Gazetecilik mesleği, Dünya'nın en saygın ve özverili mesleklerinden biridir. Çoğu zaman yeri geldiğinde sisteme bile meydan okuyan, savaşların, yangın ve felaketlerin içine dalan, kötü insanların peşinden giden, ölümle burun buruna yaşayan, yürek isteyen bir iş.
Ama gel gör ki, bazı kendini bilmezler, yasalardan kaynaklanan boşluktan dolayı, kendilerine gazetecilik kimliğini yapıştırarak bu mesleği kötü emellerine alet ediyorlar. Ve bundan dolaydır ki, dünyanın en saygın ve özverili mesleği olan gazetecilik mesleği, ayaklar altında.
Üzülerek belirtiyorum ki, görevi bu mesleğin onurunu korumak olan ve onurlu bir şekilde bu mesleği sürdüren gazetecilere sahip çıkmak olan Cemiyetimiz, bu durum karşısında çok duyarsız kalıyor.
Belki Cemiyetimin değerli yöneticileri bu haklı sitemimden dolayı bana kızabilirler.
Amacım onları kızdırmak değil. Amacım bu meslekle yakından ve uzaktan alakası olmadığı halde, kendisine gazeteciyim yakıştırması yaparak, mesleği kötü emellerine alet edenlere dikkat çekmek.
Çünkü o çirkinliklere maruz kalan vatandaş, haklı olarak herkesi aynı kefeye koyabiliyor.
İşte onurlu insanların bu kefeye girmemesi adına bu sitemi yapıyorum…
Bu kısa sitemden sonra şimdi gelelim anlatacaklarıma;
Bilindiği gibi geçtiğimiz yıllarda mesleğimizin adına kara leke süren kendini bilmezin biri, Ermenek Mahalle Muhtarı’ndan rüşvet alırken, suçüstü yakalanmıştı. Kısa da olsa bir yatarı olmuştu.
Daha bu çirkin olayın yankıları unutulmamışken, şimdi de 5 kişiden oluşan yeni bir çete iş başında.
Bir aday adayından 50 bin TL para istiyor.
10’ar bin lira olarak, kendi aralarında paylaşacaklarmış.
Bu çetenin bir ayağı da Aksu’dan kendini bilmezin biri...
Hatta gittiği her ortamda “Elimde belgesi var” diyormuş…
Bu söylemlerin birine de İsmail Kömür Ağabeyimiz ile birlikte birkaç gazeteci arkadaşımız tanık olmuş.
Hatta o gazeteci arkadaşlar, “Madem belgen varsa, yayınla. Cesaret edip yayınlayamıyorsan, o halde bize servis et, biz yayınlayalım” şeklinde söylemlerde bulunmuşlar.
Karşılığında ise saçma sapan bahanelerle karşı karşıya kalmışlar.
Ayrıca aday adayını arayan diğer kendini bilmez ise, “Gerekirse biz onu yayınlatmayız” diyerek, farklı bir gözdağı vermeye çalışıyormuş.
Milletvekili aday adayı kendisini tehdit eden bu kişinin kendisinden borç adı altında istediği paraların mesajlarını da içeren dosya ile birlikte, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyormuş.
Bu söylemleri duymak, bunlara şahit olmak yıllardır gerçekleştirdiğim mesleğim ve meslektaşlarım adına üzücü bir durum. Bu insanların vicdanlarına teslim edilmeyecek kadar kutsal bir meslektir gazetecilik. Bu şekilde davranmaya devam edeceğine eskiden ne iş yapıyorlarsa aynı işlerine dönmelerini öneririm. Bu tür yaşananların devam etmesi durumunda bende bir gazeteci olarak gerekli yasal başvurularda bulunacağımı ifade etmek isterim.
