İsa Akar - Huriye Ferah Vanlı
ANTALYA (İHA) .
Konyaaltı ilçesinde 21 Mart sabahı yaşanan olayda, 41 yaşındaki Çiğdem Bal, 5 yıl önce ayrıldığı eski eşi D.K. (43) tarafından tabancayla sağ kasığından vuruldu. Ambulansla yakındaki özel bir hastaneye kaldırılan Çiğdem Bal, tedavisinin ardından taburcu oldu. Kurşunun sağ kasığından girip çıkması nedeniyle his kaybı bulunan kadın, ayağının üzerine basamıyor ve koltuk değnekleriyle güçlükle yürüyebiliyor. Sağlık sektöründeki işini kaybeden, yürüyememe sorunuyla da karşı karşıya kalan Çiğdem Bal, kendisini bu hale getiren eski eşi D.K.'nın en ağır cezayı almasını beklerken birkaç gün önce Antalya Adliyesi 25. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada denetimli serbestlikle bırakıldığını öğrenince neye uğradığını şaşırdı. Kendisini bu hale getiren kişinin dışarıda olmasına tepki gösteren Bal, adaletin yerini bulmasını talep etti.
21 Mart'ta arkadaşının evine kahvaltı yapmak için gittiğini ve apartman girişinde beklerken eski eşini fark ettiğini anlatan Çiğdem Bal, “Elinde silah vardı. Benim, 'yapma' dememe kalmadı silahı direkt vücuduma yöneltti ve daha sonra bacağıma sıktı. 'Bu iş burada bitmeyecek, bununla kalmayacak' diyerek bana baktı ve kaçarak gitti. Ben zaten acımdan dolayı ne yaptığımı bilmiyordum. Çevredeki insanlar ambulansı aramış ve beni hastaneye kaldırdılar” dedi.
Ayağında sinir zedelenmesi olduğunu kaydeden Çiğdem Bal, üzerine basmakta zorlandığını ve ayağında hissin olmadığını söyledi. Çiğdem Bal, "Bunların üzerine dün duruşmamız vardı. Duruşma bittikten sonra avukatımı aradım. Sanığın denetimli serbestlikle serbest bırakıldığını söyledi ve ben çok yıkıldım. Bu acımla beraber gerçekten psikolojim çok bozuldu. Ben en azından ifadem alındıktan sonra tutuklu kalır diye düşündüm. İlk duruşmada serbest bırakıldı. Elini kolunu sallayarak geziyor” ifadelerini kullandı.
"Dışarıya çıkamıyorum"
Bu kararı beklemediğini anlatan Çiğdem Bal, sözlerine şöyle devam etti:
“Böyle bir karar beklemiyordum. Sonunda kadına şiddet olayı bu. Cinayete teşebbüsle yargılanacağını düşünürken serbest bırakılması beni çok yıktı. Sonuçta bir tane evladımla yaşıyorum ve ben korkuyorum. Yetkililere sesleniyorum, lütfen gereken yapılsın. Ben maddi, manevi her şeyimden oldum. Psikolojim bozuldu. Ben zaten dışarıya çıkmıyordum, şu an hiç çıkamıyorum.”
Adaletin yerini bulmasını talep eden Bal, “Bu kadar çabuk serbest bırakılmasını istemedim. En azından bir ceza alırsa şu ağrılarımın, çektiğim acının birazcık hafifleyeceğini düşünüyordum. İkinci kez yıkıldım. Hastaneye gitmem gerek, bunun için bile tedirgin oluyorum. Çünkü bu insan bana, 'Bş burada bitmeyecek' dedi. Bunu göze alarak serbest bırakılması çok canımı yaktı. 5 ay içerisinde beni tekrardan bulup yarım kalan işini tamamlamayacağının garantisini kim verebilir? Ben öldükten sonra mı adalet yerini bulacak” dedi.
Olay kameralara da yansımıştı. Görüntülerde D.K.'nın elinde tabancayla market poşetleriyle apartman bahçesine giren Çiğdem Bal'ın arkasından geldiği, olayın ardından birkaç saniye yaralı kadına bakıp uzaklaştığı görülmüştü.