Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-
Türkiye'de meslek odasına dönüşen optisyen ve gözlükçüler, Türkiye Optisyen- Gözlükçüler Birliği (TOGB) adı altında ve Türkiye'de 20 bölgede oluşturulan alt birliklerle önümüzdeki günlerde ilk genel kurullarına hazırlanıyor. Türkiye genelinde yaklaşık 7 bin optisyen ve gözlükçüye üye olma zorunluluğu getirilen meslek odası kapsamındaki TOGB ve bölge odlarında üye kayıt süreçleri devam ediyor. Genel kurulların ardından oluşacak yeni yönetim kurullarının ilk işi de kaçak ve sahte ürün satışı yapan gözlükçülerle mücadele olacak.

ANTALYA- ISPARTA-BURDUR'DA 1000 GÖZLÜKÇÜ

TOGB'ye bağlı 4'üncü Bölge Antalya Optisyen-Gözlükçüler Odası, geçen yılın kasım ayında göreve başladı. 4'üncü Bölge Antalya Optisyen-Gözlükçüler Odası ise Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsıyor. Kurucu başkan Bülent Gürer, Antalya, Isparta ve Burdur bölgesinde yaklaşık 1000 optisyen- gözlükçü bulunduğunu, şu ana kadar 521 üye kaydının tamamlandığını söyledi. Gürer, bütün optisyen ve gözlükçülerin odaya kaydının tıpkı eczacılarda olduğu gibi zorunlu olduğunu, üye olmayan iş yerlerinin direkt kapatılabileceğini açıkladı.

EN BÜYÜK SORUN KAÇAK VE SAHTE GÖZLÜKLER

TOGB ve bölge odaları genel kurullarının tamamlanmasının ardından ilk işlerinin kaçak ve sahte gözlükçülerle mücadele olacağını belirten Bülent Gürer, sektörün en önemli sorunlarının başında kaçak ve sahte gözlükçüler geldiğini belirterek, "İmitasyon, sahte markalı ürünler özellikle turizm bölgelerinde satılıyor. Kopya ürünler, Çin'den geliyor. Odaya kayıtlı olmayan gözlükçüler bundan para kazanıyor. Biz onlara optisyen diyemiyoruz. Ruhsatı yok, makine parkuru hiçbir şeyleri yok ama özellikle otellerin içinde gözlükçülük yapıyorlar" dedi.

DENETİMLERİN ÖNÜ AÇILDI

Önceden otelleri denetleyemediklerini belirten Gürer, "Otellerin güvenlikleri nedeniyle denetim için gelen ekipler içeri giremiyor veya haber verdiği için dükkan kapatılıyor ve denetim yapılamıyordu. Sadece dükkan kapalı diye tutanak tutuluyor ve cezai yaptırım olmuyordu. Bundan sonra cezai yaptırımı olacak. Denetimlerde ilçe sağlık müdürlüğü ekipleriyle beraber odanın görevlendirdiği optisyenler de olacak. Zaten biz makine parkuru nedir, hepsini bildiğimiz ve görünürde olmaları zorunlu olduğu için yasa gereği ne gerekiyorsa sahiplerine ihtar çekilecek. Yani dükkan kapalı olmuş, açık olmuş o kadar da önemli olmayacak" diye konuştu.

ODAYA KAYIT ZORUNLU OLDU

Otelcilere ait meslek örgütleriyle de görüşüleceğini kaydeden Gürer, "Gözlükçülük yapmak isteyen, dükkan tutan ya da tutacak olanlardan da oda kayıt belgesini mutlaka istesinler ki resmi gözlükçü olup olmadığı anlaşılsın. 24 metrekareden küçük ve iki tane çıkış olamaz. Bağımsız su ve elektrik abonesi olmalı. Temiz ve pis su giderleri olacak. Bunları sağlayabilecek bir otel varsa buyursun açsınlar. Bu şartları taşımayan otel içi veya dışı fark etmiyor hepsi suç ve direkt kapatılabilecek. Belgesi var ve yine bu şartları taşımıyorsa yine ruhsat alamaz ve yasal olarak faaliyete geçemez. Açılmış olanlar da kapatılır. Tıpkı eczacılarda olduğu gibi odaya kayıtlı olmayan hiçbir gözlükçü olmayacak" dedi.

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ DE SAĞLIK SEKTÖRÜNE ALINSIN TALEBİ

Optisyen- gözlükçü dükkanı dışında da market, hediyelik eşyacı ve hatta büyük giyim mağazalarında bile satışı yapılan güneş gözlükleriyle ilgili de bir çalışma yapılacağını anlatan Gürer, "Gözlükçüler dışındaki birçok farklı iş yerinde güneş gözlüğü adı altında yapılan satışlar, en büyük sıkıntılarımızdan biri. Güneş gözlüğü şu an ticari emtia olarak Ticaret Bakanlığı'na bağlı ve yüzde 18 KDV'si var. Güneş gözlüğü aslında bir koruyucu ve Sağlık Bakanlığı'na aldırıp KDV'sinin de diğer gözlüklerde olduğu gibi yüzde 8'e çekilmesi talebimiz var. Sağlık Bakanlığı bünyesine alındığı takdirde optisyen- gözlükçüler haricindeki hiçbir işletmede güneş gözlüğü adı altında sahte gözlükleri satamayacaktır. İlk yapacağımız çalışmalardan biri de güneş gözlüğünü sağlık sektörüne aldırmak" diye konuştu.