Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)-
Kepez ilçesi Yenidoğan Mahallesi 3093 Sokak'ta yer alan bir sitenin 11'inci katındaki olay, 18 Mart'ta saat 02.00 sıralarında meydana geldi. İkinci evlilikleri olan ve bir süredir ayrı yaşadığı Nihal Işıldar'ın yanına gelen Özcan Işıldar, tartışma sonrasında eşinin başına tabancayla bir kez ateş edip, kaçtı. Ertesi gün polisi arayan Özcan Işıldar, "Karımı öldürdüm, gidin evden alın" dedi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan ekipler, çilingir yardımıyla kapıyı açıp içeri girince Nihal Işıldar'ın cesedini buldu. Işıldar'ın cenazesi, işlemlerin ardından toprağa verildi.
Polis, olaydan sonra kaçan Özcan Işıldar'ı, Mersin'in Tarsus ilçesinde yakaladı. Üzerinden sahte kimlik çıkan Özcan Işıldar'ın, 1991 yılında tecavüze yeltendiği baldızı Abiye Çetin'i öldürüp cezaevinde yattığı, 'kasten öldürme' suçu dahil, 7 suçtan arama kaydının bulunduğu belirlendi. Antalya'ya getirilen Işıldar, tutuklandı.
İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen sanık Özcan Işıldar, Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Savcılıkta verdiği ifadeyi kabul eden Özcan Işıldar, şöyle konuştu:
“Maktulle yaklaşık 4 yıl kadar önce evlendim. 2 yıl kadar benim evimde yaşadık. Bu sürede beni aldattığından şüphelendim. Eve gizli kamera yerleştirdim. Beni aldattığını anlayınca görüntüleri ailesine gönderdim. Yine de birbirimizden kopamadık. Bazen o benim evime, bazen de ben onun evine gidiyordum. Olay günü çantamı ve köpeğimi alarak maktulün evine gittim. Daha önceden silahtan infazımı yaktığım için bina girişinde güvenlik kameralarına yakalanmamak için kafama kapüşon geçirip geri geri girdim. Yukarıya çıktım. Bir süre oturup sohbet ettik. Daha sonra konu beni aldatma meselesine geldi. Niye aldattığını sordum. Bu nedenle biraz tartıştık. Bana, 'Cinlere, şeytanlara uymuşum' dedi. Ardından yatak odasına geçtik. Kısa süreli ilişki yaşadık. Ben kadınlığını kullanarak beni kandıramayacağını ve kiminle birlikte olduğunu söylemesini istedim. Bu sırada su istedi. Ben su almaya gittiğimde o kendisini banyoya kilitledi. Kapıyı açmasını istediğimde bağırmaya başladı. Aranmam olduğu için susmasını istedim. Kapıya omuzla yüklendim. Kapı açıldığı sırada silah da elimdeydi. Yıkılan eşyalardan biri elime gelince silah ateş aldı. Daha sonra maktulün başından yaralandığını gördüm. Panikle yatak odasına götürdüm. O sırada kendimde değildim. Öldüğünü anlayınca da panikle evden çıktım. Ambulansı veya polisi aramadım. İstanbul'a gittim ve ağabeyimin evinden polisi arayarak eşimi öldürdüğümü söyledim."
Şikayetçi olarak ifade veren Nihal Işıldar'ın bir önceki evliliğinden oğlu M.A., sanığın, annesinin aldattığına dair kendilerine görüntü göndermediğini söyledi. Nihal Işıldar'ın annesi T.T. ise kızının sanıkla evlenmesine onay vermediğini belirterek, “Kızıma küstüğüm için yaklaşık 2 yıl görüşmedik. Sonrasında kızım sanığın bazı kadınları pazarladığını söyledi. Hatta kızımın yanında bu kadınları dövüp tehdit ediyormuş. Kızıma da şiddet uygulamış. Şikayetçiyim" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
27 Kasım 2019 Çarşamba 13:40
Son Güncelleme: 27.11.2019 14:15