İbrahim Yörük ve Mesut Yürügel, 20 Aralık 2003 tarihinde gece saatlerinde, Kepez ilçesindeki ormanlıkta tabancayla vurularak öldürüldü. Yörük ile Yürügel'i para anlaşmazlığı nedeniyle öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan Y.İ. ve A.Ş., yargılandıkları davada beraat etti. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca geçen aylarda dosya yeniden açılarak, emniyet güçlerine gönderildi. Cinayet büro dedektifleri, çifte cinayete ilişkin soruşturmayı derinleştirdi. Cesetlerin bulunduğu alana, geceleri kadınların götürdüğü belirlendi. Polis, bölgede para karşılığı cinsel ilişkiye giren kadınların kimler olduğu konusunda araştırma yaptı. S.Y. adlı kadının, o dönem Ramazan Oruç ile cinayetlerin işlendiği ormanlık alana gittiği tespit edildi. Oruç ve S.Y.'nin cep telefonu sinyallerinin kayıtlarına göre, cinayetlerin işlendiği tarihte aynı bölgede oldukları belirlendi. Oruç'un suç tarihinde ruhsatlı silahının bulunduğu, olaydan bir süre sonra da namlusunu değiştirerek, O.E.'ye devrettiği belirlendi. Suçta kullanıldığı için adli emanete alınan silahın kriminal incelemesinde, 'kuvvetle muhtemel' Yörük ve Yürügel'in vurulduğu tabanca olduğu değerlendirmesi yapıldı.
LASTİK İZİ EŞLEŞTİ
Polis ekipleri, daha sonra olay yerinden alınan lastik izlerinin, sanığın kullandığı araca ait olup olmadığını araştırdı. Kentteki tüm lastik bayilerini dolaşan polis, lastiklerin, 2003'te sanık tarafından bayiden satın alındığını tespit etti. Tüm delillerin toplanmasının ardından harekete geçen Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüpheli Ramazan Oruç ile S.Y.'yi, 3 ay önce gözaltına aldı. Oruç, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, S.Y. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık, suçunu itiraf eden Oruç hakkında, 'kasten insan öldürme' suçundan 2 kez ömür boyu hapis cezası istedi.
'YA ONLAR YA BEN'
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Ramazan Oruç, şikayetçiler İlyas Yörük, Fatmana Yörük ve taraf avukatları katıldı. Ramazan Oruç, savcılıkta verdiği ifadeyi tekrarlayarak, şöyle dedi:
"Arka koltukta ilişkide bulunduktan sonra S.Y. giyindi. Benim altımda baksır vardı. Daha önce hiç görmediğim iki kişi arabanın sağına ve soluna geçti. Bu arada S.Y. ön koltuğa geçerek kapıyı kilitledi. Benim tarafımdaki şahıs da arabanın penceresini aralamamı istedi. Ben de pencereyi hafif araladığımda bana polis olduklarını ve hakkımızda işlem yapacaklarını söyledi. Bu arada, aracın diğer tarafındaki kişi de polis merkezine bilgi veriyormuş gibi 'Olay yerindeyiz, şahısları yakaladık' dedi. Ben adamın elinde bıçak görünce polis olamayacaklarını anladım. Ruhsatlı silahımı sağ bacağıma paralel tutarak araçtan indim. Arabadan indiğimde şahıs ile aramda yarım metre mesafe vardı. Bu kişi elinde bıçakla, ağır küfürler ederek benim sol tarafıma hamle yapınca, bize zarar vereceklerini düşünerek, 'Ya onlar ya ben' dedikten sonra önce elinde bıçak olana, ardından diğer kişiye ateş ettim."
Ramazan Oruç, olaydan sonra otomobile binerek, bölgeden ayrıldıklarını ve vurduğu kişilerin ölüp ölmediğini bilmediğini kaydetti. Duruşmada tanık olarak dinlenen S.Y. de benzer ifadelerde bulunarak, adı geçen kişilerin öldüğünü 16 yıl sonra öğrendiğini öne sürdü.
Ölen İbrahim Yörük'ün babası İlyas Yörük, eşinin oğlunun üzüntüsünden vefat ettiğini belirterek, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Fatmana Yörük ise eşinin ölümünden sonra 3 çocukla ortada kaldığını belirterek, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Duruşma, ertelendi.