π=3,1415926538979323………..
Mart ayının on dördüncü günündeyiz, özel bir gün, saat 1,59’da başlayan pi bayramı kutlu olsun. π=3,14159….
Hayat, matematiksel bir denklemdir demiş miydim? “Hayatında bir aritmetiği var” başlıklı yazımda belirtmeye çalıştığım bu denkleme, biraz daha geniş ve farklı açıdan baktıran; hayatın aritmetiğini en güzel yakalayan ve sabitleyen, Pİ’dir.
Matematiksel denklemlerin hayatın kendisi olduğunu bilerek, sınırları zorlamak gerekiyor; işte o noktada pi giriyor hayatımıza; kural izlemeden formül sunuyor, sınırları zorlayarak gerçeğe yaklaşmak ama ne demişler “ sınırları aş, çizmeyi aşma ”Yürümek gerekiyor bazen bir adım daha attığımızda rasyonel sayının paydası hiçbir zaman sıfır olmaz, biliyorsunuz, bir her zaman sıfırdan iyidir; kalkın ve bir adım atın." dedirtiyor…
Yeniliklere yürüdüğünüzde Nikolay Gogol’un dediği gibi: ”hayatın gerçekliğinden kaynaklanan ızdırap feodalizmin merkezindeki aygıtı korkutur” palto kitabındaki karakter gibi, sıradan biri, yeni bir şey yaptığında ilk önce en yakınları tarafından aşağı çekilmeye çalışılır. Nazım Hikmet Ran’ın dediği gibi, yürümek gerekiyor:”Yürümek; yürümeyenleri arkanda boş sokaklar gibi bırakarak, havaları boydan boya yarıp ikiye bir mavzer gözü gibi karanlığın gözüne bakarak yürümek!”
Ben şiirler yazarken, kucağımda şiir ve uzayla ilgili kitaplarla dolaşırken, ortaokul matematik öğretmenim, canım; Sayın Süha Mühürdaroğlu: ”Sibel, bütün bu şiirler, hayat, çözmeye çalıştığın sırlar; matematik. Her formül zihninde başka kapılar açacak, duygularına yenilme, matematiğine bak işin aslının!" bu söz zihnimin duvarlarından hiç silinmedi. Yakın zamanda ise: “En az beş bin diplomaya imza attım ama aklımda kalan nadir öğrencimsin” bu sözleri ondan duymaktan inanılmaz onurlandım. Kendimi övmek için yazmıyorum matematiği, yıldızları sevdiğim kadar seviyorum.
-Altın Oran ve Fibonacci Sayıları-Richard Dunlop’un Kitabı ve TÜBİTAK Bilim Genç web sayfasında altın oran ve Fibonacci sayı dizisindeki sayıların birbiriyle oranı belirtiliyor. Bilim Genç: “ 1874 yılında π sayısının ondalık değeri yalnızca 707 basamağa kadar hesaplandığını vurgulayarak, 3,14’e eşit kabul edilen irrasyonel π sayısının gerçek değerinin aslında sonsuz uzunluktaki sayılardan oluştuğunun π sayısının ondalık değerini 62,8 trilyon basamağa kadar hesaplanarak dünya rekoru kırıldığını belirtiyor. Bu rekor sadece matematiksel düşünmenin değil, bilgisayar programcılığında da bizlere teknolojinin ulaştığı noktayı gösteriyor.” Altın oranlar çok ilgimi çekiyor, Bilim Genç sayfasından ve Richard Dunlop kitabından kısaca çıkardığım sonuç: Altın oran 1,618 sayısı hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Matematik, fizik, biyoloji uygulama alanlarında, bilgisayar algoritmalarının geliştirilmesinde; doğada, çiçeklerin taç yapraklarına kadar, sanatta, estetik ve mimari çözümlemelerde karşımıza çıkan bu Fibonacci sayı dizisini inceledikçe büyüleniyor insan. Sanat ve mimari örnekleri ise: Selimiye Cami, Süleymaniye Cami, Monaliza ve Son Akşam Yemeği tabloları, Yunanistan’daki Parthenon Tapınağı gibi…
Pi sayısı (π) matematik sabiti, popüler kültürde sıkça kullanılan hayatın her alanında çözümler sunan, sanata dönüşen bu irrasyonel sayıyı ben farklı bir açıdan değerlendirip, hayatımızın altın oranında bulmaya çalışıyorum, duyguların birbirleriyle oranı ya sanatsal bir hayatın kapısını açacak; heyecan, mutluluk coşku olacak ya da ardışık olarak ilerleyen sayıların toplamı gibi daima tek kalacağız, her zaman eksik...
Hayatımızın sırrı bu iki denklemde gizli: Albert Einstein E = mc² ve
tabi π=3,14159….
pi: irrasyonel, gerçek. pi, insanlar gibi, hayat gibi, şaşırtıcı…matematiksel sabitler için de en etkileyicisi, kural izlemeyen ondalık açılımların insan aklını zorlayan kavranışı. İnsan aklını zorladıkça daha neler yapabilir…?
Ruhumuzun matematiksel altın oranına benim icat ettiğim formül: S(+)E= A
Açılımı: Sevgi(+)Enerji = Yansıma formüldeki A, Aynayı temsil ediyor. Bilgi ve ışık enerjinin katmanlarını besler, pozitif- negatif verileriniz, bilginiz; aynanızdır sizden yansıyan. En yalın anlatımla: Sevgi, ilgi, değer; her şeyi iyileştirir ve güzelleştirir. içinizde, sizde ne varsa onu yansıtırsınız. Kötülük, kötü düşünce sizde yoksa başkasında göremezsiniz. Bu denklemin Diskriminantı iki çözüm sunar:
İyi/kötü- Mutlu/Mutsuz- Bilgi/ Cehalet… vs. seçimlerimizle yaşlanırız.
Sırrı ayna nöronlarda saklı…
S(+)E= A formül:
E = mc² ve π=3,14159… sabitlerinin, matematiksel altın oranlarının benim kalbime, ruhuma, zihnime ve pencereme yansıyan ışığıdır. Bu formül, pi bayramında, harddiski bu verilere açık herkese hediyem olsun.
Hayatın gerçeğini rakamlarda yakalayan
Fibonacci-Leonardo Bigollo Pisano’nun irrasyonel sabiti bayram ilan edilecek kadar, matematik dünyası için ne kadar önemli ve değerli öyle değil mi?
Bu metaforu hayatımıza uyarladığımızda, bulunduğumuz ortamda önemli ve gerekli olduğumuzu hissedemiyorsak, sahip olduğumuz yer, ait olduğumuz yer olmuyor. Hepimizin ayrı enerjisi ve yıldızı var. Yansıtamıyorsak ışığımızı, tamamlamıyorsa bulunduğumuz ortam ruhumuzu, içimizdeki çatışmayı ancak gerekli ve değerli hissettiğimiz yerde susturabiliriz. Dilerim herkes ait olduğu toprakta kök salar ve pi formülünün sabit gerçekliğinde bulur kendini. Yani herkes bu hayatta çapı kadardır.
Perdemi aralayıp pi saatinde yıldızlara bakarken, zihnim İngiltere’ye gidip:
Astrolojinin Sırları-Yıldızlardan Gelen İşaretler-kitaplarının yazarı Astrolog Şifa Avcın’a konuk oluyor. Ayrı ülkelerde olsakta yıldızımız birleştiriyor bizi. Sevgili Astrolog Şifa Avcın’a soruyorum: “3,14 saat 01.59’da gökyüzü ne diyor, hangi yıldızın etkisiyle pi bayramı başlıyor?”
Şifa Avcın Matematik dünyasının bayram gününün, Türkiye yıldız haritasını çıkarıyor. Bu saatte zahmet verdiğim ve emekleri için çok teşekkür ediyorum.
Şifa Avcın: ”Merhaba, rica ederim. Yıldız saatleri çok farklı bir hesap işidir, çok özen ister. Sizin için haritayı çıkarıyorum:
3,14 Ay günü,1,59’dan sonra Venüs saatidir. O saat, hâlâ daha pazartesinin etkisindedir. Sabah güneş doğarken Mars günü başlar. Artık tamamı ile gündüz olur. Yıldızın saatleri böyle hesaplanır. Tam öğlen olduğunda, Mars saati başlar. Salı öğle saati 1 ve 2 arası, Mars saatidir. Bu saatlerde akıl daha güzel ve çabuk çalışır, Erkeklerin erkeksi gücü artarken, kadınların da çekiciliği ve cazibesi artar; en zor işler böyle saatler de çabucak olur.
Mars ve Venüs arasındaki şans veren açı kalıbı, hislerini saklayan kişilere cesaret vererek hoşlandığı kişiye içini açmasını sağlar.
Herkes için aşk,sevgi ve müjdeli haberlerin olacağı bir gün; bütün matematikçilerin gününü kutlarım.”
Yaşam, yıldızlar ve matematik bence
iç içe.
En yoğun duygularımızla hareket ettiğimizde, emek verdiğimizde ve emin olduğumuz bir yerdeysek, kendimizi, kalbimizi en çıplak halde, şeffaf ele de vermişken; biz gerçekten bütün kalbimizle oradayız demektir. Orada özensiz bir davranış, değersizlik hissi yaşatıyorsa , bir pozitif sayı, negatif sayısına yenik düşüp negatif sayı olur, eksiliriz. Bu çıkar dünyasında samimiyete, sevgiye sahip olabilmek, değer katmak; mücevher gibi işlemek bir sanatkâr ruh gerektirir. Bu durum işin matematiğini verir, olayın çapı pi değeriyle sabittir. Gerçek irrasyoneldir. İki pozitif sayı her zaman pozitif değerle anılır. Yazmadan geçemeyeceğim iki negatif sayı da bildiğiniz gibi pozitif sonuç verir. Sizi her anlamda tamamlayan, anlayan,pozitif bir ruh diliyorum.
Tolga Bare’nin dediği gibi: “ Mutlu olmak mı istiyorsun? Değer terazisine dikkat et. Verdiğin, gördüğünden az olmasın”
Şimdi tam noktayı koyarken denk gelen şarkıyı paylaşmak istiyorum:
“Kalp alışır acı çekmelere
Can dayanmaz yeni sevmelere
Boşa kürek çek hep aynı
Bana sorun bi' kim haklı?
Hani hayat bir oyundu?
Artık içime sinmiyor.”
Antalya’da yıldızı her geçen gün biraz daha parlayan,sesi kadar kalbi de değerli olan sanatkâr Yusuf Deniz’in YouTube’da yayınlanan “Acıyı Sevmek Olur mu?" Cover dinlemenizi öneriyorum.
Zihni matematiksel değerlere açık, kalbi gerçek, koşulsuz sevgiyi yaşayan ve yaşatabilen herkesin pi günü kutlu olsun.