Mehmet ÇINAR/ ANTALYA, (DHA)
Dalyan- İztuzu Plajı'ndaki sivil toplum kuruluşu Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nin (DEKAMER), Akdeniz'e kıyısı olan Türkiye, İspanya, Portekiz, İtalya, Fransa, Tunus, Yunanistan ve Kıbrıs ile ortaklaşa yürütülen Avrupa Birliği (AB) destekli İNDİCİT adlı projesinin ilk aşamasında, Akdeniz'deki plastik kirliliğine işaret eden çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
MİSİNALAR BÜYÜK TEHDİT
DEKAMER Başkanı Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska, bir deniz kaplumbağası her ne kadar ağlardan ya da iğnelerden kurtarılsa da bunun yaşaması için yeterli olmadığına işaret etti. Prof. Dr. Kaska, sindirim sistemine kadar giden misinaların, deniz kaplumbağalarının yaşamı için büyük tehdit oluşturduğuna dikkati çekti.
1100 CARETTA İNCELENDİ
DEKAMER'e yılda ortalama 60 civarında yaralı ve ölü deniz kaplumbağası geldiğini belirten Prof. Dr. Yakup Kaska, “AB projemiz kapsamında bunların sindirim sistemindeki yabancı maddeler tek tek inceleniyoruz. Ayrıca yaralı olarak gelenlerin dışkılarında ne kadar plastik ve yabancı madde çıktığı da belirleniyor. Şu ana kadar toplam 1100 caretta incelendi" dedi. Prof. Dr. Kaska, Türkiye, İspanya, Portekiz, İtalya, Fransa, Tunus, Yunanistan ve Kıbrıs'taki ortakların araştırmasıyla Akdeniz'in farklı bölgelerinde deniz kaplumbağalarından çıkan plastik oranlarını belirlediklerini söyledi. Prof. Dr. Kaska, ağırlıklı olarak çıkan parçaların plastik parçası, köpük içerikli ürünler, misina ve otların arasına sıkışmış teneke gibi küçük yabancı maddeler olduğunu kaydetti.
PLASTİK ORANI YÜZDE 60
İNDİCİT isimli projede, 8 ülkedeki rehabilitasyon merkezine getirilen yaralı ve ölü caretta carettaların incelendiğini belirten Prof. Dr. Kaska, 8 ülkedeki ortakların yaptıkları incelemeler neticesinde, yaralı kaplumbağaların tedavisi sırasında, ölü olarak teslim alınanlarınsa nekropsileri sonucu yüzde 60 oranında sindirim sistemlerinde plastik malzemeye rastlanıldığını açıkladı.
TÜRKİYE EN TEMİZİ
Ülkelere göre de sonuçları paylaşan Prof. Dr. Kaska, Türkiye ve Kıbrıs'taki oranların yüzde 58-59 olduğunu belirterek, “Türkiye'deki kaplumbağalar diğer ülkelerdekine oranla daha az plastik barındırıyor. Yunanistan ve Tunus'ta bizden biraz daha fazla, yüzde 60-65. Diğer ülkelerde ise yüzde 70'e yakın. Çünkü orada Atlantik ve Cebelitarık'tan da giren kirlilik olduğu için kirlilik oranı daha fazla" dedi.
YILDA 30-40 BİN CARETTA ÖLÜYOR
Türkiye genelinde yıllık rapor edilen ölü caretta caretta sayısının 200 civarında olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yakup Kaska, Akdeniz genelinde ise deniz kaplumbağalarının balıkçı ağlarına takılması ve benzeri sebeplerle yaklaşık 30-40 bin ölüm, 2 bin civarında da yaralama olduğunun tahmin edildiğini dile getirdi.
BALIKLAR DA İNCELENECEK
İki yıl süren İNDİCİT çalışmasının ikinci safhasına geçtiklerini, 2021 sonuna kadar İNDİCİT-2'nin devam edeceğini anlatan Prof. Dr. Kaska, “Kısmen balıklar ve diğer canlılardaki durum araştırılmaya başlandı. Bunlardan insanlar nasıl haberdar oluyor, yaralı ve ölü hayvanların bize bir an önce bildirilmesi ve vatandaştan haber alınması faaliyetleri de var" diye konuştu.