Gazipaşa ilçesinden Alanya'ya getirilen ayaklı mermer tezgah, 1960'lı yıllarda Hasan Ciğerci'ye ait dükkanda kullanıldı. Şekerleme üretimi yapan Ciğerci'nin üzerinde şeker yoğurduğu mermer tezgah, yaklaşık 15 yıl bunun için kullanıldı. Hasan Ciğerci, 1980 yılında dükkanı akrabası Alaaddin Ciğerci'ye devretti. Alaaddin Ciğerci de bir süre işlettiği dükkanı sağlık problemleri nedeniyle eşinin kardeşi Ahmet Kurtcepe'ye devretti. Ahmet Kurtcepe, işler kötü gidince 1982 yılında dükkanı kapattı. Malzemelerin bir kısmını dağıtan, bir kısmını da satan Kurtcepe, mermer şeker tezgahını Alanya Kalesi içindeki Hisariçi Mahallesi'ndeki evinin deposuna kaldırdı.
DEPODAN ÇIKARILIRKEN KIRILDI
Ahmet Kurtcepe, 2017 yılında mermer tezgahı tekrar kullanmak için depodan çıkarmaya karar verdi. Tezgah, taşındığı sırada evin dış kapısındaki eşikten düşürülerek, kırıldı. Birkaç parçaya ayrılan mermer tezgahın altında farklı harflerle yazılar olduğunu gören Kurtcepe, durumu Hisariçi Mahalle Muhtarı Mustafa Bayrak'a bildirdi. Bayrak da kırılan parçalardan bazılarını alarak, Alanya Arkeoloji Müzesi'ne götürdü. Müze yetkilileri, parçaları incelediklerinde, yıllarca tezgah olarak kullanılan taşın mezar taşı olduğunu belirledi.
GREK ALFABESİYLE TÜRKÇE YAZILMIŞ
Mezar taşının parçaları, Ahmet Kurtcepe'den alınarak, Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı'na gönderildi. Yıllarca şeker yoğurmakta kullanılan tezgahın yüzeyi şeker tabakasından arındırıldı. Burada 1 ay boyunca temizlenerek, restore edilen mezar taşı, 2017'de '14 Mayıs Müzeler Haftası'nda Alanya Arkeoloji Müzesi'ne kazandırıldı. Müze yetkilileri, mezar taşının üzerinde, Grek alfabesiyle Türkçe yazılar olduğunu belirtti.
'KALDIRMAK İSTEDİK, DEVRİLDİ, KIRILDI'
Ahmet Kurtcepe, "1960'lı yıllarda Hasan Ciğerci, Gazipaşa'dan takım olarak almış, Alanya'ya getirmiş koymuş. 1980'e kadar Hasan Ciğerci devam etti. Yanında eniştem vardı ortağı. 1980'de ayrıldı, enişteme devretti. Eniştem hastalanınca beni de yanına çağırdı. 1984'e kadar ben devam ettim. Enişte rahmetli olunca 1 sene daha devam ettim. Baktım yürümüyor, kapattım dükkanı. Tezgahlar, takımların kimisini sattık, kimisini ona buna verdik. Mermer şeker tezgahı vardı. Eve getirdim. Aşağı yukarı 10 yıl evde kaldı. Sonra kaldırmak istedik, mermer tezgah devrildi, kırıldı. Bir baktık, altında yazılar çıktı. Mermer mezar kapağıymış. Görünmüyordu kenarı sacla kaplı olduğu için. Ters çevirmişler. Üzerinde şeker soğutuyorlardı" diye konuştu.
'RESTORASYONUNU YAPTILAR, MÜZEYE KOYDULAR'
Hisariçi Mahallesi'nin muhtarı Mustafa Bayrak da "Ahmet Kurtcepe, telefonda beni aradı, 'Bir gelir misin?' dedi. Geldik. Bir mermer tezgahları vardı, yıllarca lokum döktüğü. Bu tezgahı dışarı çıkarırken kırmış. Kırınca arkasında yazılar çıkmış. Bana gösterdi. Ben de bilmediğim için 2 parçasını arabaya koydum, müzeye götürdüm. Müze müdürümüz buna baktı, okudu, 'Bu taşın devamı nerede?' dedi. Devamını da müzeye getirdik. Restorasyonunu yaptılar, müzeye koydular. Şu anda tarihi bir yapısı da varmış, orada sergilemeye aldılar" dedi.
MEZAR TAŞININ ÜZERİNDE YAZANLAR
Mezar taşının üzerindeki yazılardan, 1881 yılında yaşamını yitiren Maria adlı Rum, zengin ve soylu kadına ait olduğu tahmin ediliyor. 138 yıllık olduğu düşünülen mezar taşının üzerinde Grek alfabesiyle Türkçe dizilimle 'Bu kabirde bulunan, gençliğine doymayan, muradına ermeyen, atalarının belini büken, Hacı Elefterios oğlu, Paraskeya kerimesi rahmetli Maria 1 Kasım 1867 tarihinde deblid olup, 1881 Yulio 18 tarihinde emri darı Pa..a olup, fani dünyadan ebedi ömre niyaz eyledi. Kerat eden rahmet eylesin' yazısının yer aldığı anlaşıldı.