2021 yılı Türkiye Hububat Kongresi, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu tarafından Antalya'nın Aksu ilçesi Kundu bölgesinde bir otelde başladı. Kongrenin bu seneki teması 'İklim Değişikliği ve Küresel Salgın' oldu.
Kongrede konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İklim değişikliğiyle birlikte gıda güvenliğinin hiç olmadığı kadar önemli hale geldiği bir dönemin yaşandığını söyledi. Pakdemirli, “2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun da 105 milyona ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalar, bu nüfusu beslemek için bugünkünden yüzde 60 daha fazla gıdaya, bu gıda üretimi için de yüzde 15 daha fazla suya ihtiyacımız olacağını gösteriyor. Bu nedenle hububat, gıda ihtiyacının karşılanmasında kilit rol oynayacak. Son 19 yılda sağladığımız destekler ve önemli Ar-Ge çalışmaları ile hububat verimliliğini önemli seviyede artırdık. Hububat üretimimizde önemli yere sahip olan buğdayda son 19 yılda verimi yüzde 40 oranında artırdık" dedi.
'CUMHURİYET TARİHİNİN ÜRETİM REKORUNU KIRDIK'
Verimlilikteki artışla birlikte hububat üretiminin de arttığını söyleyen Pakdemirli, “Mısır ve çeltikte verimde sağladığımız gelişmeler ve üretime yönelik aldığımız tedbirler sayesinde 2020 yılında, 6,5 milyon ton mısır ve 1 milyon ton çeltik üretimi ile Cumhuriyet tarihinin üretim rekorunu kırdığımızı gururla söylemek istiyorum. Verimlilikteki artışla birlikte hububat üretimimiz son 19 yılda yüzde 20, son 3 yıllık dönemde ise yüzde 8 oranında artarak, 37 milyon tona yükselmiştir" diye konuştu.
21 STRATEJİK ÜRETİME DESTEK
Ülkemizin mevcut potansiyelini etkin kullanmak için çalışma yürüttüklerini belirten Bakan Pakdemirli, “Planlı üretime geçmek ve tarımsal yeterliliğimizi üst seviyelere çıkarmak için Havza Bazlı Destekleme Modeli'yle hububat grubu ürünlerinin de yer aldığı 21 stratejik ürüne destek sağlıyoruz. Bu kapsamda, hububat fark ödemesi desteğini, ton başına 50 liradan 100 liraya, sertifikalı tohum desteğini 8,5 liradan 16 liraya, gübre desteğini de 4 liradan 16 liraya yükselttik. Tabii son dönemdeki fiyat artışları nedeniyle gübre desteğini 2021 yılı için 20 lira, 2022 yılı için ise 32 lira olarak belirledik. Hububat grubunda sertifikalı tohum desteklerini ise 2022 üretim sezonu için dekara 24 liraya çıkardık" dedi.
'BİR KARIŞ TOPRAĞI DAHİ BOŞ BIRAKMAYIN'
Çiftçilere bir karış dahi toprağın boş bırakılmaması çağrısında bulunan Bakan Pakdemirli, "Bu yıl yaşadığımız tarımsal kuraklığa karşı üreticimize destek olmak amacıyla hububat ürünlerine yönelik önemli tedbirler aldık. Kuraklıktan etkilenen alanlarda yüzde 30 ve üzeri verim kaybı yaşayan çiftçilerimizin, kayıplarını telafi etmek amacıyla, kayıp oranlarına göre dekara 30 ila 100 lira arasında doğrudan destekleme ödemesi yapacağız. Tabii şu an dünyada pandemi ve küresel ısınmanın etkileri nedeniyle girdi maliyetlerinde önemli dalgalanmalar var. Bu dalgalanmalara karşı üreticimiz endişelenmesin, hasat zamanı geldiğinde yine ürünleri değerinde bir fiyat bulacaktır. Her zamankinden daha çok üretmeye ihtiyacımız olduğu bu dönemde, çiftçimiz bir karış dahi yeri boş bırakmadan eksinler, biçsinler" diye konuştu.
KURAKLIĞA DAYANIKLI 42 BUĞDAY 19 ARPA ÇEŞİDİ
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için ve kuraklığa dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi amacıyla önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Pakdemirli, “Kuraklığa toleranslı 42 buğday ve 19 arpa çeşidi geliştirdik. Dünyanın en büyük üçüncü tohum bankasına sahip bir ülkeyiz. Amacımız, ekonomik değeri yüksek olan stratejik ürünlerin kalitesini ve verimini artırmak" dedi.
'ÜRETİCİNİN ÜRÜNÜ EKERKEN TEMİNAT ALTINA ALINACAK'
Bu yıl ilk defa hayata geçirilecek olan Gelir Koruma Sigortası ile üreticinin verim ve fiyat kaynaklı risklere karşı, zararını tazmin hakkı doğacağını söyleyen Pakdemirli, “Uygulama kapsamında, ekmeklik ve makarnalık buğdayda, üreticilerimiz daha ürünü ekerken gelirini bilecek ve teminat altına alacak" diye konuştu.
'TÜM TÜRKİYE'DE UYGULAYACAĞIZ'
Kuraklık nedeniyle buğday üretiminde ciddi verim kayıpları yaşandığını belirten Pakdemirli, “Bu yıl tahıl ambarımız olan Konya'nın Cihanbeyli, Kadınhanı ve Karatay ilçelerinde, buğday ürününde uygulayacağımız Gelir Koruma Sigortasını, 2022-2023 üretim sezonunda Konya ilinin tamamında, 2023-2024 üretim sezonunda ise tüm Türkiye'de uyguluyor olacağız" dedi.
'14 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET FAZLASI VERDİK'
Türkiye'nin un ihracatında dünyada 1'inci, makarna ihracatında ise 2'nci sırada yer aldığını belirten Pakdemirli, “2002 yılından bugüne un ihracatımız 11 kat, makarna ihracatımız 30 kat, bulgur ihracatımız 15 kat, irmik ihracatımız 5 kat, bisküvi ihracatımız ise 4 kat artış sağladı. 2020 yılında ülkemiz un ihracatı yaklaşık 3 milyon ton, makarna ihracatı 1 milyon 472 bin ton, bulgur ihracatı 283 bin ton, irmik ihracatı 80 bin ton ve bisküvi ihracatı 535 bin ton olarak gerçekleşti. Yine son 19 yılda toplam 22 milyar dolar tutarında 79 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 35 milyar dolar tutarında 89 milyon ton buğday ve mamulleri ihraç ederek, yaklaşık 14 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik" diye konuştu.
HOLLANDA ÖRNEĞİNE YANIT
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, muhalefetin ithalat rakamlarıyla ilgili eleştirilerine cevap verdi. Bakan Pakdemirli, “Muhalif bir kesim sürekli bu ithalatları konuşuyor. Bunları konuşurken her zaman bizim önümüze Hollanda örneğini getiriyorlar. Hollanda'nın yaklaşık 17 milyar dolar gayrisafi tarım hasılası vardır. Bizim 48 milyar dolar, yaklaşık 3 misli. Hollanda'nın yalnız güzel bir tarafı var, 100 milyar dolar ihracat yapıyor. Bu ihracatı nasıl yapıyor? 67 milyar dolar ithalat yapıyor. O ürünleri işliyor ve değerli hale getiriyor. 100 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatı yapıyor" dedi.
'HOLLANDA'DA SİZİN GİBİ MUHALEFET YOK'
Toprak kaynaklarının ve üretimin artırılması gerektiğini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Türkiye'nin lojistik ve üretim avantajını kullanalım. Dünyanın en büyük havalimanına sahip olan Türkiye'nin avantajını kullanalım. Dünyanın en güzel ve en büyük limanlarına sahip ülkenin avantajını kullanalım. Siz sanayicilerimiz kapasitelerinizde boşluk yaşamayın. Sadece tarım ürünlerini üreterek değil onları katma değerli ürünler üreterek yapılabilir. Her genel kurula gittiğimde şunu söylüyorum; 'Hollanda'da sizin gibi bir muhalefet olmadığı için yaklaşık 20 milyar dolar ithalat yapabiliyor. Böylece ihracatı yapabiliyorlar' diyorum" diye konuştu.
Gıda fiyatlarındaki artışın dünyada etkili olduğunu belirten Pakdemirli, “Zor zamanlar yaşıyoruz. Tüm dünya zor zamanlar yaşıyor. Yurt dışından gelen bakanlarımızla konuştuk, dertleri neredeyse hepsinin aynı. Hepsi gıda fiyatlarının artışından bahsediyor. Bunun ancak bir araya gelerek çözülebileceğinden bahsettik. Pandemi terk etmeden önemli neticeler alamayacağımız ortaya çıkıyor. Biz devlet olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" dedi.
İş insanlarından vatandaşı da düşünmelerini isteyen Bakan Pakdemirli, “Biz regülasyon konusunda üzerimize düşeni yapacağız. Ben sizlerden fiyat taahhüdü istiyorum ve bu taahhüde sadık kalmanızı özellikle istiyorum. Kasım ayında TMO stoklarında 1 milyon 70 bin ton hububatı regülasyon için ayırmıştık. Bunun 410 bin tonu ekmeklik buğdaydı. Son piyasa gelişmelerini dikkate alarak, hem sanayicinin hem vatandaşın maliyetlerini dikkate alarak, kasım ayı satışlarına 100 bin ton ekmeklik buğday ilave edilmesi talimatı verdim" diye konuştu.
'BİR AN ÖNCE YASALAŞMASI LAZIM'
Sözleşmeli üretimin Türkiye'de istenilen seviyede olmadığını belirten Bakan Pakdemirli, “Şeker pancarında bu iş yürüyor biraz, onun haricinde birçok konuda aksaklıklar var. İyi çalışılmış bir yasal düzenlemeyle sözleşmeli üretimle Türkiye'deki verimliliği, üretimi artırabileceğimizi, çiftçimizin finansmana erişimini artırabileceğimizi düşünüyorum. Bu konuda çalışmalarımızı tamamladık. Şu an mecliste. Bir an önce bunların da yasalaşması lazım. Çiftçinin üretim motivasyonunu artıracak, sanayicinin sürekli ürün almasını sağlayacak, piyasaların da fiyat regülasyonunu kendi kendine yapmasını sağlayacak bir sistem" dedi.
ULUSOY: KÜRESEL ISINMA AÇLIK RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA BIRAKACAK
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Dr. Eren Ulusoy ise sıcaklıkların bu yıl 1,7 derece arttığını söyleyerek, “Hükümetler Arası İklim Değişikliği Platformu'nun yaptığı araştırmaya göre, küresel sıcaklıktaki her bir derece artış, dünyadaki mahsul verimini buğdayda yüzde 6, pirinçte yüzde 3,2, mısırda ise yüzde 7,4 oranında azaltacak ve besin değerini düşürecek. Bunun sonucunda 2 derecelik küresel ısınma 2050 yılında 84 milyon kişiyi daha açlık riskiyle karşı karşıya bırakacak. Daha önce 10 yılda bir yaşanan kuraklıkların, bundan sonra 5 yılda bir karşımıza çıkması bekleniyor" diye konuştu.
'MAKARNA İHRACATI 4 YILDA YÜZDE 80 ARTTI'
Türkiye un sanayicilerinin, pandemi döneminde tedarik zincirinde hiçbir kesintiye izin vermeksizin ürünlerini ulaştırdığını kaydeden Ulusoy, “Son 7 yıldır dünyadaki un ihracat liderliğini de koruyarak, ülkemizi uluslararası ticari arenada öne çıkarttı. Bugün kongremizde yanımızda olan makarna sektörü de hububat mamulleri ihracatında son yılların parlayan yıldızı oldu. 2016 yılında 422 milyon dolar olan makarna ihracatını, 2020 yılı sonunda 762 milyon dolara yükselterek, 4 yılda yüzde 80 artırmıştır. İtalya'dan sonra dünyanın en büyük ikinci makarna ihracatçısı konumuna geldik" dedi.
TMO GENEL MÜDÜRÜ GÜLDAL: OLAĞANÜSTÜ SÜREÇ YAŞIYORUZ
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal da sektörün uzun süre sonra ilk defa yüz yüze görüşme şansı bulduğunu belirterek, "Piyasa yönetimini yürütmeye çalışıyoruz. Bu süreçte birçok tedbir alınması gerekiyordu. Olağanüstü süreç yaşıyoruz. Türkiye, bu süreçte en çok etkilenen ülkelerden biri oldu. Yapılan görüşmeler sonucunda bir yol haritası belirledik ve uygulamaya başladık. Amacımız, piyasada denge ve istikrar sağlamak. Buna devletin olduğu kadar sektörün de ihtiyacı var" dedi.