Bir süredir instagram’da takip ettiğim bir ilişki koçu var, Celal ERGUN. Bir mucizeyi gerçekleştirmiş. Kadınları gerçekten çözebilen, anlayan hatta yol gösteren, Profesyonel Koç. Sadece kadınları değil ilişkilerin sağlam temellere oturtulması için sayfasında kadın erkek, herkesin yararlanabileceği bilgiler veriyor. Astrolojik olarakta çarpıcı, net ifadelerle burcuna göre kadın ve erkeklerin karakter analizlerini de yapıyor.
İşin içinden bir türlü çıkamayınca, Sayın ERGUN’e, değersizlik konusunu danıştım. Kırmayıp içtenlikle cevap verdiği için çok teşekkür ediyorum.
-İnsanlar, neden değersizlik hissi yaşıyor?
Celal Ergun: ”İnsanlar, genel olarak değersizlik hissini; karşı tarafı tahlil edemediğinden, alanını çizmediğinden, dur diyemediğinden dolayı yaşıyor. Kadınlar, ilişkide aşırı vericiler. Haddinden fazla ilgi gösteriyorlar. Fazla ilgi de karşı tarafta değersiz olarak sonuçlanıyor. Çünkü, alanını çizmediğinden, hayır diyemediğinden; hayatımdan çık demeyi de bilmiyor. Bir çok kadının özünde, geçmişinde yaşadığı travmalar, sevilme isteği, ilgi isteği bu yanlışa düşürüyor.”
-Kimseye güvenmeyelim mi?
Celal Ergun: “ Alanlarını size açan, şeffaf olan, biz olma bilinciyle hareket eden, hayatınıza dahil olan insanlara güvenin tabii ki. Yani bir erkeği hayatınıza aldığınızda onun, size nasıl akacağını göreceksiniz zaten. Çaba sarf etmediğiniz insanlar, size kıymet veren insanlardır. Hayatına alan, ailesiyle tanıştıran, ortak alanlar geliştiren, sizi önemseyen; varlığıyla, ilgisiyle sahiplenen adamlar size güven veren insanlardır zaten. Hayatının odağına, önceliğine alan erkekler güven veren, güvenilir diye nitelendirilen adamlardır. İstiyorsa layıkıyla güvenilir olur. Sizi ne kadar sevdiğine, ne kadar bağlı olduğuna, ne kadar hayatınıza dahil olmak istediğine bağlı. Önemsemiyorsa, güven sarsacak her şeyi yapmaktan geri kalmaz.”
-Herkesin gözünden kaçan, o en önemli detay nedir acaba? Birlikteyken bile yalnızlık hissi, neden olur?
Celal Ergun:” İnsanlar bir birlerinin alanlarına saygı duymuyorlar ve heyecan yok ilişkide. Heyecanını, gizemini yitirdikten sonra, insanlar birbirlerinden sıkılıyorlar. Çünkü, üç temel öge için birlikteler; fiziksel yakınlık, yemek, uyku. Bunların dışına çıkabilen çiftler, ilişkilerini canlı tutabiliyorlar. Birbirlerini iyi tanıyan ve güven temelini oturtmuş çiftler sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunabiliyor, tatile gidebiliyor, arkadaş edinebiliyorlar. İlişki renkli bir hale geliyor. Aksi zaten hüsran. Yemek, uyku, üç beş kelimelik sohbet… bunların hepsinin bir sonu var, sıkılıyor insanlar.
-Sizin öneriniz nedir, ne yapmalıyız?
Celal Ergun:” Bu devirde insanların birbirlerine güven duymaları zor. Lütfen, ilişkilerinde herkes güvenilir davransın. Şeffaf olsun, hayatlarını sonuna kadar açsın. Ve tanımaya çalışıp, dinlesin.
Çiftlerin, sürekli kendi istediklerini aktarımda bulunması, hayatını dikte edip, birbirlerini dinlememesi en büyük problem. Birazcık kişileri kendi alanlarında bırakırlarsa, şeffaf davranıp; çiftleri, partneri tanıyabilirlerse çok daha güzel şeyler olacağına eminim. Laf olsun diye de kimse birliktelik yaşamasın. ‘Sevgilim, eşim olsun’ diye evleniyorsa, mutsuzluğu maalesef göze almalı. Ne istediğini bilen insan doğru partneri seçer. ‘Hayır’ demeyi bilmesi lazım. ‘ Bu bana, doğru adam değil’, ‘bu bana, doğru kadın değil’ dediği noktada eli güçlenir. Yanlış insanla olmaktansa, kaliteli bir yalnızlık en doğrusu. Her şeyin bir dinamiği var. Her ilişkinin; bizim başımıza geleceği, yaşamamız gereken doğru tarihi var. Bu anlamda da yanlış insanlara zaman harcayarak, kendi ilişki dinamiğinizin umudunu da kırmayınız. Diye de özellikle tavsiye ederim; bütün çiftlere ya da bireysel olarak herkese.”
Celal Ergun’un sayfasını mutlaka takip etmenizi öneririm. İnstagram: celalergun_iliski_kocu
Kalbinizin gittiği yer, aklınızın da onayladığı yer olsun. Bütün samimiyetinizle açtığınız kapı; dilerim,sizi hak eden kişilere açılsın.