Başkan Türel’e açık çağrı

Turizmci İş insanı aynı zamanda AK Parti eski İl Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kızıl, Turizm Bölgesi Kemerağzı- Kundu’yu cepte eriyen bir altına benzeterek, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e çağrıda bulundu. Kızıl, “Gelin bu eriyen altını muhteşem bir yakut, pırlanta veya elmasla süsleyip vitrine koyalım. Emrindeyiz” dedi.

06 Ağustos 2018 Pazartesi 16:58
Başkan Türel’e açık çağrı

Eriyen altın benzetmesi

Turizm Bölgesi Kemerağzı- Kundu’nun çok sayıda güzelliklerinin olduğunun altını çizen Turizmci İş insanı aynı zamanda AK Parti eski İl Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kızıl, bu güzelliklerle beraber ekonomiye değer katan bu bölgenin, yeterince hak ettiği değeri alamadığından yakındı.  Kızıl, “Her 10 günde bir 50 Bin kişi konaklıyor burada. Kaldırımları, altyapı sistemi, ışıklandırması, genel ihtiyaç alanları, maalesef yok. Buranın karşılığı değil. Kapalı Şarampol gibi, Konyaaltı sahili bölgesindeki gibi yapılmalı. Buraya bir proje yapılacak ve uygulanacak hepsi bu” dedi.

Anahtar Büyükşehir’de

Kızıl, Başkan Türel her sabah Konyaaltı sahilinde yürüyor, bir sabahta burada yürüsün davet ediyoruz. Esnaflarla beraber yürüyelim, çünkü anahtar Büyükşehir de. Menderes Başkana açık davet yapıyoruz. Konyaaltı’ndaki projesini Kemerağzı- Kundu bölgesinde de halka açık yerlere yapmasını istiyoruz. Kundu bölgesine davet ediyoruz, projeleri geliştirip yapması için. Üçüncü dönem diyebilir. Zaman daraldı diyebilir. Üçüncü dönemde, dördüncü dönemde emrindeyiz. Ülke kazansın, Antalya kazansın ve Kundu - Kemerağzı kazansın” şeklinde konuştu

Ercan Kızıl Kimdir?

1969 Kahraman Maraş doğumluyum. 1989 yılında Antalya iki kapılı Han’a kuyumcu dükkânı açtık. Uzun yıllar Antalya’nın çeşitli ilçelerinde kuyumculuk yaptım. 2008 yılından bu yana Kundu bölgesindeyiz. Siyasi olarak 2002 yılında AK Parti Muratpaşa teşkilatı kurucularındanım ve birinci kongrede görev aldım. Beşinci dönemde de AK Parti Antalya İl Yönetiminde bulundum. Evli ve 4 çocuk babasıyım.

30 yıl önce Turizm sektörünün kapısını, İki Kapılı Han’da aralayan Ercan Kızıl, bugün Kundu- Kemerağzı turizm bölgesinde işine devam ediyor. Turizmci, siyasetçi ve iş insanı Kızıl, Kundu- Kemerağzı Bölgesinin güzelliklerinden bahsederken, sorunlarına da değindi. Kendince çözüm önerilerini dile getiren Ercan Kızıl, ‘Kundu’nun önünü açacak bir kahraman, el atacak bir Kundu sevdalısı çıktığı zaman, burası muhteşem bir mücevher pozisyonuna gelir’ diye seslendi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i, Kundu bölgesine sabah yürüyüşüne davet eden Kızıl, Başkanımızı bir sabah, esnaflarla Kundu- Kemerağzı bölgesinde birlikte yürümeye davet ediyoruz. Konyaaltı Sahil Projesinin bir benzerini başkanımız buraya yapabilir, süremiz daraldı diyorsa üçüncü dönem içinde ve dördüncü dönem içinde emrindeyiz, buranın anahtarı Büyükşehirde söyleminde bulundu. Bu hafta sizler için yine Kundu- Kemeeağzı bölgesindeydik. Turizm sektöründe görev alan siyasetçi ve iş insanı Ercan Kızıl ile yaptığımız söyleşiyi sayfamıza taşıdık ve sizler için yayınlıyoruz.

Turizm dünyasına kaç yılında ve nasıl başladınız?

1989 yılında Antalya İki Kapılı Han’da ilk kuyumcu dükkânını açarak başladık. Amcam turizm sektöründe çalışıyordu. Onun sektördeki tecrübelerinden yararlanarak bu işe başladım.

Turizm sektörünün size cazip gelen tarafı neydi, neden turizm dünyasında yer almak istediniz?

Babam yurtdışında çalışıyordu. Almanya’da. Kardeşlerimin ve amcamın dil sorunu yoktu o dönem. Antalya’da sayılı kişilerde yabancı dil vardı. İyi bir kazancı vardı. Amcam devlet memurluğundan istifa ederek kuyumcu dükkânında çalışmıştı. Sonra onun bilgilerinden yararlanarak bu işe başladık. Antalya’da o dönem en önde giden sektör turizmdi. Sanayi ve başka sektörler henüz yoktu.

Yaklaşık 30 yıldır Turizm dünyasının içinde olduğunuzu dile getirdiniz. Turizmi birkaç kelimeyle özetlemek gerekirse ne söylemek istersiniz?

Turizm dünyasına; Ankara’dan bakarsın, Antalya’dan bakarsın birde bulunduğun bölgeden bakarsın. Bulunduğun bölgeden bakarsan, direkt işin içerisindesin de olduğun için her şeyi görürsün, turistle muhatap olduğun için her türlü sorunu bilirsin. Antalya’dan bakarsan, bir üstünü görürsün, sorunlarını görürsün. Cumhurbaşkanımızın, Başbakan olduğu dönemde biliyorsunuz Kundu’nun yolları yoktu o dönem, turizmcilerin katkısıyla bir yol yapıldı.  Ankara’dan bakınca da havalimanındaki sayı, gelen turist sayıları, istatistiki bilgiler olarak her şey güzeldir, iyidir ve her şey yolundadır.

İş yaptığınız bölgeden baktığınız zaman ne tür sorunlarla karşı karşıyasınız?

Şu an otellerimiz dolu. Bizi ilgilendiren ve bakış şeklimiz ticaretle alakalıdır. Ticarette, şu an otellerde ki doluluk oranı ile alış veriş merkezlerine turistin gelmesi bakımından verimlilik yok. Neden yok? Çünkü gündüz hava çok sıcak, dışarı çıkmıyor turist, akşamları kısa bir zaman arasında çıkıyor. Otellerle iş yerleri arasında bağlantı sorunları var. Işıklandırma sorunu en büyük sorunumuz. Kaldırım ve güvenlik sorunumuz var. Gelenlerin yüzde biri bile güvenlik sorunu yaşamış olsa bu bir kayıptır. Yine dilenciler, bu aralar operasyonlar yapılıyor, seyyar satıcılar, rahatsız ediyorlar. Bizde buraya tatile gelsek bu tür sorunları yaşasak, üç defa akşam dışarıya çıkmak yerine bir defa çıkarız. Haliyle bu durum esnafın satışlarını etkiliyor.

Siz uzun yıllardır turizm sektöründesiniz 1989 yılından bu yana. Geçmişle günümüzü kıyasladığımız zaman turist ve genel turizm açısından ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?

1989 ve takip eden yıllar ile bu zamanımızı kıyaslarsak Antalya’da ki o dönem yatak sayısı ile son yıllardaki sayı arasında büyük fark var. Turist geliyor. Mali durumu yüksek turistin bölge tercihi ve standartları değişti. Belek ve Kundu buralar gözde yerler. Esnaf sayıları arttı. Almanya ve Rusya’dan gelen turistlerin eskiye göre alış veriş limitleri azaldı, para birimlerinin değişmesi alış verişlerine yansıdı.

Şu dönemde başka sevindirici gelişmeler var. Turizm bakanımız değişti, turizm içinden gelen biri. Fakat Turizm İl Müdürlüğü’nün Kundu bölgesinde şu ana kadar bir faaliyet gerçekleştirdiğini görmedim. Bir anda 50 bin turist aynı anda ağırlanıyor.  Benim kanaatim Büyükşehir Belediyesi’nin turizm bölgesine bir koordinatör, Aksu Belediyesinden bir koordinatör atayarak ve bizde bir dernek kurduk AVM sahipleri ile birlikte bir ekip kurulmalı. Belirli dönemlerde toplantılar yapılarak iyileştirme ile alakalı turizm duayenleri ile bir araya gelerek, yapılması gereken işler tartışılabilir. Projeler sunulup, verimlilik artırılabilir. İstişareler sonucunda çözülmesi gereken konuların üzerine gidilir. Burada dünyanın en yeni ve otelleri var. Hemen otellerin arkasında ki Kopak çayı muhteşem bir güzellik, bu çayın kenarları ışıklandırılarak; bisiklet, yürüme yolları, sabah sporu yapma yerleri, dere kenarında gezinti yapmak isteyenlere yönelik harika yaşam alanları olabilir.

Peki, siz iş adamları ve esnaflar olarak mevcut sorunları bir araya gelerek, yetkililere bunları dile getirdiniz mi?

Açıkçası şimdiye kadar bunu yapamadık. Bu sorunların dile getirilmesi için bir dernek kurduk ve dernek ofisine de kendi bünyemizde yer verdik. Derneğimiz henüz 3 aylık olmasına rağmen ilgili yerlere esnafın sesini ve sorunlarını duyurmaya başladı. Bunun kurulmasının büyük artısı oldu.

Kundu bölgesinde mutlaka bir etkinlik yapılmalı. Kundu bölgesinde kitleyi ilgilendiren bir meydan yok. Kitleyi ilgilendiren bir cazibe merkezi yok. Şu gelişebilir. Bizim hemen arkamız seralar. Bir otelden başlanarak bir gün, seralar bölgesinde uygun bir yerde, yamansaz gölünün kenarında el birliğiyle belediye yer göstersin, turist seradan domatesini, biberini de toplasın orada bir gün kahvaltı yapsın. Başka bir sabah köy kahvaltısı. Hafta da bir gün bu yapılsa bölge canlanır. Bu tür sosyal tesislere çok ihtiyaç var. Turizm demek, otel içinde turisti sıkıştırmak demek değil. Turist bunu ister, doğada huzur içinde kim kahvaltı yapmak istemez ki. Bu bölgenin esnafı kalkındıkça bu bölgeye yatırım yapar. Burası daha fazla gelişir.

Kır kahvesi, Kopak çayının kenarında bir kaç restoran otellerle anlaşmalı yapılmalı. Bazı turistler otele geliyor, böyle bir çarşıdan haberi yok. Eczane yada doktor için çıkınca görüyor.

Güvenlik sorunundan bahsettiniz. Seyyar satıcı ve dilencilerden bahsettiniz. Biz yaklaşık gazete olarak üç haftadır Kundu ve Kemerağzı bölgesinde söyleşiler yapıyoruz, sorunları dile getiriyoruz. Bunun akabinde Aksu Belediyesi dilenci operasyonu yapıyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Muhteşem bir şey bu. Geç kaldı belki ama bugün için muhteşem bir çalışma oldu. Ülke turizmine darbe vuruyor bu tür durumlar, gelirden vazgeçtik ülke imajını zedeliyor bunlar. Düşünün gecenin bir vakti bir dilencinin elinde mendille ağlaması, çocuğunu sırtında gezdirmesi, o ülkeye ne derece saygınlık kazandırır. Benim Çin’den sonra beş yıldızlı otellerim var Antalya Kundu’da, turizm bölgem var diyeceksin sonra sokakta da gezerken turisti sıkıntıya sokacak hoş olmayan durumlar, olmamalı asla olmamalı.

İş adamlığınızın yanı sıra bir de siyasi geçmişiniz var. Siyasete kaç yılında girdiniz, birazda bundan bahsedebilir misiniz?

2002 yılında, AK Parti Antalya teşkilatı dönemin başkanı Habip Akan’a verildiği vakit, Muratpaşa ilçe başkanlığı da Ömer Tülübaş başkanımıza verilmişti. O dönem AK Parti, herkesin gidip yazıldığı bir parti değil. 20 kişilik asil, 20 kişilik yedek kadrosu var. 20 kişilik asil listeye Habip Akan beni de yazdı. Muratpaşa teşkilatına girdim. Birinci kongrede seçildikten sonra 7 ay ve 3 yıl görev aldık. Kısa süre genel sekreterlik ve tanıtım medya sorumlusu olarak görev aldım.  Belde başkan yardımcılığı yaptım. İlçe statüsüne geçince Rıza Sümer’le beraber çalıştık. Rıza Başkan il Başkanlığına geldiği zaman elli kişilik kendi ekibine bizi de yazdı. İbradı ve Gazipaşa koordinatörlüğü ile geçti; 2 seçim, bir referandum ve bir de darbe girişimi, yoğun bir tempo ile geçti. Daha sonra İbrahim Ethem Taş geçti Başkanlığa, beşinci dönem il yönetim kurulu olarak hayırlı olsun dedik ve görevi bıraktık.

Siyaset mi ticaret mi aradaki fark nedir?

Siyasi olarak ülke sevdası ülkem için ne yapabilirim. Beklentim olmadı hiçbir zaman, verilen görevi yaptım. Siyaset ülke için yapılır, büyüleyici bir atmosferi var. Ülken için işi gücü bırakıp göreve koşuyorsunuz. Helal olsun.

Kundu bölgesinin keyifli yanları nedir neden turistler burayı tercih ediyorlar?

Kundu’nun denizi muhteşem sıfır kum. Bunu kimse inkâr edemez. Otelleri yeni, havalimanına yakın. 90’lı yıllarda Alanya’ya insanlar 5 saatte otellerine ulaşıyorlardı. Kundu, neredeyse yürüme mesafesi muhteşem bir turizm bölgesi.

Bu kadar güzelliğe rağmen sorunlar var.  Kemerağzı- Kundu bölgesi hak ettiğini alıyor mu?

Yatırım konusunda almıyor, 50 Bin kişinin bir günde konakladığı bir yerde, her 10 günde bir 50 Bin kişi konaklıyor burada. Kaldırımları, altyapı sistemi, ışıklandırması, genel ihtiyaç alanları, maalesef yok. Buranın karşılığı değil. Kapalı Şarampol gibi, Konyaaltı sahili bölgesindeki gibi yapılmalı. Buraya bir proje yapılacak ve uygulanacak hepsi bu. Cebinde bir altın var erimiş, sen bunu muhteşem bir yakut, pırlanta veya elmasla süsleyip vitrine koyacaksın. Bunu yapacak bir kahraman, el atacak bir Kundu sevdalısı çıktığı zaman, burası muhteşem bir mücevher pozisyonuna gelir.

Bunun için büyük bütçelere gerek yok. Antalya’nın en uç noktalarına yatırımlar yapılıyor. Bu turizm bölgesine bir proje gerekiyor.

Zaman ayrılsın, yetkililerin burada yürümelerini istiyorum. Araçlarla değil, araçlarla hızlı geçiyoruz biliyorsunuz. Menderes Türel bugün her sabah Konyaaltı sahilinde yürüyor, bir sabahta burada yürüsün davet ediyoruz. Esnaflarla beraber yürüyelim, çünkü anahtar Büyükşehir de.

Menderes Başkana açık davet yapıyoruz. Konyaaltı’ndaki projesini Kemerağzı- Kundu bölgesinde de halka açık yerlere yapmasını istiyoruz. Kundu bölgesine davet ediyoruz, projeleri geliştirip yapması için. Üçüncü dönem diyebilir. Zaman daraldı diyebilir. Üçüncü dönemde, dördüncü dönemde emrindeyiz. Ülke kazansın, Antalya kazansın ve Kundu - Kemerağzı kazansın.

Son Güncelleme: 06.08.2018 17:53
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.