Ne güzel Atasözlerimiz var.
Tek cümlede, bir seferde, anlatılmak isteneni anlatabiliyor.
Burada kuzgunu küçük görüp, Şahin'i yüceltmek değil elbette amaç...
Amaç, bu atasözünün günümüz mülk sahiplerine gönderme olması belki de!
Evet, kiracıların canını acıtan ve imkansızlıklarla mücadele edenlere yeni dertler ekleyen ev sahipleri, yer sahipleri, arazi sahipleri, kısaca mülk sahipleri…
Pandeminin yaralarını saramadan Rusya ve Ukrayna savaşı, ardından deprem derken fırsatçı mülk sahipleri biri elli yaptılar.
Büyükşehirlerde insanlar kan ağlıyor. Çoğu tayinini aldı gitti...
Mülk sahipleri resmen, resmî olmayan fiyat artırımlarında bulunmaya devam ediyor. Yıllık kira artışları 6 aya kadar indi. Hem de kafalarına göre. Artık vicdanları ne kadarına el verirse... Gözleri ve nefisleri ne kadarına doyarsa o yönde ilerlemeye devam ediyorlar.
Hiçbir sektörde bu kadar kazanç yok...
Daha geçen sene 1.800 TL olan ev kirası bu yılın başında 8 bine yükseldi. Altı ay sonra 13 bin, yıl sonunda da yeni zam gelecek diyecek kadar rahat tavırlar.
Antalya merkezde bu işe aracılık edenlerin de canına minnet. Herkes bu konuda 3 maymunu oynamakta... Kasalar dolsun önemli olan... Bu durum bir süre sonra onlarında aleyhine işleyecek diye düşünüyorum. Çünkü mülk sahipleri ofis ofis geziyor. Mesela 5 liradan başlıyor en son durakta 20 lirada el sıkılıyor.
El insaf!
Yatırımcılar iş insanları kıpırdayamaz duruma geldiler.
Allah aşkına hangi sektörde 1 liralık meta 50 lira oldu.
Mazeret geçim kaynağı olarak gösteriliyor. Eskiden de geçim kaynağıydı bu kiralar, bu mülkler...
Piyasada bir kaç ürün dışında her şey normale dönmeye başladı çok şükür...
Mülk sahiplerini kim kontrol altına alacak?
Böyle giderse büyükşehirlerde kiracılar kendileri için devletten konteyner kent isteyebilir...
Bütün bu sıkıntıların giderilmesi için hükümet tarafından çok yakında bir çalışma yapılacak ve paylaşılacak haberleri gelmeye başladı.
Kiracıların, toprağa ve konuta yatırım yapacak insanların gözü açıklanacak çalışmada...
Bakalım Antalya için öngörüleri ne olacak?
750 bin lira değerinde ki satılık 2+1 eve 3 milyon fiyat isteyen, 5 bin lira kira değerinde ki eve 15-20 bin rakam söyleyen mülk sahiplerine nasıl bir yaptırım uygulanacak merakla bekliyoruz.
Mülkünü iş ahlakına göre kiralayan, satan, yatırımcıya yardımcı olan çok değerli insanları elbette tenzih ediyoruz. Bu konuda aracı kurumları da tenzih ediyoruz.
Atasözünü tam olarak bunun için paylaştım, mülk sahiplerinin ellerinde ki mülkler devasa gözüküyor. İhtiyaç hasıl oldu. Nasıl ve ne şekilde hareket edeceklerini şaşırdılar...
Bu balonda patlayacak umarım!
İnsanlar da rahat bir nefes alacak inşallah!
Atasözüyle başladığım yazıyı Yunus Emre’nin şu dizeleriyle bitirmek istiyorum: “Mal sahibi, mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi. Mal da yalan, mülk de yalan, Var biraz da sen oyalan.”