişimdir.
Ama bir de gelelim madalyonun öbür yüzüne. Hani birde Nasrettin Hoca fıkrasında ifade edildiği gibi, “Hırsızın hiç mi suçu yok” yüzüne bakalım.
Hepimizin bildiği gibi bu olay geçen hafta Çarşamba günü gerçekleşti. Bir gün öncesi Antalya Valiliği Çarşamba günü için “KIRMIZI KOD” uyarısı yapmıştı. Bu uyarıda “Zorunlu olunmadığı sürece kimse dışarı çıkmasın” deniliyordu. 20 seneye yakındır gazetecilik mesleğini icra ediyorum, Antalya’da böyle bir “kırmızı kod” uyarısına ilk defa tanık oldum. Ayrıca bu uyarının başka özelliği var. O da Türkiye ilk olması.
Ve O gün…
İddia o ki, Yapı Kontrol Müdür Vekili Nevzat Avcı’nın talimatıyla Kemerağzı tarafında bir evin yıkılması için Aksu Belediyesi yıkım ekibi harekete geçer. Yapmayın etmeyin itirazına rağmen, ortaya konulan gerekçe, “Valilik makamının talimatı var. Antalya Valiliğine bilgi vermemiz gerekiyor” deniliyor.
Buna da eyvallah. Emir demiri keser, diyelim. Koskoca Antalya Valisi Sayın Münir Karaloğlu’nun kırmızı kod uyarısında bulunduğu bir günde, başka işi gücü kalmadı, Aksu’da yıkılması gereken bir evin raporunu Aksu Belediyesi bürokratlarından bekliyor. Bu saygın aynı zamanda çok çalışkan bürokratlarda, yağmur çamur demeden, Sayın Valimizin emri doğrultusunda hareket ediyor.
Keşke aynı duyarlılık Orion Pazar’da gösterilseydi, bu duyarlı saygın bürokratlarımız tarafından. Bilindiği üzere mevcut alanda 216 adet kaçak dükkanın inşa edildiği mahkeme karalarıyla tescillendi. Bu kararlar doğrultunda Aksu Belediyesi yaklaşık 21 ay önce yüklenici firmayla olan sözleşmesini tek taraflı fesih etmek zorunda kaldı. Bu kararı Pazar yöneticilerine bildirdi. Ayrıca 216 kaçak dükkâna yasal olmayan bir şekilde iş yeri açma ruhsatı verildiğinden dolayı, yapılan suç duyurusunu dikkate alan Aksu Kaymakamı Aydın Ergün, Başkan Yardımcı Yusuf Koçyiğit ile Yapı Kontrol Müdür Vekili Nevzat Avcı hakkında görevlerini kötüye kullanmalarından dolayı soruşturma açılması iznini verdi. Sayıştay raporlarına yansıyan detaylar cabası. Ayrıca İtfaiye Daire Başkanlığının tespit raporlarında ki detaylar dudak uçuklatan cinsten. Toparlayacak olursak 21 aydan bu yana işgalci pozisyonda olan bir Pazar.
Eminim bu gerçek detaylar bir şeyleri anlatmıştır. Yine de belirtmek isterim, Sayın Halil Şahin’in yumruklu kavga sonrası aldığı kararlara saygıyla bakıyorum. Amacım kesinlikle alınan kararı eleştirmek değil. Ama gerçekten ortada bir samimiyet varsa, bu samimi tavır birazda madalyonun öbür tarafından bakılmalı.
O yüzden bu kadar anlatımın içerisinde son olarak söylenecek tek söz var. O da Hoca misali, “Hırsızın hiç mi suçu yok” olsa gerek. Aksi halde bu olay, başka bir yorum alır. O da, “Ne kadar ekmek o kadar köfte”
