öresel reçelleriyle ünlü Antalya'da yıllık 5 bin tona yakın üretim yapılıyor. Bu üretimin yaklaşık 400 tonu 30 ülkeye ihraç ediliyor. Dikkat çeken ürünlerin başında ise turunç, bergamot reçelleri geliyor. Antalya'da 105 yıllık geçmişe sahip Yenigün Reçelleri'nin dördüncü nesil patronu Necmi Alpagot, Antalya reçellerinin ününün 100 yıldan fazla sürece dayandığını söyledi. Şirketlerinin 1914 yılında kurulduğunu anlatan Necmi Alpagot, "Dedemin babası zamanından gelen bir gelenek. Ev hanımlarının evlerde yaptığı turunç, patlıcan, bergamot reçelleri ikram ediliyormuş. Bunu ilk kavanozda satmaya başlayan büyük dedemiz olmuş. Böylelikle Antalya'da ticari değer kazanmış bir ürün" dedi.
40 ÇEŞİT REÇEL ÜRETİLİYOR
Bugün üretimi yapılan 40'tan fazla reçel çeşidi olduğunu söyleyen Alpagot, reçelin dışında lokum, pekmez, turşu ürettiklerini anlattı. Üretim bandındaki en önemli ürünün reçel olduğunu sözlerine ekleyen Alpagot, hammaddeyi Antalya'dan karşılıyor olmalarının önemine dikkat çekti. Alpagot sözlerini şöyle sürdürdü;
"Türkiye'de bu kadar çeşit üretim yok. Antalya reçelleriyle meşhur hale geldi. Herhangi bir şehre gittiğimizde yanımızda hediyelik olarak Antalya reçeli götürür olduk. İstanbul, İzmir, Ankara gibi birçok ilde dükkan camlarında 'Yöresel Antalya reçeli geldi' yazıları görüyoruz. Bu gurur verici. En başta turunç reçeli Antalya'nın simgesi haline geldi. Bergamot, patlıcan, karpuz, yeşil incir, nar, Kıbrıs'ta 'macun' denilen yeşil ceviz reçeli, balkabağı, limon, greyfurt, şadok, kamkat buranın yöresel reçelleri. Sadece burayla da kalmadı hem yurt içi hem yurt dışından ciddi talep görüyor."
YILDA 5 BİN TON ÜRETİM
Antalya'da yıllık toplam reçel üretiminin 5 bin tona yakın olduğunu, bunun 3 bin tonundan fazlasını kendilerinin ürettiğini kaydeden Alpagot, üretim dağılımının iç ve dış pazar olarak ayrıldığını kaydetti. İhracat ürenlerinin gideceği ülkeye göre etiketlenerek yola çıktığını sözlerine ekleyen Alpagot, ABD, Avustralya, İsrail, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 30 ülkeye ihracat yaptıklarını anlattı. Alpagot, şöyle devam etti:
"Yöreselden bu miktarlara ulaştırmış tek firma biziz. 30 ülkeye reçellerimiz ihraç ediliyor. Aynı zamanda ülkemizin değişik şehirlerinde de ürünlerimiz yöresel ürün olarak pazarlanıyor. Turunç, bergamot, patlıcan, karpuz gibi reçeller ABD, Avustralya, İsrail, Dubai gibi ülkelere gidiyor. Herkes artık değişik lezzetler arıyor ve bunların da adresi Antalya oldu. Amerika'da organik sertifikalı reçeller çok beğeniliyor. Organik reçelde şeker yerine meyve suyu kullanıyoruz. Bergamot çok beğeniliyor, değişik aroma ve tatlar istiyorlar. Son dönemde Türkiye'ye yeni gelen 'Stevia'lı reçellerin yapımına da başladık. ABD ve Almanya'da düzenlenen fuarlarda büyük ilgi gören hurma özü, fındık ezmesi de organik ürünlerimiz arasında yerini aldı."
'HAMMADDEYİ STOKLUYORUZ'
Üretim tesisinin içerisinde kurdukları soğuk hava depolarında mevsimsel hammaddeleri stokladıklarını, yıl boyu üretime hazır tuttuklarını vurgulayan Alpagot, "Yaz ve kış meyvelerini dönemlerinde stokluyoruz. Kışın karpuz reçeli, yaz aylarında da çilek reçelini rahatlıkla üretebiliyoruz" dedi.
TURUNÇ REÇELİ 25 GÜNDE YAPILIYOR
Turunç reçelinin diğerleri gibi 1 günde değil, 25 güne yakın sürede yapıldığını belirten Alpagot, şunları anlattı;
"Yılda 600 ton turunç kullanıyoruz. Sağolsun belediye başkanlarımız eski dönemde peyzajı turunç üzerine kurmuş Antalya'da. Turunç güzel bir ağaç zaten, meyvesi güzel görünüyor ve bütün mevsim yeşil kalabilen bir ağaç. O yüzden bulmakta zorluk çekmiyoruz. Her bahçede de turunç var. Turunçgiller dediğimiz meyvelerin hepsi de turunçtan geliyor. Turuncu aşılarsanız portakal, limon, greyfurt olur. Turunç reçelinin yapımı ise zahmetlidir. Turunçlar önce toplanır, yıkanır, temizlenir. Tek tek yaprak yaprak kesilir ve rendelenmiş yapraklar kıvrılıp iplere dizilir. Bu halde şekil alır ve daha sonra haşlanır, tatlandırılması için bekletilir, acı suya atılır. Turunç reçeli yapmak için 25 günlük süreç gerekiyor. Çilek, vişne reçeli gibi sabah koyduk öğlen yaptık değil. Turunçları ipe dizme işlemi makineyle yapılmıyor. O yüzden zaten Avrupa taklit edemiyor. Elde tek tek kadınlar özel odalarda bu şekilde diziyor."