Türkiye’nin beşinci büyükşehri olan Antalya, hızla artan nüfusuyla dikkat çekiyor. Bir zamanlar huzurlu emekli şehri olarak anılan Antalya, bugün kontrolsüz bir büyümenin kıskacında. Kalabalıklaşan yapısı, artan yaşam maliyetleri, kirlenen denizi ve betonlaşan doğasıyla kimliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Bazı yöneticiler, bu durumu “Antalya, İstanbul yolunda” şeklinde ifade ediyor.

Bu söylem, modernleşme ve büyümenin işareti gibi algılanabilir. Ancak Antalya’yı bir turizm, tarım ve tarih başkenti olarak gören bizler için bu, ciddi bir uyarıdır. Antalya’nın İstanbul gibi bir beton ve sanayi şehrine dönüşmesi, onun eşsiz doğasına ve kültürel mirasına büyük zararlar verecektir.

Antalya’yı Antalya Yapan Değerler Yok Oluyor

Antalya, Akdeniz’in incisi olarak; masmavi denizi, yemyeşil portakal bahçeleri, binlerce yıllık tarihi dokusu ve eşsiz turistik potansiyeliyle öne çıkıyor. Ancak bu doğal ve kültürel zenginlikler, plansız yapılaşma ve kontrolsüz betonlaşma tehdidi altında. Şehir merkezinde yükselen gökdelenler, tarım arazilerine kurulan yapılar ve hızlı nüfus artışı, Antalya’nın kendine has kimliğini hızla tüketiyor.

Turizmin ve Tarımın Yerini Beton Almamalı

Antalya, her yıl milyonlarca turisti ağırlayan bir cazibe merkezi. Ziyaretçiler buraya gökdelen görmek için değil, doğanın ve tarihin güzelliklerini yaşamak için geliyor. Bunun yanında, Antalya tarımda da ülkemizin göz bebeği. Verimli tarım arazileri, portakal bahçeleri ve seralarda yetişen ürünler, yalnızca Türkiye’yi değil, dünyanın birçok ülkesini besliyor. Ancak sanayi ve betonlaşma bu alanları yok ederse, Antalya’nın ekonomisi büyük bir darbe alacak, aynı zamanda Türkiye’nin tarım gücü zayıflayacaktır.

Tarihî ve Kültürel Miras Korunmalı

Antalya’nın ruhu, Aspendos’tan Perge’ye, Kaleiçi’nden Olimpos’a kadar uzanan binlerce yıllık tarihi değerlerinde saklı. Bu şehir, Akdeniz’in ve Anadolu’nun en önemli kültür merkezlerinden biri. Ancak hızla sanayileşen bir metropole dönüşmesi halinde, bu mirasın korunması neredeyse imkânsız hale gelecektir.

Antalya Kendi Yolunu Çizmeli

Antalya, İstanbul olmamalı.

Modernleşme, sanayileşme ve büyüme uğruna kentin ruhu feda edilmemeli. Antalya’nın geleceği, doğal, tarihi ve kültürel değerlerini koruyarak şekillenmeli. Daha fazla sanayi yerine, sürdürülebilir turizm ve tarım projelerine öncelik verilmelidir.

Yetkililere çağrımız, Antalya’nın kimliğini korumalarıdır. Bu güzel şehir, İstanbul’a benzemek zorunda değil. Antalya’nın yolu, kendi öz değerlerine sahip çıkarak çizilmelidir. Çünkü Antalya, bir İstanbul değil; Antalya’dır.

Ve öyle kalmalıdır!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.