Henüz otuz üç yaşındaydı ışıklar içinde uyumaya başladığında.
Nüfus kayıtlarına göre 13 Şubat 1943'te doğmuştu. Çok güzel bir çocuk ve on beşine geldiğinde çok güzel bir genç kız olduğu anlatılırdı hep.
Bu güzelliği duyan ve gören biri vardı. Henüz on beş yaşındaki bu çocuğa (Şimdi bize çocuk geliyor. O zaman çocuk olarak görülmediğini bilmek çok da zor değil.) belki de aşık olmuştu. Bunu hiç duymadık ondan. Ama hatırladıkça (ki bu sık sık olurdu) gözlerinde saklamaya çalıştığı bir buğulanmayı farketmek zor değildi. On beşinde gelin olmuştu o dünya güzeli.
Baba ocağından ayrılıp geldiğinde aslında çocuk olduğu, eşinin yeğenleriyle oyunlar oynamasından da belliydi. Ama çocukluğu çok sürmedi, henüz on altısında ana oldu. Bir kız çocuğu getirdi dünyaya. Belki de o kızın on altısında onun annelik yükünü omuzlayacağı doğmuştu içine.
On beşinde gelin olan o dünya güzeli on beş yılda altı çocuk annesi olmuştu. Yeter denmişti kendisine. Bir daha doğum yapmamalısın, çok riskli. Dinletememiş söyleyenler ki, yedinci çocuğuna hamile kaldı. :(
Ve 29 Nisan 1976, henüz otuz üç yaşındaydı ışıklar içinde uyumaya başladığında.
İlk çocuğu kız, diğer beşi erkekti. Son çocuğu da kız olacaktı, ama anacığından ayrılamadı. Ve o ilk çocuk anasının onu doğurduğu yaşta, beş kardeşine ve babasına bir anda anne oldu. En iyi annelerden biri hem de.
Biliyor musunuz? O dünya güzeli anne, otuz üç yaşında, yedinci çocuğunun annesi olurken hayata veda ettiğinde, akşamları mezarının üzerinde, yeşil bir ışık gördüğüne, bunun nur olduğuna, onun ışıklar içinde uyuduğuna yemin eden insanlar var.
Anlamışsınızdır, o dünya güzeli benim annem, o dünya iyisi de ablamdır. Bizlere annemizin yokluğunu hissettirmemek için kendi hayatını feda eden bir abla. Bu yüzden bazen iki tane annem olduğunu düşünür, her ikisine teşekkür ederim.
Her ne kadar ablamız elinden gelenin en iyisini yapsa da, içimizde bir sızı, bir boşluk hep oldu. Bu boşluğu kuzularımla doldurmaya çalıştım. Benim de ilk çocuğum kız ve adı Sebiha. Annemin adı. Çok değerli. İkinci çocuğumun doğum tarihi 29 Nisan, annemin ölüm yıldönümü, bu bize bir lütuf. Oğlum iyi ki varsın.
Ablam ve kuzularım, boşluğu doldurdunuz, sızımızı azalttınız. İyi ki varsınız.
Senin de ışıklar içinde uyuduğunu biliyor ve gününü kutluyorum anneciğim.